Taehyung
Sonunda elimdeki evlakları incelemekle işim bitmişti. Saate baktım ve 12 olmuştu bile.
Esneyip arkama yaslandığın sırada elinde telefonla uyuya kalan Pera'yı farkettim.
Dosyaları toplayıp çantama geri koydum. Ayağa kalkıp Pera'nın yanına gittim. Elinden telefonu yavaşça aldım ve kulaklıklarını çıkardım. Telefonda durmuş bir video vardı. Videoya bastım ve bebek videosu olduğunu gördüm.
Yüzümde bir gülümseme yayıldı.
Benim kadar onun da bu bebeği istediğini biliyordum.
Perayı dikkatlice kucağıma aldım ve merdivenlere yönelim.
Uyurken bir eli üzerimdeki hırkanın kenarını tutuyordu.
Odasına girdim ve yavaşça yatağa bıraktım. Eli hala hırkamdaydı.
Elimi yavaşca çekmeye çalışırken biraz daha kendine çekti. Uyandırmak istemediğim için o an hareketsiz kaldım.
Bir yanım odama dönmemi söylerken diğer yanım ise bebeğimi hissederek uyumak istiyordu.
O sırada Pera bana biraz daha sokukdu.
Uyuyordu. Biraz bebeğimle kalıp odama gitsem sorun olmaz diye düşündüm.
Yorganin altına girdim. Ve elimi Bebeğime uzattım. Gerçekten sıcacıktı. Bu hissi sevmiştim.
....-Taehyung? -Taehyungg!!
Gözlerimi açmamla Perayı göz göze gelmem bir oldu.
Ahh uyuyakalmışım.Hemen yattığım yerden doğruldum ve yataktan çıktım.
Benimle beraber Pera da yatakta oturur pozisyona geçti.
-Neden buradasın?
-Ahh şeyy. Gece uyuyakalmıştın ve seni yatağına taşıdım. Biraz bebeğimizle kalmak istemiştim ama uyuyakalmışım. Bir daha böyle birşey olmayacak Pera.-Taehyung sen bebeğimizin babasısın. Tabikide bebeğinle olmak hakkın. Kızmadım sadece şaşırdım. Ama bir dahakine bana sor olur mu?
Peranın söyledikleri üzerine rahatlamıştım.-Teşekkür ederim Pera. Hadi hazırlanıp kahvaltıya gidelim. Sonra seni işe bırakırım.
-Tamam anlaştık. Diyerek yataktan çıktı ve giysi dolabını açtı.
Hala orada durduğumu farketmemişim ki dolabın kapağından başını uzattı ve-Taehyung çıkman gerekiyor. Üzerimi değiştireceğim.
-Ahh doğru. Çıkıyorum.
Kapıyı çekip çıktım. Karşıdaki odama geçtim. Banyoya geçtim ve kısa bir duş aldım.
Banyo da işimi hallettikten sonra çıkardığım siyah takım elbisemi giydim.
Elime paltomu aldım ve salona indim.
Biraz sonra da Pera indi.
Giyimi gayet şıktı.
-O etekle üşümeyecek misin?
Eğildi ve eteğine baktı.
-Hayır klinik yeterince sıcak üşümem.
-Peki
Evden çıktık ve manzaralı bir restoranta gittik.
Masaya oturur oturmaz.
Garsona seslendim ve masayı kahvaltılıkla donatmasını istedim.Kahvaltılıklar büyük bir tepside geldi. Ve Pera'nın ağzı açık kaldı.
-Taehyung bu kadar şeyi yiyebileceğimizi düşünüyor musun?
-İstediğin kadar yiyebilirsin Pera. Daha mesaiye bir saat var.
Masadaki şeftalili meyve suyuna uzandı ve bardağına doldurdu.
-İster misin?
-Kahveyi tercih ederim.
Önüne döndü ve şeftali suyunu bir dikişte içti.
Kahvemi yudumlarken onum iştahla kahvaltı etmesini izledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Train Tracks To Serendipity [KTH]
Romance"Eliyle gözyaşlarımı sildi. -Pera biliyorum tam bir aptalım. Ama bundan sonra bana yalan söyleme. Açsan açım de, kızdıysan kızdım de, yanına gelmemi istiyorsan gel de. Sizi asla yalnız bırakmayacağım."