17.BÖLÜM

27 5 1
                                    

Taehyung

Akşam olmuştu çoktan. Akşam yemeği yedikten sonra babam Perayla sohbet ediyordu.
Yani Peraya gençliğindeki komik olayları anlatıyordu.
Annem mutfaktan salona gelmişti.
-Hayatım kızı bırak da dinlemeye çıksınlar. Zaten saat farkından dolayı vücudu yorgundur. Biraz uyuyup dinlensinler.

Ben kenarda uyukluyordum. Yolculuk boyunca Pera rahatsız olmasın diye kıpırdamamıştım ve kolum ağrıdığı için de uyuyamamıştım.
-Taehyung uyuyor musun?
-Hahh? Aa hayır uyumuyorum baba.

-Şu hergeleye bak gözümüzün önünde uyuklayıp yalan söylüyorsun. Diyorum ki odana çıkıp yatıp dinlenin.

-Misafir odasını hazırlamadım. Sonuç olarak ortada bir bebek olduğu için beraber uyuyorsunuzdur.

İşte bunu düşünmemiştim. Peraya baktım.
Oda biraz şaşırmış gibiydi.
-Hadin hadin kalkın bakalım.
Ayağa kalktım ve Pera da benimle beraber ayaklandı.
Merdivenleri çıkıp odama ilerledik.
-Şimdi nasıl olacak Taehyung bey. Herşeyi halledecektin.

-Pera açık olmak gerekirse bunu ben de hesaplamamıştım.
Elimi enseme götürdüm ve düşünme ya başladım.

-Ben gidip üzerimi değiştireceğim gelene kadar çözüm bulsan çok iyi olur.
Pera valizinden pijama çıkardı ve banyoya girdi.

Sanırım yakalanmayacağımız tek seçenek odamdaki küçük koltukta yatmam olacaktı.

-Peraa! Üzerimi değiştireceğim haberin olsun.

-Tamammm.
Dolabımı açtım ve içinden siyahlı saten pijama takımımı çıkardım.
Hemen üzerini değiştirip dolabın üst bölmesinden kalın bir pike çıkardım.

O sırada Pera banyodan çıkmış ve benim pikeyi koltuğun üzerine sermeme bakıyordu.
-Orada mı uyuyacaksın?

-Başka bir seçeneğimiz yok. Başka odaya geçersem annem şüphelenebilir. Sen benim yatağımda yatacaksın. Bende burada yatacağım.

Koltuğa bakmaya devam ederek yatağa girdi.
Kapının girişindeki odanın ışığını kapattım. Odada yatağın yanındaki loş masa lambasından başka bir ışık yoktu. Koltuğa kıvrılarak yattım.
Pek rahat olduğu söylenemezdi.

Biraz vakit geçince tam uykuya dalacaktım ki.
-Taehyung? Uyudun mu?
-Yattığım yerden doğruldum.
Daha uyumadım. Miden mi bulanıyor Pera. Birşey mi oldu.

-Hayır birşey olmadı gayet iyiyim.
Ama sen orada rahat değilsin. Uçakta da rahat değildin.
İstersen yatağa gelebilirsin.

-Sorun yok Pera ben iyiyim. Sen rahatına bak. Rahatsız olmanı istemiyorum.
-Hayır rahatsız olmayacağım. Gerçekten. Hem bebeğinle uyumak istemiyor musun? İki gününü değerlendirebilirsin bence.

Bebeğimle uyumayı tabikide deli gibi istiyordum. Ve sanırım zorunlu olarak aynı odada kalacağımız için iki gece bebeğimle uyuyabilirdim.

-Sorun olmayacak değil mi?
-Hayır olmayacak fikrimi değiştirmeden gel.

Hemen pikeyi üzerimden çekip yatağa ilerledim. Yorganın altına sokuldum.
Biraz mesafeli durmam gerektiğini hissettim. Pera elimi tutarak karnına götürdü. Böyle yapmasını beklemiyordum.
-Bu bebek sadece bana ait değil Taehyung. Ona dokunabilirsin.
Elimin altı sıcacık bir his veriyordu. Ve bunu gerçekten çok seviyordum.
Acaba doğduğu zaman kime benzeyecekti.
-Sence doğduğu zaman kime benzeyecek?
-Bilmem. Sana benzemesini isterim Taehyung. Ama evin içinde kıyafetsiz koşuşturmasını istemem kesinlikle.

Gülmeye başlamasıyla kaşlarım çatıldı.
-Heyy dalga geçme. Ben çok tatlı bir bebektim. Ama benim için farketmez. Ikimize de benzeyebilir.

Train Tracks To Serendipity [KTH]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin