50.BÖLÜM

23 3 5
                                    

Taehyung

Sabah yüzümde kocaman aptalca bir gülümsemeyle hiç istemiyor olmama rağmen şirkete geçmek için hazırlanıyordum.

Dünden sonra sanki bugün yeniden doğmuş gibiydim. Çünkü bundan sonrası farklı olacaktı.
Pera, kızımız ve ben bir bütün olacaktık.

Kravatımı düzeltip aynada hazır olduğuma karar verirken odamdan çıktım ve merdivenlere yöneldim.

Mutfaktan gelen müzik sesiyle gülümsedim.

Merdivenleri inip salona geçtiğimde müziğin sözleri tam olarak anlaşılıyordu.

"Take my hands now. You are the cause of my euphoria.."

Ağır ve sessiz adımlarla mutfağa girerken Pera şarkıyı mırıldanıyordu ve elindeki havuçları yıkamakla meşguldü.

Yavaşça arkasından gidip kollarımı beline sardım.
Aniden irkildi ve

"Ahh Taehyung beni korkuttun."

Güldüm ve devam ettim.

"Kahvaltı hazırlamayı ben devralabilir miyim?"

"Hayır."

"Hayır mı? Beni ikna edebileceğini mi zannediyorsun annecik?"

Pera bana doğru döndü ve gözlerini kısarak baktı.

"Bunu yapabilirim."

Histerik bir şekilde güldüm ve

"Emin..."

Pera hızlıca yanağıma bir öpücük konduruken yarıda kalan cümlemle öylece kalakaldım.
Beni kollarımdan tutup döndürdü ve masaya doğru itti.

Yüzümdeki aptal gülümseme yine yerini alırken ne ara yelkenleri suya indirdiğimi anlayamamıştım.

Pera bana gülerken

"Taehyung bu kadar kolay olabileceğimi düşünmemiştim ben."

Öpücüğün etkisinden kurtularak sahte bir şekilde kaşlarımı çattım.

"Heyy buna hile yapmak denir. Zayıf noktamdan vuruyorsun."

"Ne yani bir öpücük mü senin zayıf noktan?"

"Hayır bir öpücük değil. Sensin"

Pera eline bıçağı alırken son cümlemle bana doğru döndü ve gülümsedi.

O işine geri dönerken ben de telefonumdan dünki katılmadığım toplantının detaylarını Luna'dan aldım.

Yeni çıkaracağım parfüm markasının adına çoktan karar vermişken. Geriye sadece test adımları kalıyordu.

"Neye bakıyorsun?"

Başımı kaldırıp masayı ben farketmeden çoktan kurmuş olan Peraya baktım.

O da masada yerini alırken gülümsedim ve devam ettim.
"Çıkaracağım yeni marka hakkında test adımlarını kontrol ediyordum."

"Sonunda çıkıyor mu? Adı ne olacak?"

"Piyasaya çıkana kadar beklemelisin"

"Ne yani bana söylemeyecek misin?"

Yüzümü buruşturup kafamı sağa sola salladım.

"Beni meraklandırmak için böyle yapıyorsun farkındayım"

Eline çatalını alıp sosisliye uzanırken takındığı umursamaz ifadesi yüzümü güldürürken telefonumun çalmasıyla Luna'nın aradığını farkettim.

Train Tracks To Serendipity [KTH]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin