Pera
"Ahh çok yakındı.."
Yanaklarımı tutarak salona ilerlerken babam ortalarda görünmüyordu.
Annem gülümseyerek masanın başında durarken "Geldin mi güzel kızım?"
Gülümseyerek annemin yanına geçtim ve yanağına kocaman bir öpücük bıraktım.
"Torunum nasıl bakalım?"
Annem elini karnıma koymuştu ki"Günaydın Bayan Lee."
"Ahh günaydın oğlum. Geç otur masaya."
Taehyung bana bakarak göz kırptı ve yerine geçti. Bu adam beni deli ediyor. Hayır utandırmaktan zevk alıyor resmen.
"Babanızın bir iş için şehir dışına çıkıyor. Az önce gitti."
"Aa ne işi. Acil miydi?"
"Bilmiyorum söylemedi. Ama akşama gelecekmiş."
İşte bu güzeldi. Babam olmadan Taehyungla rahatça çiftlikte dolaşabilirdik.
Benimle aynı fikirde olduğu yüzünden belli olan Taehyung bana baktı.
"Aklınızdan ne geçtiğini tahmin edebiliyorum. Babanız uyarı yaparak gitti ama görmemiş gibi yapacağım."
İkimizde aynı anda anneme dönerken çayını yudumladı ve bize gülümsedi.
"Çok teşekkür ederiz efendim."
"Taehyung senin patronun muyum ben? Bana anne diyebilirsin. Biz aile olacağız öyle değil mi?"
Annemin söyledikleri ağzımın kulaklarıma varmasına neden olurken Taehyung da çok farklı değildi.
"Ahh teşekkür ederim ef.. anne."
Üçümüz muhabbet ederek kahvaltımızı ettikten sonra üzerimi değiştirmek için odama çıktım.
Dizlerimin altında mavi bir çan etek ve üzerime düz beyaz tişort giydim.
İnce mavi hırkamı da üzerime geçirdikten sonra tekrar salona indim.Taehyung telefonuyla ilgilenirken benim geldiğimi fark etti ve telefonu cebine attı.
"Hadi çıkalım."
El ele çiftlikte dolaşırken büyük çınar ağacını görmemle Taehyung'u çekiştirerek oraya götürdüm.
"Taehyung bak bu ağaçta yıldan yıla boyumu ölçmüştük."
Ağaçtaki çizikleri gösterirken Taehyung yaklaştı ve omuzlarımdan tutup sırtımı ağaca dayadı.
"Şimdi de çizmeli miyiz?"
Başımın üst kısmına bakarken gözleri benimkileri bulduğunda.
"Huhh?"
Yüzünde bir gülümseme oluşurken ne kadar güzel olduğunu düşündüm.
Bu gülümseme hep böyle güzeldi de ben neden çok geç farkettim?"Seni öpebilir miyim? Kaçmayacaksan."
Son sözlerini gülerek söylerken hırkasının yakasını tutarak kendime doğru çektim.
Dudaklarımızı birleştirmemizle gözlerim kapanırken içimde dolup taşan küçük bir kız heyecanı vardı.
..."Taehyung bak burda bir ok tahtası var. Denemeye ne dersin?"
"Sen biliyor musun?"
"Bekle burda hemen geleceğim." Yakındaki eşya deposuna gittim ve ordan babamın yayını ve ok çantasını aldım.
Geri döndüğümde Taehyung aynı bıraktığım yerde beni bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Train Tracks To Serendipity [KTH]
Romance"Eliyle gözyaşlarımı sildi. -Pera biliyorum tam bir aptalım. Ama bundan sonra bana yalan söyleme. Açsan açım de, kızdıysan kızdım de, yanına gelmemi istiyorsan gel de. Sizi asla yalnız bırakmayacağım."