47.BÖLÜM

20 2 5
                                    

Pera

Taehyung'un evden çıkması üzerine tek başıma kahvaltı yaptım.
Çoğu şey de artmıştı.
Yani iki kişilik masa hazırlamıştım.

Mutfağı hızlıca topladıktan sonra balığımın yanına gittim.

-Merhaba Seyeon. Aç mısın bakalım?
Bir süre seni burda bıraktığım için bana küsmedin değil mi?

Dolaptan balık yemini çıkarıp birazcık ufaladım.
Taehyung benim yokluğumda onu ihmal etmemişti.

Odama çıkıp dolabımın önüne geçtim.
Geçenlerde aldığım slopet gri elbisemi aldım. İçime de beyaz ince bir boğazlı body alıp giyinmeye başladım.
Havalar yavaştan ısınmaya başlıyordu.
Hala biraz ılık ve esiyordu ama Kanada'nın eksileri kadar değildi.

Bahçedeki kiraz ağaçları yavaş yavaş tomurcuklanıyordu. Kiraz çiçeklerinin mevsimi en sevdiğim zamandı.
Küçükken hep izlediğim dramalarda eline kiraz çiçeğinin yaprağı düşerse doğru kişiye aşık olacağı gibi şeylere inanırdım.

Ve aslında Seyeon ile birlikte olduğum zamanlar kiraz ağacının altında çiçek yapraklarının elime düşmesi için saatlerce beklediğim bile olmuştu.

Elime düşmüyor diye çok üzülürdüm.
Geriye bakınca çoğu şey çocukça ve aptalca geliyor.
Ama yinede kendimi bunları yaparken buluveriyorum arada.
Hazırlandıktan sonra çantamı alarak kapıya ilerledim beyaz spor ayakkabılarımı giyip çıkacağım sırada ayakkabılıkta beyaz bir dosya gördüm.

Ona ilerleyip elime aldım.
Kapağını açtığımda toplantıyla alakalı dosya olduğunu düşündüm.

-Baban bu aralar çok yoruluyor olmalı bebeğim. Baksana dosyasını burda unutmuş. Ona geri götürelim mj ne dersin?

Elimi karnıma koyarak cümlemi bitirdiğimde bebeğimin hareket ettiğini hissettim.

-Heeyy bu haksızlık. Seninle konuşurken bu kadar hareket etmiyorsun. Babacı falan mı olacaksın küçük hanım?

Küçük küçük hareketleri devam ederken gülümsedim ve dosyayla beraber evden çıktım.

Arabama gidip şirkete doğru sürdüm.
Şirketin önüne geldiğimde arabadan indim ve  sensörlü kapıya doğru ilerledim.
Kapı açılırken biraz yana kayıp camdaki yansımama bakıp saçlarımı düzelttim.

Yaptığım şeyle biraz duraksasam da başımı iki yöne hızlıca sallayıp kapıdan içeriye girdim.

-Pera hanım??

Karşımdan gelerek bana seslenen Luna'ydı. Taehyung'un sekreteri.

-Ahh merhaba Luna.

-Taehyung beye geldiğinizi haber vereyim mi?

Güler yüzle sorduğu soruyla bende gülümsedim.

-Yok hayır dosyasını evde unutmuş da onu getirdim.

-Ahh peki götürmemi ister misiniz?

-Ben götürürüm Luna odayı biliyorum zaten. Yinede teşekkürler.

-Peki Pera hanım. Bu arada çok tatlı görünüyorsunuz. Hamilelik size çok yakışmış.

Biraz utanarak teşekkür ettim ve asansöre ilerlerdim.
Taehyung'un odasının olduğu kata geldim ve yavaşça odaya ilerledim.

Kapıya geldiğimde biraz duraksadım.

-Kapıyı çalsam mı? Ahh hayır ben sonuçta bebeğinin annesiyim. Öylece girsem daha iyi olur değil mi?

Train Tracks To Serendipity [KTH]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin