Train Tracks To Serendipity [KTH]

58.BÖLÜM

Taehyung

"Cidden mi?"

Bay Lee şaşkın gözlerle Pera'yı dinlerken bende kenarda artı puanlar aldığım için seviniyordum.

"İşte böyle hayatım. Taehyung olmasaydı ikisini de kaybedebilirmişiz. Veteriner tam zamanında müdahale edildiğini söyledi. Sanırım Taehyung'a bir teşekkür borçlusun."

Bayan Lee'nin son sözüyle ellerimi kaldırıp hayır anlamında salladım.

"Aah hayır hayır. Teşekkür etmenize gerek yok efendim."

"Bak gerek yokmuş."

Bayan Lee sahte bir şekilde öksürüp uyarı yaparken bay Lee bana döndü ve boğazını temizledi.
Başıyla kapıyı işaret etti ve ardından  salondan çıktı.
Bende Perayla küçük bir göz temasından sonra bay Lee'yi takip ettim.

Bahçede yanyana yürürken
"Saol evlat. Benim için ikinci kez çok önemli birşey yaptın. Sanırım üzerine çok fazla geldim değil mi?"

"Hayır efendim hayır. Gayet yerinde bir tepkiydi." Diye cevap verdim. Sanırım buzları kırmaya başlamıştım.

"Ahh kız babası olmak gerçekten zor. Şimdi anlıyorum desen de ilerde gerçekten anlayacaksın."

"İlerde sizin gibi bir baba olmak istiyorum. Kızımı herşeyden ve herkesten koruyacağım."

Bay Lee güldü ve devam etti.

"Bu iyi bir karar ama benim gibi çok abartma. Sonuçta kızın büyüyecek okula gidecek zaman zaman arkadaşında kalmak için izin isteyecek. Birkaç günlüğüne gezilere gidecek. Erkek arkadaşı da olacak."

"Erkek arkadaşı mı?"

Bundan rahatsız olmuştum. Tepkimin üzerine bay Lee durdu ve bana döndü.

"Daha kızın doğmadan bu konudan rahatsız oldum Taehyung. Anlamaya başlıyorsun."

Başımı eğdim ve düşünür bir hal aldım. Bay Lee bütün yaptıklarında haklıydı aslında. Kızımın benim haberim olmadan birisiyle görüşüp bebek yapması düşüncesi bile kötüyken olayın gerçeği daha da rahatsız olmama neden oluyurdu. Sanırım şuan kendimi öldürmek istiyorum.

"Hmm neyse. Ailenle tanışmamız gerekiyor. İlk görüşme telefondan olacak artık."

Hızlıca başımı salladım ve gülümsedim. Bu kazandım anlamına geliyordu ve içimde resmen konfetiler patlıyordu.

"Ahh Bay Lee.. az önce ikinci kez önemli birşey yaptığımı söylediniz.
Birincisi ne?"

"Bu hayatta en çok değer verdiğim kişi Pera, biliyorsun."

Başımı salladım ve dinlemeye devam ettim.

"Onun mutluluğu benim için çok önemli. Anladım ki şuan onun mutluluk kaynağı sensin."

"Ahh teşekkkür ederim efendim."

"Yani demem o ki onu üzersen ölürsün."

Duruşumu düzelttim ve " Asla üzmeyeceğimden emin olabilirsiniz efendim."

......

"Tamam Luna yarın şirkete geleceğim. Son kontrolleri yaparız."

Telefonu kapattıktan sonra salondaki valizleri aldım ve dışarıya çıktım.
Arabanın bagajına valizleri yerleştirdikten sonra kapağı kapattım.

Evin kapısından çıkan Pera ve Bay Lee merdivenleri indiler ve yanıma yaklaştılar.
Ardından da elinde bir çantayla gelen Bayan Lee söze girdi.