Taehyung
Şaşkınlıkla başımdaki elmayla ağaca sırtımı vermiş bir şekilde durarken Arin ve Pera'nın öncesinde hayati tehlikem hakkında konuşmaları beynimde yankılanıyordu.
"Şimdi söyle bakalım evlat. Ne kadar süredir kızımla berabersin?"
Elindeki yaya oku geçirirken sorduğu soruya yutkunurken cevap verdim.
"Yedi aydır efendim."
"Yedi aydır mı? Ortada beş aylık bir bebek var!!"
Verdiğim cevapla dakika bir gol bir adamı delirtirken okun yaydan çıkmasıyla gözlerimi sıkıca kapattım.
Başımda hissetiğim hareketlilikle elma yere düşerken gözlerimi açtım.Okun saplandığı elma yerdeyken vücudum kaskatı kesilmiş gibiydi.
"Yenisini koy!"
Sert sesiyle yanımdaki elma sepetini işaret etti. Tanrım bugün kesin öleceğim.
Sepetten bir elma alıp başıma koydum."Kızıma zorla birşey yapmadın değil mi? Eğer öyleyse seni burdan sağ çıkarmam Kim Taehyung."
"Hayır efendim. Peraya asla izinsiz dokunmadım. Asla böyle birşey yapmam."
Tekrar ok yaydan çıkarken nefesimi tutup gözlerimi yumdum.
Elmanın yere düşmesiyle tuttuğum nefesimi bıraktım. Gergin bedenimi serbest bıraktım."Ortada bir bebek var. Bunun çocuk oyuncağı olmadığını bilmiyor musunuz?!"
Elmayı başıma yerleşirken cevap verdim.
"Pera ve bebeğim için tüm sorumlulukları alacağım. Onlar benim ailem. Efendim lütfen bana güvenin."
"Tabi burdan sağ çıkarsan.."
Ok yine başımdaki elmaya tam isabet ederken kalbim küçük çaplı krizler geçiriyordu.
"Efendim lütfen bana güvenin. Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım Perayı herşeyden çok seviyorum."
"Kim Taehyung sen canın konusunda bana güveniyor musun?"
Soğuk sesiyle tekrar okunu bana doğrulturken yüksek sesle cevap verdim.
"Evet güveniyorum efendim."
Bu sefer gözlerimi kapatmadan kendimi serbest bıraktım ve gözlerimi Bay Lee'ye diktim. Korkmamalıydım.
Kendimi kanıtlamak zorundaydım.Ok yaydan çıkınca göz hizamda ağaca çakılırken nefesim kesildi zannetmiştim. Okla başımın arasında iki üç santim falan vardı.
"Tühh ıskaladım. Sanırım güvenini boşa çıkardım ha? Hala sana güvenmemi istiyor musun?"
"Hayatım ne yapıyorsun çocuğa?! Hangi çağda yaşıyoruz!"
Sinirli bir şekilde bize doğru gelen Pera'nın annesi rahatlamama sebep olurken bay Lee elindeki yayı yere bıraktı.
"Konuşuyorduk sadece."
"Konuşuyor muydunuz? Çocuğun haline bak bembeyaz olmuş."
"Ben nerden bileyim canım. Bu kadar korkacağını bilsem başka bir yöntemle muhabbet ederdik."
Gülerek yerdeki okları çantaya koyarken sesimin çıktığı kadar itiraz ettim.
"Hayır hiç.. hiç korkmadım efendim.."
Bayan Lee bay Lee'ye söylenerek bana doğru geldi ve başımdaki elmayı alıp sepete geri koydu.
Kolumdan tutup gelmemi söylerken yavaşça başımı salladım ve adım atacağım anda dizlerimin bağı çözülüvermişti ve sendeledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Train Tracks To Serendipity [KTH]
Romance"Eliyle gözyaşlarımı sildi. -Pera biliyorum tam bir aptalım. Ama bundan sonra bana yalan söyleme. Açsan açım de, kızdıysan kızdım de, yanına gelmemi istiyorsan gel de. Sizi asla yalnız bırakmayacağım."