Train Tracks To Serendipity [KTH]

36.BÖLÜM

Joongki

İşe gitmek için hazırlanırken kafamda dönen düşüncelerle boğuşuyordum.
Taehyung'un söyledilerinden sonra kendimden nefret etmeye başlamıştım. Ama şuan için ne yapsam da olanları geri alamazdım.

Hyerin beni aldatmamıştı. Bense onu asla dinlememiştim. Belkide dinlesem de inanmayacaktım.
Bir şekilde kendimi affettirmem gerekiyordu. Ama nasıl?
Bu asla kolay olmayacaktı. Belki hiç olmayacaktı bilemiyorum.

Onu çok özlemiştim. Her gördüğümde ona koşup sarılıp öpmek isteyen tarafımı bastırıyordum.
Belkide sonsuza kadar yapamayacaktım bunları. Onu çok fazla kırmış ve hayal kırıklığına uğratmıştım.
Bana tekrar gülümseyerek bakması için canımı bile verebilirdim.

Düşüncelerimden beni ayıran telefon ziliyle bakışlarımı yatağın üzerine çevirdim.

Asla bu odaya gelip uyumamıştım olanlardan sonra.
Aslında doğru dürüst de uyumamıştım. Çoğu zaman emniyette masamda uyukluyordum.

Telefonuma uzanıp aldığımda Bogum'un aradığını gördüm.
Derin bir nefes verip telefonu açtım ve kulağıma götürdüm.

-Alo

-Efendim Bogum.

-Joonki ne yapıyorsun?

-Emniyete geçeceğim birazdan.

-Ahh anladım. Hyerin Arin'in kuzeninin telefon numarasını  boşanmakla alakalı birşeyler sormak için istemiş. Bu kadar kolay bitecek mi yani?

-Bogum.. Taehyung bana olanları anlattı. Hyerin bana çok kırgın.
Ne yapacağımı ben de bilmiyorum.

-Olanları toparlaman lazım Joongki.
Tabi mümkünse..

-Tamam Bogum haber verdiğin için teşekkür ederim. Şimdi evden çıkıyorum sonra ararım seni.

Telefonu kapattıktan sonra uzun uzun boşluğa baktım. Boşanmak falan istemiyorum. Hyerin'i geri istiyorum ama..
Olanlardan sonra bana geri dönecek mi?

Evden çıkınca emniyete gittim.
Odamda başımın ağrısını geçirme umuduyla kahvemi yudumlarken kapının çalınmasıyla gelen Lasie'ydi.

-Joongki girebilir miyim?

-Tabi gel Lasie bir sorun mu var?

-Bir sorun yok Joongki seni görmeye gelmiştim.

Ona karşımdaki tekli koltuğa oturmasını işaret ettim.

-Hyerin ile boşanıyor musun?

Direk sorduğu şey karşısında biraz afallasam da kendimi hemen topladım.

-Bunu kim söyledi sana?

-Abimden duydum. Birisiyle telefonda konuşuyordu.

Chris boşanma meselesini nerden biliyordu ki? Bizimkilerden biri gelip konuşmuş olmalıydı.

-Bence iyi bir karar verdin Joongki. Ben senin yanında olacağım.
Hyerin senin için uygun birisi değildi.

Sinirlendiğimi hissediyordum. Lasie her ne kadar ekibimdeki en yakın arkadaşım olan Chris'in kardeşi olsa da Hyerin hakkında konuşması sinirimi bozuyordu.

-Lasie! Hyerin hakkında konuşma hakkını sana verdiğimi hatırlamıyorum.

-Ama..

-Ama sı falan yok. Kalbini kırmak istemiyorum. Ve ayrıca boşanmayacağım.
Ben karımı seviyorum.

Gözleri dolmuştu. Biraz sert konuştuğumun farkındaydım ama bana karşı hislerini artık bir kenara atıp hayatına devam etmesi gerekiyordu.
Lasie gerçekten çok tatlı bir kızdı. Onu hep kardeşim gibi görüyordum. Hala da öyle.