49. bölüm

4.4K 365 8
                                    

   Kübra ve Aslı bütün hazırlıkları bitmiş şekilde bekliyorlardı. Artık erkek tarafının gelme zamanı çok yaklaşmıştı. Ev oldukça kalabalıktı. İzmir den gelen arkadaşlarına Fethi Beyin İstanbul’daki akrabaları katılınca evde adım atmaya yer kalmamıştı. İki gelini ve bayanlarla beraber üst kattaydılar.

Elif, Esma Hanım ve Ayşe Hanımla beraber misafirlere yapılan ikramlarla ilgileniyordu. Ayşe Hanım ve Esma Hanım mutfakta hazırlıyor, erkeklere dağıtılacak olanları Enes bayanlara ise Elif dağıtıyordu. Elif elinde tuttuğu son tepsiyle üst kata gitmek için mutfaktan çıktığında kocasıyla göz göze geldi. Enes ona dışarı çıkması için işaret veriyordu. Elindeki tepsiyi yanından geçmekte olan genç bir kıza vererek “Canım bunu üst kattaki salona çıkarır mısın?” dedikten sonra dışarı çıkan adamı takip etti. Enes’in endişesi yüzünden okunuyordu.

“Hayırdır İnşallah diyeceğim ama yüzün ters bir şeyler oldu diyor.” Kocasının endişesi Elif’in yüzüne de yansıdı.

“Bir arkadaşın ablası kaza geçirmiş. Biz biraz ayrılsak düğünde onlara katılsak olur mu?”

“Sen yalnız gitsen…” Enes devam etmesine müsaade etmedi.

“Olur mu? Tek gitmem uygun olmaz. Belki yardıma ihtiyacı olur sen de gel.”

“Tamam, kızlara söyleyeyim hemen geliyorum.” dedikten sonra yukarı çıktı. Kalabalıktan Kübra’nın yanına zor yaklaşarak durumu kısaca açıkladı. Aşağıya indiğinde Enes arabada kendisini bekliyordu. Yanındaki koltukta yerini alırken sordu.

“Biraz önce sormayı unuttum. Arkadaşının ablasını ben tanıyor muyum?”

“İyiki de unuttun yoksa Kübra sorduğunda yalan söylemek zorunda kalacaktın.” Enes arabayı Üsküdar istikametine çevirirken bir an durakladığında Elif “Kim?” diye sorusunu tekrarladı.

“Arhan’ın ablası evde misafirlerle ilgilenirken kadının biri silahla saldırmış.”

“Hamileydi bebeğe bir şey olmuş mu?” Enes kırmızı ışıkta durmanın rahatlığıyla gülümseyerek karısına baktı.

“Dünyaya gelmek için biraz acele etmiş.”

“Peki, nasıllar iyiler mi? Ay Enes sormadan anlatsana ağzından kerpetenle alıyorum sanki lafları.”

“Hayatım müsaade etmiyorsun ki anlatayım. İyilermiş bebeği kuvöze koymuşlar. Anneye de sakinleştirici yapmışlar ikisi de iyiymiş doktor annenin durumunun iyi olduğunu düğün için çıkabileceğini söylemiş.”

“Hemen mi?”

“Kendini düşün kızımız doğduğunda sabah doğum yapmıştın ben akşama kadar hastanede kal dediğimde “Benim bir şeyim yok ben iyiyim eve gitmek istiyorum.” diyen kimdi?”

“Yine de beni akşama kadar hastanede tutmuştun.” Elif’in telaşlı hali gitmiş artık tebessüm ediyordu.

“Evet, akşama kadar gözümün önünde olmanızı istemiştim.”

Hastaneye geldiklerinde konuşmaları bitmişti. Enes ilk önce doktorla konuştu. Elif de kendileriyle hastaneye giren genç bayanla birlikte Aleyna’nın odasına girdiğinde kadının Aleyna’ya kıyafetlerini getirdiğini öğrendi. Aleyna yeni uyanmıştı. Murat karısının elini ellerinin arasına almış bebeklerinin iyi olduğunu söylüyordu. Onları gören Murat, Enes’in nerde olduğunu öğrendi ve kendi elbisesinin olduğu askıyı alarak yanına gitti. Enes’i doktorun odasından çıkarken buldu.

“Bana sadece iyiler diyor sana bir şey söyledi mi?” diye sordu endişeli bir halde

“Bana da iyi olduklarını söyledi. Bebek 28 haftalık ve 1.950 gr doğmuş 7 aylık bir bebeğe göre kilosu oldukça iyi. İlk muayenelere göre ciğerleri de kuvvetliymiş bir kaç güne kadar bebeği de taburcu ederiz dedi.” Murat derin bir nefes verdi.

Kalpten Kalbe YolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin