Ayşe Hanım yeğenini rahat ettirmek için etrafında dört dönüyordu.
“Güzel kızım çay ister misin? Bak yanında taze kurabiyelerde var.”
“Hala gerçekten iyiyim ben çay içersem kalkar kendim alırım.” Onlar tatlı tatlı konuşurken eniştesi de bıyık altından gülüyordu. Ayşe Hanım eşinin güldüğünü fark edince yönünü ona cevirdi.
“Yine aklına ne geldi de bıyık altından gülüyorsun.” Diye sordu hayat arkadaşına
“Sen… Hayrunnisa Hanımın… torunu evlilik teklifi… yapmış istemeye…. Geleceklermiş.. dediğinde.. biraz naz yaparız diye… düşünmüştüm ama baksana …bizim kız çoktan… abayı yakmış. Akşam… görmedin mi? Damat olacak ....adam odasına kadar… çıkardı. Bizim kız ağzını… açıp tek laf… etmedi.” Derken kıkır kıkır gülen eniştesinden gözlerini kaçırarak
“Enişte…” diyebildi ama utancından sözün devamını getiremedi.
“İlahi bey biz yine nazımızı yaparız kız evi naz evi diye boşuna söylememişler.”
Eniştesi Kübra ya gün içinde birkaç sefer daha böyle takıldı. Sonuncu da
“Sen.. benimle aranı.. iyi tut bak kızımızın.. yaşı küçük derim.. Vermem seni” demişti.
Öğleden sonra Aleyna arayıp yalıya çağırdı. ‘Acele gelmelisin yardıma ihtiyacım var.’ Dediği için Kübra çabucak hazırlanıp evden çıktı. Mesafe fazla uzun olmadığı için arabayı almayıp yürüyerek gitti. Yalıya geldiğinde bahçede Murat ile karşılaştı Aleyna’yı sordu. Odasında olduğunu öğrenince hızlı adımlarla yalıya girip Aleyna’nın odasına çıktı. Kapının önünde bir saniye durup derin nefes aldıktan sonra kapıyı tıklattı. Aleyna’nın‘gelebilirsin’ sesini duyduğunda kapıyı açıp içeri girdi. Aleyna dolabını tamamen boşaltmış. Sonrada koltuğa oturmuş. Sulu gözlerle Kübra’ya bakıyordu.
“Abla hayırdır. Odana bomba mı düştü.”
“Benden ala bomba mı olur? Şuraya baksana dolabı boşalttım giyecek bir Tane kıyafet bulamadım.”
“Abla tüm derdin bu mu? Şimdi bunları kaldıralım doğumdan sonra bunlara ihtiyacın olacak. Beraber alış verişe çıkalım. Sana cicili bicili hamile kıyafetleri alalım. Hem biz bu güne kadar neden alış verişe çıkmadık ki seninle” Aleyna ne yapacağını bilemez bir halde gibi
“Genel olarak bol kıyafetler kullandığım için böyle bir ihtiyaç duymadım. Ama dün senin arkandan hastaneye gelirken fark ettim ki artık pardüsem bile dar geliyor.”
“Hadi gel hemen gidelim. Önce pardüse alalım.”
“Ben o kadar dar bir pardüse ile dışarı çıkamam.” Derken sesi ağlamaklı geliyordu.
Kübra odanın kapısına doğru gidip kapıyı kilitledikten sonra kendi pardüsesini çıkartıp Aleyna’ya uzattı.
“Birde bunu dene işte daha rahat hareket edebilmek için birkaç beden büyük alıp omuzlarını kendime göre düzenlettirmiştim.” Diyerek Aleyna’ya uzattı. Aleyna pardüseyi üzerine giydi ve kendi etrafında döndükten sonra
“Kübra bu benim olsun sen benim pardüselerimden istediğini alabilirsin.”dedi heyecanla sonra devam etti.
“Aklımdaki tam da böyle bir şeydi. Ama ben diktirmeyi düşünüyordum.”
“Canın sağ olsun ablacığım. Bir pardüsenin lafımı olur ben yenisini alırım.”
“Bu günlük pardüse sorununu çözmüş olduk yarında çıkar birkaç kıyafet alırız. Sende benimkilerden birini al da aşağıya inelim.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalpten Kalbe Yol
Romance“Artık koruda yürümüyor musun? Seni hiç görmüyorum.” “Hayır yürüyorum ama daha geç bir saatte” Arhanın içinde var olduğunu bile bilmediği bir yer sızlamıştı. Sanki orada bir cam vardı ve o cam tuzla buz olmuştu. Bu sızıyla normal şartlarda içinde ka...