35. Bölüm

5.2K 424 5
                                    

Cumartesi günü kız isteme merasimi büyükannede dahil olan İstanbul misafirlerinin katılımıyla gerçekleşti. Kahveleri yapan Kübra Aslının bütün itirazlarına rağmen damadın kahvesine tuz ve karabiber koymayı başardı. Buna hazırlıklı olan Faruk ise büyük bir tebessüm ile kahvesini içip bitirdi. Boşalan kahve fincanlarını toplamak için sehpaya uzanan Aslı’ya fısıltıyla ‘bu kahvenin geri dönüşü olacağını biliyorsun umarım.’ Demeyi de ihmal etmedi. Nişan merasimi ise Pazar günü sadece ailelerin katıldığı bir yemekle yapıldı. Düğün için yirmi gün sonrası için gün kararlaştırıldı. Faruk’un annesi babası daha önce olması için ısrar etmişlerdi. Fakat Fethi Bey zaten çok apar topar olduğunu daha öncesinin söz konusu bile olamayacağını söylediğinde Faruk’un anne babası işlerini bir hafta daha erteleyip düğün tarihi olarak eylül ‘ün on beşi Pazar gününü seçtiler. Aynı gün için uçak biletlerini ertelediler. Cuma akşamı İzmir de kına gecesi yapılacak düğün İstanbul da olacaktı.

Akşam uçağı ile geri dönmek için hep beraber hava alanına geldiklerinde Aslı annesi ve babası ile beraber onları yolcu etmek için hava alanına kadar beraber gelmişlerdi. Faruk da anne babasını İstanbul’a gönderiyordu. Fakat kendisi işlerin başına geçeceği için İzmir de kalacaktı.

Hep beraber grup halinde uçağın kalkış saatini beklerken Arhan ‘biraz konuşa bilir miyiz?’ diyerek Fethi Bey’i gruptan biraz uzaklaştırdı. İkili bir müddet konuştuktan sonra İstanbul yolcuları için yapılan anonsla birlikte tekrar gruba katıldılar. Görüşmek üzere ayrıldıklarında herkes halinden memnun görünüyordu. Özelliklede Arhan geri dönüş yolunda yanında Kübra’nın olmasından gayet memnundu.

******

Geri döndüğünde Kübra’yı yoğun bir hafta bekliyordu. Ve bir kaç tanede sürpriz.

Pazartesi günü iş yeri için alacağı birkaç malzeme için gittiği dekorasyon mağazasındaki makine bozuk olduğu için üzerinde de para olmadığından en yakın atm den para çekmek için gittiğinde karşılaştığı manzara ile soluğu en yakı bankada almıştı.

Karşısında oturan bayan önce sorunun ne olduğunu anlamamış şaşkın bakışlarla Kübra’ya bir müddet bakmıştı. Bu bakışlardan sonra genç kız daha sakin bir şekilde durumu anlatmaya çalışmıştı.

“Hanım efendi, bin veya iki bin liradan bahsetmiyorum. Söz konusu olan para beş yüz bin den fazla ve ben bu paranın hesabıma nerden geldiğini bilmek istiyorum.”

“Kübra Hanım şöyle oturun bende hesabınızı inceleyeyim.” Diyerek Kübra’nın karşısındaki koltuğa oturmasını istedi. Daha sonra ekranda gördüklerini genç kıza anlattı.

“Hesabınıza yaklaşık bir ay içersinde farklı zamanlarda ödemeler yapılmış. Ve bu ödemeler Arhan paşazade tarafından yapıldığı görülüyor. Başka bir sorunuz var mı?”

“Var. Hesabıma bu kadar para yatarken ben neden haberdar edilmiyorum.”

“Kübra Hanım prosedür gereği hesabınızdan para çekildiğinde her hangi bir hırsızlık olayına karşı size çekilen miktar bildirilir. Bunu sistem otomatik yapar ama siz özel bir istekte bulunursanız para yatışlarını da bildiririz.”

Kübra para yatışlarından haberdar olmak için birkaç belge imzaladıktan sonra soluğu Arhanın ofisinde aldı. Adeta burnundan soluyordu. Yol boyunca kendi  kendine söylenmeyi de ihmal etmedi.

“Hanımefendi giremezsiniz. İçerde toplantı var.”diyen sekretere aldırmadan Arhanın odasına daldı.

İçerde masanın çevresinde yedi sekiz kişi bakışlarını bir hışımla içeri giren kübraya çevirdiklerinde Kübra’nın gözlerinden çıkan ateşi gören Arhan daha Kübra ağzını açmadan

Kalpten Kalbe YolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin