Dört gündür bahçeyle ilgileniyordu. Aslı'ya bahçenin resmini çekip göndermiş, nasıl değişiklikler yapacağını söylemişti. Aslının fikirlerini de öğrendikten sonra fazla bir değişiklik yapmamaya karar vermişti. Aleyna bahçedeki güllere dokunmasını istememişti.
Sadece çardakta birkaç değişiklik yaptı. Çardağın ahşap bölümlerini boyayıp cilaladı. Minderlerini değiştirdi.
Avludaki yüzyıllık çınar ağacının dallarına, içinde yatılabilecek büyüklükte dekoratif salıncaklardan astı. Bahçedeki yabani otları temizleyip boş kalan yerlere de farklı güller dikti.
Bahçe ile cadde arasındaki yüksek duvara, sarkaçlar içerisinde sakız sardunyalar yerleştirip sarmaşık gülleriyle süsledi.
Aleyna, Kübra bahçede tek çalışmak istediğini söylediği için bahçıvan çağırma fikrinden vazgeçti. Kübra bahçeyle ilgilenirken, Aleyna evde büyük bir tadilat yaptırdı. Bazı odalar boyandı, eşyalar halılar, perdeler değiştirildi. Ev baştan aşağı yenilendi.
Bu bir hafta müddetinde Arhan evde çalışacağını söyleyip bütün işlerini evden yönetmişti. Çok mecbur kalmadıkça evden ayrılmadı. Aleyna bu durumu Kübra'ya 'odasını değiştiririm diye korkuyor, yıllardır o odaya girmeme bile izin vermedi.' şeklinde açıkladı.
Arhanın evde olmasından en çok rahatsız olan Kübraydı. Kendini her an diken üstünde hissediyor, içindeki huzursuzluğa bir anlam veremiyordu. Buna karşın Arhan çardağın boyanıp cilalanmasında Kübraya yardımcı olmuş, bahane olarakta bu işin insanın zihnini dinlendirdiğini ileri sürmüştü.
En son avlunun kenarındaki güllerin bakımı kalmıştı. Bugün bu bahçedeki beşinci günüydü ve son günü olmasını istediği için sabah erkenden gelip güllerin dibindeki yabani otları temizlemeye başlamıştı.
Kübra zararlı otları temizlerken Arhanın kendisine yardım etmek için eldiven giydiğini gördü.
"Ne yapıyorsunuz?"
"Yardım ediyorum."
"Hiç gerek yok kendim yapabilirim. Hem sizin yapacak başka işiniz yok mu?"
"Ablamı odamdan uzak tutmak dışında mı?" Arhan elini çenesine dayayıp düşünüyormuş gibi yaptı. Ve devam etti.
"Düşündümde hayır yok."
Kübra nefesini sesli bir şekilde dışarı verdikten sonra kurtuluşu olmadığını anlayarak, "O zaman ben otları temizleyeyim siz de otları temizlenen güllerin dibini çapalayın."
"Ben sadece otları temizleyeceğini düşünmüştüm nasıl çapa yapılacağını bilmiyorum."
"Tamam siz otları temizleyin ben çapa yaparım."
"Hayır nasıl yapacağımı gösterin çapayı ben yaparım." Bunun üzerine Kübra en kenardaki gülün altındaki yabani otları temizledikten sonra eline çapayı alarak toprağı biraz kabarttı.
"Gülün çok dibine yaklaşmayın fazla derinede inmeyin. Kökleri zedelenirse güller ölür. Ve şu şekilde - nasıl olduğunu göstererek- gülün çevresinde bir çanak oluşturacak şekilde kenarları yüksek bırakırsak sulama esnasında suyun bu çanakta birikmesine ve güllerin daha iyi sulanmasına yardımcı oluruz. "
Arhan çapalamanın daha kolay olacağını düşünmüştü. Bu detaylar biraz canını sıktı. Ama ne kadar zor olabilirdi ki? Bu çelimsiz kız tek başına yapabiliyorsa o da yapabilirdi.
Arhan içinden bunları düşünürken, Kübra'da bıyık altından gülüp 'bakalım masa başında oturup insanlara emir vermek kadar kolay mıymış? Nasıl olsa biraz sonra pes edersin.' diye düşünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalpten Kalbe Yol
Romance“Artık koruda yürümüyor musun? Seni hiç görmüyorum.” “Hayır yürüyorum ama daha geç bir saatte” Arhanın içinde var olduğunu bile bilmediği bir yer sızlamıştı. Sanki orada bir cam vardı ve o cam tuzla buz olmuştu. Bu sızıyla normal şartlarda içinde ka...