Multimedya da üsküdar sahili ve kız kulesi var.
Dersten çıktığında hava kararmak üzereydi. Akşam ezanı okunmak üzereydi. Hat hocası Elif Hanım binadan çıkmadan arkasından seslendi.
"Kübra Hanım bir dakika beklermisiniz. " Arkasından koştuğu için hızlı birkaç nefes aldı.
"Sizinle biraz konuşsak vaktiniz var mı?"
"Ne hakkında konuşacaktık."
Elif Hanım biraz mahcup muhatabının gözlerine baktı.
"Aslında iş konuşmak istiyorum."
Bu sözler Kübra'yı biraz daha meraklandırdı. Muhatabının meraklı gözlerle konuşmasını beklediğini farkeden Elif Hanım sözlerine devam etti.
"Kübra Hanım bir konferans salonu, bir bahçe, kafetarya olarak kullandığımız bir alan var orası bu üç mekanın düzenlenmesi için bir iç mimarla görüştük. Bizden çok yüksek bir ücret istedi. Bunu karşılamamız mümkün değil. ve biz elimizdeki malzemelerle bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. O bize kabarık bir malzeme listesi çıkardı. Ben arkadaşlardan sizin iç mimar olduğunuzu duydum açaba siz makul bir üçretle bize yardım edermisiniz?"
"Elif Hanım tabi ki de ederim neden yardım etmeyeyim?"
"Biraz vaktiniz varsa size düzenlenmesi gereken yerleri göstereyim."
"Çok isterdim ama daha önceden verilmiş bir sözüm vardı. Sizce bir sakıncası yoksa bunu yarın ögleden sonra konuşalım."
Elif Hanım gayet mutlu bir şekilde
"Ne sakıncası olabilir. Siz nasıl isterseniz öyle yapalım." diyerek eliyle Kübrayı kapıya doğru yönlendirdi.
Bina bir avluya açılıyordu. Çıkış kapısına ulaşmak için dört tarafı sutunların üstüne kurulmuş kubbelerle çevrili bu avludan geçmeleri gerekiyordu.avlunun tam ortasında bir şadırvan vardı. Onlar avludan gerken akşam ezanı okunuyordu.
Dışarı çıktıklarında ikiside farklı yönlere döndüler. Bunu farkedince tekrar birbirlerine dönerek tam iyi dileklerini bildirecekken Kübra tanıdık bir ses duydu.
"Kübra Hanım"
Kübra gözlerini sesin sahibine çevirdiğinde anlık bir şaşkınlık yaşadı. Fakat bu şaşkınlığı çabuk atlatıp kanuştuğunda sesine yansımasına engel oldu.
"Efendim"
Orta yaşlı adam aralarında birkaç adım mesafe kalaçak şekilde yaklaştı.
"Aleyna Hanım beni sizi almam için gönderdi."
"Hiç gerek yoktu. Kendim gelirdim."
"Ben emir kuluyum efendim. Bu akşam yalıya gelecekmişsiniz. Saat geç olduğu için sizi almamı söylediler."
"Tamam bir dakika bekleteceğim sizi" Diyerek Elif hanıma döndü.
"Size hayırlı akşamlar İnşaalah yarın ögleden sonra görüşürüz."
"İnşaallah kübra Hanım size de hayırlı akşamlar." vedalaştıktan sonra arabaya doğru ilerledi. şöförün açtığı arka kapıdan arabaya bindiğinde içi hiç rahat değildi. Aleyna Hanım onundüşündüğ için böyle yapmıştı ama hala gerek olmadığını düşünüyordu.
********
Yalı ahalisi akşam yemeğini yedikten sonra salonda oturmuş sohbet ediyorlardı. Arhan birkaç telefon konuşmasımdan sonra onlara katılarak ablasının yanında yerini aldı. Aleyna ona soran gözlerle bakarak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalpten Kalbe Yol
Romance“Artık koruda yürümüyor musun? Seni hiç görmüyorum.” “Hayır yürüyorum ama daha geç bir saatte” Arhanın içinde var olduğunu bile bilmediği bir yer sızlamıştı. Sanki orada bir cam vardı ve o cam tuzla buz olmuştu. Bu sızıyla normal şartlarda içinde ka...