16. bölüm

6.3K 548 16
                                    

 Arhan telefonuna gelen mesaj sesi ile uyandı. Telefonu eline aldığında mesajın Lalenaz'dan olduğunu gördü ve yatakta doğrularak mesajı açtı.

"Arhan bütün gece düşündüm aramızdaki tek problem aldığım hediye değil ben bu eve sana daha yakın olmak için taşındım. Fakat her geçen gün daha çok uzaklaştığımızı hissediyorum. Evimin tadilatı bitti. Bugün evime taşınmak istiyorum."

Arhan 'Bu kız neler saçmalıyor?' diye mırıldandı. Apar topar üstüne eşofmanını giyerek aşağıya indi. Lalenazın odasının kapısında biraz duraksadı. Büyükannesinin kapısının altından ışık sızıyordu. Kapıyı yavaşça tıklattı. Lalenaz’ın açtığı kapıdan içeri süzülürken Lalenaz’ın gözlerinin şiştiğini ve altında mor halkalar oluştuğunu farketti.

“Konuşmalıyız.”

“Arhan, lütfen konuşacak bir şey yok. Ben kararımı verdim.”

"Biz seninle hiç kavga etmedik hiç tartışmadık. Sen ilk tartışmamızda bırakıp gidiyor musun?”

“Evet, haklısın hiç tartışmadık hiç kavga etmedik. Çünkü ilişkimizin tartışmaya değer bir yanı yok.”

“Seni anlamıyorum, tartışmadığımız için değersiz mi oldu?”

“Hayır değersiz olduğu için tartışmıyoruz.” Arhan’ın anlamsız bakışlarını fark eden Lalenaz devam etti.

“Ne zaman giydiklerime karıştın?” Arhan ağzını konuşmak için açtığında Lalenaz elini dudaklarına dokundurarak susturdu ve sorduğu soruya kendisi cevap verdi.

“Hiçbir zaman. Neden? Çünkü benim giydiklerim seni ilgilendirmiyordu. Bu eve geldikten sonra giyim tarzımın değiştiğini fark ettin mi?” Başını olumsuz anlamda salladı. “Hayır. Çünkü artık beni görmüyorsun. Ne zaman arkadaşlarımdan rahatsız oldun? Cevap; Hiçbir zaman, ben arkadaşlarımla vakit geçirirken seni ihmal ettiğimi düşünerek vicdan yaparken bu senin hiç umurunda bile olmuyor. Bu listeyi akşama kadar sayabilirim. Ben bu gece düşünürken bir şey fark ettim. Senin için yanında taşıdığın görsel bir objeden farkım yok. Bu her zaman böyleydi.”

“Lale şuan sinirlisin daha sonra sakin kafayla konuşalım. Hem hiç uyumamışsın biraz uyursan daha doğru kararlar alacağına inanıyorum.”

“Neden?” Gözlerinden birbiri ardına yaşlar dökülmeye başlamıştı. ” ‘Sakın evlilik hayalleri kurma’ demiştin. Hiç böyle bir hayal kurmadım bu eve gelene kadar. Ablanın evliliğini görünce, eniştenin ona bakışlarındaki sevgiyi gördükçe bende istedim. Böyle bir sevgi, böyle bir evlilik istedim. Sen bu isteğimi hissetmiş gibi her geçen gün benden biraz daha uzaklaştın.”

Arhan ne diyeceğini bilemiyor, Lalenazın konuşmasının nereye gittiğini anlayamıyordu. Yüzünü ellerinin arasına aldı ve gözyaşlarını sildi. Ona sarılmak için elini sırtına indirirken, “Lütfen Lale bak sinirlerin çok bozulmuş biraz dinlen sonra konuşalım.” dediğinde Lalenaz kollarının arasından çıkıp bir adım geri gitti. Bacakları koltuğa temas edince yığılır gibi oturup konuşmaya devam etti. Arhan göz temasını kaybetmemek için karşısındaki koltuğa oturdu.

“Hayır, beni susturma, söyleyeceklerim bitmedi. Hiç Ablan ile eniştene bakıyor musun? Onlar dokuz senedir evliler bir senede nişanlı kalmışlar on senedir birlikteler. Ve her gün tartışacak bir şeyleri var. Yemeğin tuzu, tatlının şerbeti, kravatın rengi, konuşacak konuları hiç bitmiyor. Niçin biliyor musun?” Arhan omuz silkti. “Birbirlerini önemsedikleri için, birbirlerine değer verdikleri için. Akşamları çardakta oturup sohbet ediyorlar. Biz en son ne zaman baş başa sohbet ettik.”

Kalpten Kalbe YolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin