50. Bölüm

5K 378 4
                                    

Arhan damat tıraşını oldu. Damatlıklarını üstüne geçirdiğinde herkes evden çıkmak için hazırdı. Yanına gelen Faruk, arkadaşına sataşmaktan geri durmadı.

"Sen dünyanın en hızlı hazırlanan damadı olmalısın." Arhan arkadaşının bu nüktesini hafif bir tebessüm ile geçiştirdi.

"Kübra'ya söyledin mi?"

"Hayır, sen Aslıya söyledin mi?"

"Hayır, yolda söylerim diye düşündüm. Hadi herkes arabalarda yerlerini aldı. Büyük bir konvoyla kız almaya gidiyoruz."

"Hadi konuşmayı bırak da aşağıya inelim yoksa damatlar olmadan gidecekler kız evine."

Aşağıya indiklerinde Harun telaşlı bir halde ortalarda dolanıyordu. Yine bir sorun olduğunu düşünen Arhan endişeyle sordu.

"Abi yine ne oldu?"

"Arhan en önemli şeyi unuttuk."

"Neyi unuttuk?"

"Gelin arabalarına şoför ayarlamadık. Ama sen hiç merak etme ben birilerini bulurum şimdi."

Arhan onun telaşına bakarak gülümsedi Faruk'a dönerek "Senin ehliyetin var mı?" diye sordu.

"Abi dalgamı geçiyorsun tabi ki var." Arhan, Harun'a dönüp "Abi bak sorun çözüldü arabaları biz kullanırız."

"Olur mu hiç öyle şey?"

"Olur, hadi çıkalım." dediğinde Harun itiraz etmenin faydasız olduğunu anlamıştı. Damatlar gelin arabalarının direksiyonuna geçtiğinde konvoy hareket etmeye hazırdı.

*-*-*-*-

Korna seslerini duyduğunda Kübra'nın içi bir tuhaf olmuştu. Sevdiği adam onu almaya geliyordu. Sabah kalktığından beri farklı bir sıkıntı vardı içinde bu sıkıntıyı düğün heyecanına verse de içinden bir ses bir şeyler ters gidecek diyordu. Aslı Kübra'nın elini aldı kalbinin üstüne götürdü.

"Sanırım bugün heyecandan ölmezsem bir daha ölmem." dedi. Genç kız arkadaşının haline gülümseyip elini alıp kendi kalbinin üstüne bıraktı.

"Kusura bakma arkadaşım bugün seni teselli edemeyeceğim. Benim kalbimde seninkinden farklı atmıyor."dedi. Korna sesleri kesildiğinde Esma Hanım gelinlerin yanına gelip hem kendi kızının hem de Kübra'nın yüzlerini duvaklarıyla kapattı.

Salonun kapısında Faruk'un annesi Melahat Hanım ve büyükanne belirdiğinde Kübra Aleyna'nın nerde olduğunu merak etti. Kendisini almaya gelecek ilk kişinin Aleyna olacağını düşünmüştü her zaman. Hep beraber aşağıya indiklerinde gelinleri teslim etmek için Fethi Bey damatlarla beraber merdivenin dibinde onları bekliyordu. Fethi bey önce gelinlere sonra damatlara baktıktan sonra sesindeki tehditkâr tonla damatlara konuştu.

"Kızlarımın ikisi de çok değerlidir. Onların gözünden sizin yüzünüzden akacak olan bir damla gözyaşında beni karşınızda bulursunuz." Bu sert tehdidi beklemedikleri her hallerinden belli olan damatlar birbirlerine yan gözle baktıktan sonra olumlu anlamda başlarını salladılar.

Gelinleri yanlarında ki koltuğa yerleştirip direksiyona geçtiklerinde konvoy hareket etmeye hazırdı. Kornalar çalarak düğün yapacakları mekâna doğru ilerlerken Kübra aklına takılan soruyu sormadan duramadı.

"Aleyna abla nerde onu göremedim?"

"Bunu sana daha önce söylemem gerekiyordu ama senin bugününü elinden geldiğince güzel yaşamanı istediğim için ancak bu kadar geciktirebildim." Bu sözlerle birlikte Kübra duvağını kaldırıp Arhan'a baktı. Ve sözlerine devam etmesini bekledi.

Kalpten Kalbe YolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin