Seni Bana Getiren Kusursuz TEVAFUK (+15)

22

"Tek sıkıntımın bu olduğunu mu sanıyorsun?"

Genç kız şaşırdı.

"Arkadaşımı alacağın için mi gerildim?"

Ciddi mevzular. Kapıyı kapattı. Midesinin üzerinde oluşan elektrik akımının sebebi de neydi?

"Bilmiyorum. Sana ne olduğunu anlamış değilim."

Ellerini beline koydu. "Sence ne olabilir?"

"Ben ne yapıyorum, demiş olabilirsin. Çok değer verdiğin bir arkadaşını tanımadığın, saçma bir kızla tanıştırdığını düşünüp pişman olabilirsin."

Ateş alayla iç çekti.

"Alakası yok."

Su'nun sabrı taşmak üzereydi. "Sorun ne o zaman?"

Dışarıdan kapı kapanma sesi geldi. Merdivenlerdeki ayak sesleri önce yaklaştı sonra yok oldu.

"Ben gidiyorum Su."

"Bir kere duyunca anlıyorum!" Bunu söyleyebilmiş olmasına kendi de şaşırdı.

"Seni incitmek istemiyorum."

"Ben seni gerçekten anlamıyorum." Ayakkabılarını giymeye başladı. Adama bakmıyordu. "Tamam, artık sormuyorum ya da konuşmuyorum. Yolun açık olsun. Bela olmayacağım. İncinmeyeceğim! Tabii ki, meraklanma, mutlu olacağım!"

Beline dolanan eller, sırtını dayadığı sert göğüs, yanaklarına değen saçlar, boynunu gıdıklayan sıcak bir nefes... Montu elinden düştü. Ateş onu hazırlıksız yakaladı.

"Özür dilerim. Lütfen gitme."

Su, adamın kollarında erimek üzereydi. Bir adım dahi atacak dermanı kalmamışken nereye gidebilirdi?

"Sizi Arda'yla görünce... Ben özür dilerim. Seni onunla bırakacağımı düşündüm."

Su dehşete düştü. Adamın kollarında çırpındı. Nafile.

"Ne saçmalıyorsun? Arda ile benim beraber olacağımızı mı?"

"Kıskandım."

"Dün gece o kadar yakındık ki, ben senden başka bir şey düşünemiyorum!"

Kızın itirafı karşısında onu kendine çevirdi. Alnına ve saçlarına öpücükler kondurdu. Belinden yakaladı. Onu oturma odasına taşıdı. Koltuğa geçtiler. Başını boynuna gömdü. Sesi boğuktu.

"Seni geride bırakacak olmak bana acı veriyor."