Sabah olduğunda göz kapaklarını güçlükle araladı. Tüm bedeni gecenin yorgunluğuyla bitik haldeydi. Gözlerini kocasına dikti. Suratı ona dönüktü. Bir kolu yastığın altında, diğeri ise kızın üzerindeydi. Derin bir uykudaydı. Genç kız gülümsedi. Kendini tutamadı ve adama sokuldu. Kocasının dağılmış saçlarına, biraz daha uzamış sakallarına, büzülmüş dudaklarına öpücükler kondurmaya başladı. Ateş mahmur gözlerle bir an bakakaldı. Hemen sonra gülerek kızı altına aldı. Karnından, koltukaltlarından gıdıklamaya başladı. Su, çığlıklar atarak onu uzaklaştırmaya çalışıyordu ama adam vazgeçmiyordu. El şakaları tutkulu dokunuşlara döndüğünde kızın bakışlarında uyanan isteği gördü. Ayaklanıp siyah güneşliği çekti. Oda neredeyse zifiri karanlıktı. Kızın üzerine doğru giderken, artık utanmak yok, diye düşündü.
Öğleye doğru yataktan çıkan kız mızmızlandı.
"Açlıktan ölüyorum! Dolapta da bir şey yok."
Genç adam boylu boyunca yatağa uzanmıştı. Kolları başının üzerindeydi. Kaslı bacakları gergindi. Sıkı karnı dokunulmak istiyordu.
Kız ellerine söz geçiremedi. Kocasının bedenini okşamaya başladı.
Adam tükenmiş bir seda çıkardı. Bir kedi gibi mırıltılarla karşılık verdi.
"Markete gitmeliyim, öyle mi?"
Su güldü. "E yani!"
"Ama benim hiç yataktan çıkasım yok tatlım."
"Ben mi gideyim?" derken sitem ediyordu.
Genç adam kıza bakarken düşünüyordu.
"Dışarıda kahvaltı etmeye ne dersin? Sonrasında alışveriş merkezinden eksiklerimizi alırız."
Su heyecanla ellerini çırptı. "Harika olur! Ben Ankara'yı hiç gezmemiştim. Böylece görmüş olurum."
Gülümseyerek doğruldu, onu kollarına aldı.
"Bugünlük alışverişle yetinelim. Ankara'yı gezecek çok vaktimiz olacak."
Hazırlanıp evden çıktılar. Adam, onu açık büfe kahvaltı ettikleri bir yere götürdü. Yol boyu midesi bulanan kız söylendi.
"Benim midem sallantıya gelemiyor. Trafik berbat!"
"Küçük şehirde yaşıyordun yıllardır, zamanla alışırsın güzelim. Haydi gel," diyerek heyecanla kızın elini tuttu. "Çorum'un ünlü su böreğinden de var burada. Özlediğinden eminim."
Genç kız gözlerine yerleşen hüznü saklamaya çalıştı. Masaya oturduklarında adam onun halini kaçırmadı. Kız o kadar az gülüyordu ki artık, üzgün olduğunu anlamamak zordu. Masanın üzerinden parmaklarıyla kolunu okşadı.
"Ne oldu bir tanem?"
"Pınar su böreğine bayılırdı." Tabağındakileri didikledi. "Hatta bir kafe açmak istiyordu. Orada taze su böreği satacağını söylerdi."
![](https://img.wattpad.com/cover/248590273-288-k134081.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Bana Getiren Kusursuz TEVAFUK (+15)
Roman pour AdolescentsAnadolu'nun küçük şehri Çorum'da yaşayan Su Parlak herkes gibi sıradan bir hayat sürdüğünü düşünüyordu. Bir gün araba kazasından kurtuldu ve Ateş Çukur ile tanıştı. Bu adamı düşünmesine gerek yoktu çünkü kader onları tehlikeli yolda birlikte yürüme...