Kadının sesi kısılmıştı artık ağıt yakmaktan. Gücü tükenmişti kızını soğuk toprak altında düşünmekten. Mırıldandı. "Kardeşi gibi severdi sizi. Hiç düşürmezdi ağzından." Sallanmaya başladı. "Çok özlerdi babasını da kuzum. Hep ağlardı." Burnunu çekti. "Kavuştu şimdi ona. Sarsın, sıcak tutsun yavrusunu orada." Sesi iniltilere dönüştü. Bayılmak üzereydi. Kızlar onu yatağa yatırdı. Kızının yıkanmamış bir hırkasını buldu ve koklayarak uyuyakaldı.
Semra ve Su en az kadın kadar yıkılmışlardı. Odanın bir köşesine çekildiler. Sabaha kadar kah uyur vaziyette kah uyanık tarifsiz acıya şahit olan bir gece geçirdiler.
Gün sıkıntıyla doğdu onlara. Biraz dinlenmek için annesi ile eve geldi. Mehmet Bey hala ortalıkta yoktu.
"Nerede olduğundan haberin var mı?"
Banyoya girmek için hazırlanan yaşlı kadın güçsüz bir sesle cevapladı. "Şehir dışına çıkmış. İki güne dönerim, dedi."
Kaşları çatıldı. Köşeye sıkıştığını anlayıp durumu düzeltiyordu belki de. Şebekeden ayrılmış mıydı yoksa? Ya da... Vurulmuş muydu? Hangi ikisi daha iyi bilemedi.
"Nereye gitmiş?"
Kızını yeni görmüş gibiydi. Boştu bakışları. "Bilmiyorum ki. Genelde nereye gittiğini sormam."
Genç kız gözlerini devirdi.
"Yatacak mısın?"
"Banyodan sonra biraz uzanacağım. Sen de dinlen. Uğrarız yine Yıldız'a." Derin bir iç çekti. "Ne büyük bir acı!" Hemen sonra ellerini yüzüne kapayıp ağlamaya başladı.
Kendi dertlerinden annesinin sıkıntısını fark etmemişti. Neden ağladığını biliyordu. Empati yapmıştı. Gidip annesine sarıldı.
"Senin için de çok zor biliyorum. Pınar-" Hıçkırdı. "Senin kardeşin gibiydi."
"Kardeşimdi."
"Yıldız çok güçlü bir kadın. Ailesini kaybetti. Yalnız kaldı. Ona rağmen ayakta kalmaya çalışıyor."
"Başka çaresi yok. Biz-" Bir iki damla aktı gözlerinden. "Ayakta kalmalıyız."
Kızına baktı. Yüzünü sevip alnına bir öpücük kondurdu.
"Bu durum seni etkilerse diye çok korkuyorum. İstersen bir psikolog ile görüşebiliriz."
Her şey bittiğinde gitmeyi düşündüğü ilk yerdi.
"Şimdilik gerek yok anne." Fısıldadı. "Sanırım bu acıya biraz alışmam gerekiyor."
"Seninle yatmamı ister misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Bana Getiren Kusursuz TEVAFUK (+15)
Novela JuvenilAnadolu'nun küçük şehri Çorum'da yaşayan Su Parlak herkes gibi sıradan bir hayat sürdüğünü düşünüyordu. Bir gün araba kazasından kurtuldu ve Ateş Çukur ile tanıştı. Bu adamı düşünmesine gerek yoktu çünkü kader onları tehlikeli yolda birlikte yürüme...