Güneş, bulutların ardından battı. Kış geceleri ayaz olurdu. Camın kenarından soğuk karanlığı seyrederken sıcacık evinizde, sıcak çayınız ve taptaze patlamış kestanenizle içiniz ısınırdı. Sıcak kentin insanları bu duyguya alışkın değildi.
Genç kız pencereden bakarken gergindi. Ne sıcak çayı vardı elinde ne de lezzetli kestanesi. Uyumayan ev halkına öfkeliydi. Gece yarısını çoktan geçmişti. Ateş'in mesajıyla sinirleri hopladı.
"Köşedeyim. Seni bekliyorum."
Puflayarak yatağa bıraktı kendini. O sırada annesi daldı odaya.
"Yatmadın mı daha?"
"Birazdan yatacağım." Heyecanla sordu. "Siz?"
"Ben yatıyorum. Baban biraz çalışacakmış."
"Mühim işleri vardır doğru!" diyerek laf dokundurdu. Nurten Hanım gülümsemekle yetindi. İyi geceler dileyerek kapısını kapattı.
"Bizimkiler ayakta. Bu gece gelemem."
Ne zaman gidebileceğini de bilmiyordu. Başında salak bir koruma vardı. Akşamları odaya hapsolmuştu. Aksi gibi evin beyi de evden ayrılmıyordu. Muhtemelen yaklaşan teslimatla ilgili plan yapıyordu.
"İpini sallandır, ben geliyorum."
Yataktan fırladı. Heyecan ve panikle elleri titremeye başladı. Gelmesini çok isterdi ama çok tehlikeliydi.
"Olmaz. Kapıda alarm var. Ayrıca bizimkiler duyabilir."
"Alarmı kapat. Çok sessiz olacağım güzelim. Seni özledim. İki dakikaya evin yanındayım."
Tekrar pencereye ulaştığında kalbi aşkla çarpıyordu. Dışarıdan bakıldığında ne yapacağını merak edenler olacaktı. Düşünüyor görüntüsünün altındaki tek şey, kararını çoktan vermiş olmasıydı.
"Penceremin o tarafa gel. Garaj kapısının anahtarını atacağım. Oradan gir."
Adam birkaç dakika içinde duvarın diğer tarafında göründü. Eliyle işaret etti. Genç kız kendini sorguladı. Bu adama olan güveni başına dert açacak mıydı? Sokak lambasının yakınındaydı. Onun duruşunu tanıyordu artık. Milyonlarca erkek içinden arzuladığı tek kişi... Aksini iddia etmek için çok geçti. Kolları havada, gülümseyen mavi gözlere baktı. Kolunu iyice geriye çekti ve anahtarı fırlattı. Adam havada kaptı. Boşta kalan eliyle kıza bir öpücük yolladı. Kız omuzlarını sallayarak kur yaptı. Yüzünde de parlak bir mutluluk vardı.
İpi aşağıya sallandırdı. Kulağını dışarıya verdi. Uzaktan birbirine sürten demir sesi yükseldi. Rüzgarlı gecede dikkat çekmezdi.
Adam duvar dibinden usulca yaklaştı. Kızın gemici düğümü yaptığı ipine asılırken gülmeden edemedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Bana Getiren Kusursuz TEVAFUK (+15)
Novela JuvenilAnadolu'nun küçük şehri Çorum'da yaşayan Su Parlak herkes gibi sıradan bir hayat sürdüğünü düşünüyordu. Bir gün araba kazasından kurtuldu ve Ateş Çukur ile tanıştı. Bu adamı düşünmesine gerek yoktu çünkü kader onları tehlikeli yolda birlikte yürüme...