Seni Bana Getiren Kusursuz TEVAFUK (+15)

54

Bir süre sessizce uzandılar. Su iç çamaşırlarını giydi. Kirlenmiş kıyafetlerini banyodaki sabunla yıkadı. Sobanın üzerindeki tele astı. Sonra yatakta birkaç saat uyudular. Uyandıklarında kıyafetler kurumuştu. Akşama doğru annesi onlara yemek bıraktı. Gençleri rahatsız etmeden gitti.

Ateş masaya geçerken resmen bağırıyordu.

"Of, of bu ne! Odun ateşinde köy tavuğu!" Diğer tabaklara baktı. "Mis gibi tarhana! Of, tane tane pirinç pilavı!" Havayı kokladı. "Tereyağlı hem de!"

Su keyifliydi. "Nazife Teyze tereyağını kendi ineğinin sütünden yapıyormuş."

Adamın mavi gözleri resmen parladı.

"İnsanlar bu yemeğe yüzlerce lira harcar. Böyle şans kimde var? Haydi yiyelim!"

İştahla yemeye başladı. Su kocasını izlerken doyduğunu düşündü. Onun hayat sevinci ve gücü kanına nüfuz ediyordu. Bu adama git diyene aptal bile demezlerdi!

Kocasına bakarken yüreği kabardı. Masmavi gözleri, buğday rengi saçları, beyaz teni, geniş omuzları vardı. Yemek yerken kollarındaki kaslar titredi. Hayranlıkla doluyordu. Hele adam ona göz kırpınca içindeki heyecanlı duygu seline kapılıp gitmekten korkuyordu.

Adam yemeğini bitirip iç çekerek sandalyeye yaslandı. "Her şeyin doğalı güzel, diye boşa demiyorlar."

Su sadece gülümsedi.

Ateş, karısının yüzünü inceledi. Gülüyordu ama gözlerindeki hüzün vardı. Korkarak sordu. "Yine ne geldi aklına?"

Genç kız şaşırdı. "Nereden anladın?"

Adam omuz silkti. "Seni tanıyorum. En azından gözündeki hüznü biliyorum."

Su, masanın üzerinden kocasının elini yakaladı. Genç adamın karnına bir ağrı saplandı. Bu hareketi genelde kendisi yapardı.

"Ben gerçekten iyiyim. Bana kızma ama bu olayları birkaç sene seninle konuşacağım. Birçok pürüz var benim için."

"Öyleyse cevap vermediğim bir soru olmalı."

Genç kız kocasının dikkatli gözlerine gururla baktı.

"Evet. Sahte kimlik çıkarırken ismini neden Ateş seçtin? Yani benimle bir ilgisi var mı? Bilmek istiyorum hayatım. Gerçeği bilmeliyim."

Genç adam onun yüzünü inceledi. Ne kadar da masumdu bakışları. Kötülük yoktu içinde. Herkes gibi gerçeklerle yaşamak istiyordu. Herkes gibi mutlu olmak istiyordu. Öğrendiklerini saklayacak değildi.

"Ben seni daha önceden görmüştüm aslında."

"Bunu tahmin ettim."

Şaşırma sırası adamdaydı. "Nereden tahmin ettin?"