Seni Bana Getiren Kusursuz TEVAFUK (+15)

44

BİR HAFTA SONRA

Evli çiftimiz Çorum'a vardığında Arda onları evinde misafir etti. Arkadaşına sarılırken, "Beklediğimden hızlı çıktınız!" diye takıldı.

Genç kız utanarak bildiği evin oturma odasına geçti. Kocası da yanına oturup kolunu omzuna doladı. Sahiplenici duruşu kızı her geçen gün eritiyordu.

Arda, genç çiftin yüzündeki mutluluk ışığına ve taze heyecana bakınca istemsizce imrendi. Açıkçası onların evleneceğinden şüpheliydi. Arkadaşı adını bile saklamıştı şimdiki karısından. Ama birbirlerine bakışları, tüm sorunları aştıklarını gösteriyordu. Ya da her şeye göğüs gerecek o muazzam sevgiye sahip olduklarını. Bir de güven kısmı vardı. Tecrübelerine dayanarak bildiği en önemli şey, güvenin geçmediği sokakta hiçbir canlı nefes almazdı.

Onlar için öğle yemeği hazırlamıştı genç adam. Beraber sofraya oturdular. Genç kız resimlerini sordu. Demek ki birçok şeye değer verecek kadar yumuşak bir gönlü var, diye düşündü.

"Seninle konuştuktan sonra daha çok çiziyorum. İşten gelince kendimi masada buluyorum."

Kız gülümsedi. Böyle bir etki bıraktığı için memnundu.

"İnternet sayfasını açtın mı?"

Adamın gözleri parladı. "Websitesi kurmaya karar verdim."

"Yaa!" Gözleri irileşti. "Peki, neler yapacaksın?"

"Instagram hesabımla siteyi bağlamayı düşünüyorum. Ne de olsa insanların çoğu orada takılıyor. Sitede şimdilik portre resimlere odaklandım. Tabii yeteri kadar sipariş gelmiyor."

"Zamanla artacağından eminim."

Göz göze geldiler. İkisinin de yüzünde sıcak bir ifade vardı.

Ateş gerildi. En yakın arkadaşı ve karısının anlaşmasına sevinmesi gerekirken, abartılı bir kıskançlıkla çatlamak üzereydi. Su'ya seslendi.

"Karıcım tuzu uzatır mısın?"

Kız, tuzu ona uzattı. Kızın elini tuttu. Tutkulu bir yavaşlıkla öptü. Kız pancar gibi kızardı. Halbuki Arda onları görmüyordu bile. Adamın kafasında planlar dolaşıyordu. Sonra arkadaşına döndü.

"Eee senden naber Selim?" diye göz kırptı.

"Gördüğün gibi gayet iyiyim. Yalnız biz aramızda bana hala Ateş diyoruz."

Arda güldü. "Sen de ismi bayağı benimsemiş gibisin."

"Su, beni böyle tanıdı. Nasıl isterse öyle çağırabilir."

Arda içeceğine uzanıp bir yudum almadan onlara baktı.

"Ne tesadüf ama!"