21

209 29 4
                                    

Su, gök gürültüsüyle irkildi. Korkusunu dizginlemek için kıpırdandı ama hareket edemedi. Gözlerini açtığında gördüğü ilk şey Ateş'in inip kalkan göğsüydü. Adam onu sıkıca sarmıştı. Çenesini başının tepesine dayamıştı. Anlamsız mırıltılar çıkararak uyuyordu. Gülümsedi. Hayatında geçirdiği en güzel geceydi. Ve bunu bir yabancıyla geçireceğini asla tahmin etmezdi.

Mutfaktan duyduğu tıkırtılarla genç adamın kollarından yavaşça sıyrıldı. Ateş'in üzerinden atlarken adam yer değiştirdi. Koltuğa iyice yayıldı. Kazağı sıyrıldı. İçindeki gri atleti görebiliyordu. Bir elini karnının, diğerini başının üstüne yerleştirdi. Mavi gözlerini gür kirpikleri kapatmıştı. Yüzündeki ifadeden de anlaşılıyordu ki, huzursuz bir uyku çekiyordu.

Onu sıkılmadan izleyebilirdi fakat yabancı birinin evinde kaldığında kahvaltıya yardım etmeden duramazdı. Sessizce Arda'nın yanına gitti. Genç adam kazak ve kot giymişti. Kıvırcık saçları dağılmıştı ama yan profilden hala hoş bir görüntü sergiliyordu. Tezgahın önünde hazırlık yaparken bardağı elinden düşürdü. Son anda yakaladıysa da ses çıkarmıştı.

"Kahretsin!" Bir süre daha tezgahta oyalandı. Sonra arkasındaki Su'yu fark etti. "Uyandırdım mı? Affedersin."

"Şimşek uyandırdı. Yardım için geldim."

Arda ona bakarken gülümsüyordu. Başını önündeki omlete çevirdi. "Zahmet etme. Ben misafir çalıştırmaktan hoşlanmam."

Su güldü. "Ben de misafirlikte oturmaktan hoşlanmam!" Öne doğru ilerledi. "Omlet mi yapıyoruz?"

Arda başını sağa sola salladı. "Omleti ben yapıyorum. Sen dolaptan kahvaltılık çıkarabilirsin."

Genç kız onun pratik şekilde omleti yapışını, sofrayı hazırlayışını, ekmekleri dilimlerken ki ustalığını hayranlıkla izledi. Tavada domates sosu çevirirken sordu.

"Aşçılık yapıyor olmalısın."

Arda güldü. "Uzun süredir yalnız yaşıyorum."

Su çekinerek sordu. "Ailen?"

"Onlar merkezden biraz uzaktalar. İş yerim bu tarafta. Otobüse binmekten hoşlanmıyorum. Bir arabaya da sahip değilim. Ayrıca-" fısıldadı. "Üniversiteden sonra aileyle yaşamak keyifli olmuyormuş."

Su sempatik adamın sohbetinden keyif alıyordu.

"Ben burada okuyorum o yüzden sonrası için sıkıntı olacağını düşünmüyorum."

"Mesele başka şehirde okumak değil. Belli bir yaş alıyorsun. Birikimin oluyor ve özgürlük daha tatlı geliyor. Evde dört kardeşim var. İçeride çizim yaparken kavga seslerini duymak hoş değil. Tabii bir de masanın etrafında koşturmalarını saymıyorum."

Su kahkaha attı. "Aslında hep bir kardeşim olsun istemişimdir. İnan bana tek çocuk olmak daha zor. Kendini çoğu zaman-" Kurulu masaya bakarken doğru sözcükleri seçmeye çalıştı. "Yalnız hissediyorsun."

Seni Bana Getiren Kusursuz TEVAFUK (+15)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin