Merkeze gittiklerinde ilk ifadeyi Ateş verdi. Polis memuru kaydı tutarken, o da karısını düşünüyordu.
"Sizi dinliyorum polis Selim," diyen adama baktı. Kendini toparlaması gerekiyordu. Bir an önce oradan kurtulmalı ve Su'nun gönlünü kazanmalıydı.
"Mehmet Parlak karıma mesaj attı. Aşağıda bekliyordu. Karım evden çıkacakken gördüm onu. Beni ve annesini öldürmekle tehdit ettiği için tek başına gitmeye yeltenmiş. Neyse ki kapıda yakaladım. Arkadaşım Arda Kara'nın evinde kalıyorduk. Bina eski olduğu için otomat çalışmıyor. Arda ile ben gizlice apartmandan çıktık. Sokağın arkasından sessizce dolaştık. İki adamı fark ettik. Ağızlarını kapattık. Sonra uzaklaştırıp onları bağladık. Su ve Mehmet tartıştılar. Adam," O anları hatırlayınca kan beynine sıçradı. Burun delikleri sertçe açılıp kapandı.
Memurun, "Devam edin." Sözüyle toparlandı.
Sesi sertti. "Küçük sevgilim diyordu ona. Onunla gelmesini söyledi. Su, itiraz edince silahını çıkardı. Gelmezse onu ve beni öldüreceğini, annesine de işkence edeceğini söyledi. Öfkelendim. Arkadan saldırıp silahını aldım."
"Adamı neden dövdünüz?"
Suratı tanınmayacak halde hastaneye yollanan Mehmet'i düşündü. İçindeki hırs geçmemişti. Bir kalp gibi atıyordu.
"Beni tahrik etti. Karıma zarar vereceğini de duyunca gözüm karardı."
Memur son söylediklerini de yazdı. Sonra Ateş'e döndü.
"Mehmet Parlak bir süredir aranıyordu. Gizli İstibahrat'tan gelen polis siz misiniz?"
"Evet, baskın anında elimizden kaçtı."
"Neden buraya bildirmediniz?"
Söyleyip söylememekte karasızdı. Memur temiz yüzlü bir adama benziyordu. Kahverengi gözlerinde ise, yargıdan çok merak vardı.
"Emniyette tanıdıkları var. Çoğu konuda yardım almış. Bence bunu da araştırmalısınız. Yeni müdürünüz bu konuda çalışıyor sanıyordum."
Genç memur biraz bozuldu. Önüne dönüp ifadeye göz attı. "Bizler her konuda bilgi sahibi olmuyoruz."
Ateş anlayışla başını salladı.
"Herkesin bir işi var."
"Öyle." Kağıdın çıktısını aldı ve Ateş'e uzattı. Genç adam ifadesinin altını imzaladı. Memur ilgiyle, "Elleriniz kötü görünüyor. Hastaneye gitmeniz için size bir araba ayarlayabilirim."
Ateş ayaklandı. "Gerek yok. Kolay gelsin."
Odadan çıktı. Karısı iki yanında polisle beraber oturuyordu. Yere bakıyordu. Güzelim saçları dağılmıştı. Kollarını kavuşturmuştu. Üzerindeki monta ve içerideki sıcaklığa rağmen üşüyor olmalıydı. Belki de üşüyen kalbiydi. Onu kollarında ısıtmayı istedi. İsmi çağrıldığında göz göze geldiler. Gözlerindeki ürkeklik ve yalnızlık Ateş'in içini acıttı. Kolundan yakalayıp kaçırmak istedi onu tüm bunlardan, insanlardan, bu dünyadan...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Bana Getiren Kusursuz TEVAFUK (+15)
Teen FictionAnadolu'nun küçük şehri Çorum'da yaşayan Su Parlak herkes gibi sıradan bir hayat sürdüğünü düşünüyordu. Bir gün araba kazasından kurtuldu ve Ateş Çukur ile tanıştı. Bu adamı düşünmesine gerek yoktu çünkü kader onları tehlikeli yolda birlikte yürüme...