Nazife Hanım'ın evine vardılar. Yaşlı kadın onları sevinçle karşıladı.
"Hoş geldiniz! Fırına börek koydum, pişmek üzere. Çayımız da demleniyor."
Su, kokuyu ciğerlerine çekti. İçerideki sadece böreğin değil, ayrıca huzurun, rahatlığın kokusuydu. "Harika kokuyor."
"Birazdan hazır ol, oturun haydi."
Koltuğa geçtiler. Nurten Hanım merakla sordu. Kendini biraz daha güvende hissediyordu.
"Senin kuzular ne alemde?"
"Tanıdığınız tüm gençler şehre gitti. Yarısı okumaya, yarısı çalışmaya... Bizde böyle kocamış insanlar kalakaldık." Gözlerinin kenarları kırıştı. Su'ya baktı. "Ee, senin kocan nerede yavrum?"
"Kocam..." Derin bir nefes aldı. "İş için Ankara'da kaldı. Belki tanışırsınız."
"İnşaallah. Sen de pek güzel olmuşsun ya! Kocanın fotoğrafı var mı, merak ettim."
Su annesine baktı. Kadın rahattı. Demek ki bu köyde her şey fazlasıyla merak edilirdi. Telefonunu çıkardı. O sırada içeri üç tane erkek çocuğu girdi.
"Nazife teyze! Anam senden bir bardak şekerle, üç yumurta istiyor."
Yaşlı kadın kaşlarını çattı.
"Burası bakkal mı? Hele de anana!"
Çocuk, "Tamam." diye dönmüştü ki seslendi.
"Tamam, son kez veriyorum ama anana söyle bakkaldan alsın. Ben yaşlı karıyım, her zaman gidemiyorum bakkala."
Oğlan safça tekrar, "Tamam." Dedi ve malzemelerin yerini şıp diye buldu.
O sırada Su, fotoğrafları gösterdi. Nazife Hanım gözlüğünün alt tarafından inceliyordu.
"Maşaallah, maşallah. Şu deniz gibi gözlere bak... Sende bu gözlere mi vuruldun yavrum?"
Su istemeden gülmeye başladı. Kadının utanması yoksa, çekinecek değildi. "Ne yalan söyleyeyim evet... Kendine çeken bir mavi... Bazen gökyüzü gibi." Kadınlar dikkatle ona bakınca sustu.
Nazife Hanım bu defa arkadaşına döndü.
"Senin kocan nerede? Pek bir parası vardı onun. Rahat ettin mi oralarda?"
Yaşlı kadın göz ucuyla kızına baktı. Yeni bir sansasyonla yıpranmaya niyetleri yoktu. Güldü.
"Hee benim kocam pek zengin. Anam babam beni affetmiştir diye gelmek istedim. O da kırmadı beni, yolladı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Bana Getiren Kusursuz TEVAFUK (+15)
Teen FictionAnadolu'nun küçük şehri Çorum'da yaşayan Su Parlak herkes gibi sıradan bir hayat sürdüğünü düşünüyordu. Bir gün araba kazasından kurtuldu ve Ateş Çukur ile tanıştı. Bu adamı düşünmesine gerek yoktu çünkü kader onları tehlikeli yolda birlikte yürüme...