Seni Bana Getiren Kusursuz TEVAFUK (+15)

19

Çok geçmeden Ateş'in parmaklarını yüzünde ve saçlarında hissetti. Kalbi çarpıntıyla atıyordu. Bedenindeki tüm noktalar uyarılmış, tüyleri havalanmıştı.

"Çok üzgünüm Su."

"Özür dilenecek bir şey yok."

"Hayır var." Kızın yüzünü elleri arasına aldı. Göz göze geldiler. "Sana karşı yüksek bir çekim hissediyorum. Kendime engel olamıyorum." Alnını alnına dayadı. "Allah'ım kokun çok güzel... Seni gördüğüm ilk andan beri aklımdan çıkaramıyorum. Seni deliler gibi öpmek istiyorum. Hiçbir şey düşünmeden anın içinde kaybolmak... Varlığında yok olmak..."

Su bayılmak üzereydi. Kurumuş boğazından titrek bir ses çıktı.

"Lütfen öp beni..."

"Ah, Su... Sana bunu yapamam. Belirsiz bir geleceğe götüremem. Sen-" Kızın saçlarını sevdi. "Sen her şeyin en güzelini hak ediyorsun, biliyorum. Öyle güzel ve safsın ki... Kötü niyetli değilsin."

"Beni tanıyorsun."

Adamın yüzündeki ızdırap çok netti. "Sadece sana bakıyorum Su. Bilmek istediğim çok şey var ama duymak istediğim cevapları alamazsam korkuyorum."

Ellerini kızdan çektiğinde genç kız ürperdi. Tanımadığı bu adamı kaybetmek istemiyordu. Onu kendine çekmeliydi. Hiç yapmayacağı şeyi yaptı. Dizleri üzerinde yükseldi. Adamın çaresizlikle savrulan düşünceli yüzünü elleri arasına aldı.

"Beni öpen ilk erkek sensin. Şimdi bu kapıdan çıksam bile seni asla unutamam. İnan bana hiçbir iz bırakmadan çıkamayacaksın hayatımdan. Konuşmak istiyorum. Her şeyi."

Şaşkınlıkla ona bakan genç adam kendini daha fazla zorlamadı. Kızın dudaklarına atıldı. Birkaç saat önceki öpücükten daha istekli ve şiddetliydi. Kızı kucağına çekti ve sıkıca sardıktan sonra öpmeye devam etti.

Su duygudan duyguya sürükleniyordu. Ateş'in ıslak ve sıcak dudakları tenine baskı uygularken kendinden geçti. O adamı istiyordu. Günlerdir savrulup durduğu olaylar zincirinden kurtulmak istiyordu. Kim ne derse desin, ne yaparsa yapsın sadece Ateş'i istiyordu.

Genç adam başını kızın boynuna gömdü. Nefes nefeseydi. Tüm bedeni uyarılmıştı. Yine de ona zarar vermezdi. Kızın utangaç tavırlarını görmezden gelerek onu koltuğa yatırdı ve yanına uzandı. Eliyle saçlarını ve tenini sevdi.

"Hayalden daha güzelsin." Başını kaldırıp kıza baktı. Kızın elleri kirli sakallarında dolaşıyordu. "Sen de gördün biliyorum. Nasıl oldu bir fikrim yok. O dansın cazibesinden kim kaçabilirdi?"

Genç kız gözlerini kırpıştırdı. "Aynı hayalde birleşmek, tüm duyuların üzerinde..."

Genç adam kızın belini sardı. Bedenine yasladı onu. Bir eli saçlarını okşuyordu. Diğeriyle de sırtında bir yol çiziyordu. Kızın çenesine, burnuna ve alnına buse kondurdu.