)56(

530 34 5
                                    

**İki Hafta Sonra**

Kendimi soyutlayacak kadar düşüncelerime dalmış bir şekilde oturuyorum deri sandalyenin üzerinde. Daha iki gün öncesinde Begüm ile konuşurken "Begüm, sizin birbirinizden başka arkadaşınız yok mu? Üçünüzün dahil olduğu bir grup falan..." Demiştim ve Begüm'ün cevabı ise "Yani var ama çok görüşmüyoruz. Yılda bir sefer gibi." bu cümleler olmuştu.

Yılda bir seferlik görüşme de bugüne denk gelmişti.

Efe, Samet ve Irmak -sanırım bu ikisi sevgiliydi- ve Lale.

Onlarla tanışmamın üzerine iki saat geçti, sohbet canlı tutuldu, bana yönelik sorular geldi, neşeli kahkahalar atıldı ve şimdi ise herkes sandalyesinde oturuyor, arada küçük muhabbetler dönüyordu.

"Yani biz şimdi niye geldik ki buraya?" Bu, Yekta'nın bilmem kaçıncı kez huysuzca söylenmesiydi. Ufak bir tebessümle ona baktım. Saçlarından bir iki tutam alnına düşmüş, kaşları çatılmış bir şekilde bana dönmüştü. Kimsenin duyamayacağı şekilde karşılık verdim ona.

"Hani ben diğer arkadaşlarını merak ettim ya, o yüzden gelmiş olabiliriz canım."

"Arkadaş da değiliz ama." Dedi, sesinde ki huysuzluğu hiç beğenmedim.

"Yekta, daha birkaç gün buradayız. Sabredemez misin biraz?" Dedim ve başımı sağa doğru yatırdım. Artık ikna da olmuyor.

Kaşları mümkünmüş gibi daha çok çatıldı. Ben bu haline tekrar bir şey söyleyeceğim sırada benden hızlı davranarak konuşmaya başladı. "Evimiz dururken otel köşelerinde kalmak da senin fikrin olmasa gerek İdil."

Çocuğunu üstü kapalı tehdit eden anneler gibi başımı aşağı yukarı olacak şekilde ağır ağır salladım. "Ben seni ikna etmeyi biliyorum da, şu an ortam müsait değil Yekta."

Sert çehresi anında bozuldu ve dudağı çok hafif bir şekilde kıvrıldı. Dikkatli bakmasam o kıvrımı göremezdim bile. "Nasıl bir ikna yöntemi ki o?" Diye sordu, masum ayağına yatmaya bayılıyor.

"Söylemem." Dedim heceleyerek.

Birkaç saniye sonra benim tepkimi ölçtü ve konuştu. "İdil, evimize gidelim."

"Sana evet dersem eğer şu dakika da elimden tutar ve beni eve götürürsün. Ama hayır, ben buradayım." Kararlı bir şekilde ona baktım ve gizli bir mesaj verirmişcesine "Begümle kalabilirim." Dedim.

Kaşlarını çattı. "Olmaz, bırakamam seni ve Begüm'ü." Dedi ve oflayarak kafasını geriye yatırdı. Ona söyleyecek bir şeyim olmadığı için sol tarafımda ki Begüm'e döndüm. O da buraya istekle gelmişti fakat sonradan anlamadığım bir şekilde morali bozuk, burada durmaktan hoşlanmıyormuş gibi bir ifadesi oluştu üzerinde.

Sanırım burada ortama ne iyi ne kötü olan Uraz ve bendim.

"Sana ne oldu?" Diye sordum ve Begüm'ü bacağından dürttüm. Gözlerini kapattı, açtı ve bana döndü. "Hiç, yorgunum sadece. Yol da etkilemiş olabilir."

Uzun bir yoldan gelmemiştik fakat Yekta ve Begüm'ün keyfi olmadığı için böyle duruyorlar.

"Anladım. Dinlenmek ister misin, seninle odaya çıkabilirim?" Dedim ve tepkisini ölçmek adına göz kırptım.

Terk Edilenler Durağı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin