İdil ve Yekta'nın ilk fotoğrafı bu şekilde. Not; karakterin dış görünüşleri fotoğraftaki gibi değildir.
"Bebe! Bebe!"
Hayat'ın bebeklere karşı büyük bir zaafı var. "Evet miniğim, onu biz sana aldık." Dedim ve saçlarını okşadım. Emir'de amcasının aldığı forma ve arabalardan dolayı ona sımsıkı sarılmış ve peşinden hiç ayrılmamıştı. Şimdi de amcası ona formasını giydiriyordu.
"Yekta, Emir'in üzerindeki tişörtün üzerine giydir formayı. Hırkasını da giydir mutlaka." Dedim. Hasta olmalarını istemiyorum. "Ama ev sıcak!" Diye itiraz etti Emir.
"Peki, ama formayı tişörtünün üzerine giy. Hasta olmanı istemiyorum."
Emir tekrar itiraz edeceği sırada Yekta onun saçlarını karıştırdı ve gülerek, "Yengenin sözünü dinle." Diye uyardı onu. Yenge?
Durun, heyecanlandım!
"Yenge mi?" Diye mırıldandım. Benden sonra Emir'de aynı tepkiyi verdi.
"Yenge mi? İdil ablam bizim yengemiz mi? Aaa, hani arkadaştınız siz?" Üst üste sorduğu sorularla ben de Yekta'ya baktım. "Ne?" Diyerek bana baktı. Daha çok bana şaşırmış gibiydi. "Yengeleri değil misin?" Diye sordu tek kaşını kaldırarak.
"Öyle miyim?" Diye sordum şapşal bir ifadeyle.
Yekta'nın suratı düşünce hemen üzerimde ki şaşkınlığı attım ve sırıttım. "Amcanız öyle görüyorsa, öyle olmuşumdur." Dedikten sonra uzaktan Yekta'ya bir öpücük attım. Canımın içi.
Sonra Hayat ile birlikte mutfağa geçiş yaptık. Ona yerde güvenli bir yer sağladıktan sonra onlara yapacağım kek için malzemeleri çıkarmaya başladım. "Lili size kek yapıyor." Diyerek güldüm ve Hayat'a baktım. Ona aldığımız bebeğin toz pembe saçlarını parmaklarıyla düzeltiyordu.
"Lili, mama!" Diyerek yine kendi dilinde çevirdi söylediğimi.
"İdil, Emir için aldığımız kitaplar nerede?" Diye sordu Yekta ve yanıma doğru adımladı. "Arabaları koyduğumuz hediye poşetlerine baktın mı bir tanem?"
Kafasını iki yana salladı. "Bakarım şimdi güzelim." Dedi ve yanağıma hızlıca bir buse kondurdu. O sırada -sanırım bizi izliyordu- Hayat kısa bir çığlık attı ve o küçük kaşlarını sevimli bir şekilde çatmıştı. "Amcaa!" Galiba onu öpmeyip de beni öpen Yekta'ya kızdı.
"Miniğim, amcan benim ama paylaşabiliriz ve sadece seninle paylaşıyorum ona göre." Yekta eliyle saçlarımı okşadı. "Eğer prensesimin tekrar çığlık atmasa seni sürekli öpebilirim."
Gözlerimi kısarak Hayat'a bakarak mırıldandım. "Bu kızla işim zor benim."
Hayat da bana kaşlarını çatarak bakıyordu. "Amca," dedi ve sonra Yekta'yı gösterdikten sonra elini göğsüne koydu. Sanırım o da, amcasının onun olduğunu anlatmaya çalışıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Terk Edilenler Durağı
Fiksi RemajaKaybolmuş bir şehirde, gökyüzünün şehire olan isyanını dile getiren yağmurun üzerimi ıslatmasıyla sığındığım bir durakta, yara bere içinde bırakılan bir adamla bu Dünya'da yalnız kalmıştım. O günü hatırlıyorum da, üzeriyle yarışacak derecede dağılm...