46-Fedâ

292 24 24
                                    



Dudaklarımda oluşan şaşkınlık aralığını kapatma gereksimi duymadan tam karşımdaki televizyon ekranına kitlenirken, hemen yanımda oturan Tuğberk'de benimle neredeyse aynı tepkiyi veriyordu. Tek farkı benim dudaklarım şaşkınlıktan dolayı aralıktı, onunki ise kucağındaki cipsi kasesini sömürmekten.... Kaseyi değil yani, cipsiyi sömürmekten.

Saat sabahın sekiziydi ve o cipsi yiyordu.

Midesiz.

İğrenç herif.

"Allah kahretsin!" diyen Jülide gözlerini televizyon ekranında yayınlanan magazin programından çekerek telefonuna döndü. Kafasını ani eğmesinden dolayı kuş yuvasına benzettiğim topuzundan birkaç parça saç tutamı alnına doğru firar etmiş, görüş alanını kısıtlamıştı ama o bunu aldırış etmedi. "Devrim abim telefonun açmıyor ya! Meraktan çatlayacağım!"

Devrim telefonunu açma fırsatı bulacakta seninle konuşacakta... Ooo! Şu hale bak! O da dahil üç ailenin -Azrak ailesi hariç- bütün veliahtları; magazine, sosyal medyaya ve internet siteleri üzerinde yapılan birçok haber platformlarında rezil olmuşlardı. Devrim bey onca olayın ardından nasıl telefonunu açsın ki?

Yazık.

Çok yazık be.

Sosyal medyaya ve magazine rezil olma hissini geçmişte defalarca kez yaşamış, deneyimli biri olarak söylüyorum ki hallerine çok üzülmüştüm.

Cidden çok üzülmüştüm.

"Sen boşuna arama Devrim abini bence." diyen Tuğberk ağzına umursamaz bir tavır takınarak birkaç cipsi attı ve nispet çekermiş gibi ağır ağır çiğnedi. Hemen yanımda oturduğundan dolayı kafamı ona çevirmeden gözlerimle onun yüzündeki umursamazlığı süzmeyi başarabilmiştim. Harbiden ondan beklemediğim derecede umursamaz, bencil ve gaddar davranıyordu ya. Özellikle bu durum için... "Devrim abin ve diğerleri çoktan gg."

"Gg mi?" Jülide panikli bir halde salonun etrafında dolanmaya devam etti. "O ne demek ya?"

"Online oyunlarda gg kalıbı genelde 'Good game' anlamında kullanıyor ama Türkler'in bulunduğu online oyunlarında bu kalıp 'göte geldi' olarak kullanılır." diyerek açıkladım. Acaba açıklamasa mıydım? Jülide'nin panikli yüz ifadesi giderek dehşete kaymıştıda biraz. "Sanırım Tuğberk onların göte geldiğini söylemeye çalıştı az önce."

"Aynen, Drama Queen." diye onayladı beni. "Hepsi göte geldiler. Peki buna üzüldük mü?" Genişçe sırıttı. "Şahsen ben hiç üzülmedim aksine keyiflendim." Şey... Ben üzülmüştüm aslında.

Jülide'nin dehşetli yüz ifadesi gözlerine vurmaya başlarken kendimi tutamayarak araya girdim. "Ha bir de 'GG oldu' kalıbı var o da oyunlarda ölen insanların arkasından deniliyor." Tuğberk'in kıkırdamasına aldırış etmeden önüme gelen sarı perçemi kulağımın arkasına sakin bir tavırla atarak bunuda açıklama gereği duydum. "Tabii bahsettiğimiz olayda henüz ölü olan kimse olmadığı için bu kalıbı kullanma..." diyordum ki Jülide çığlık atarak elindeki telefonu benden tarafa salladığında susmak zorunda kaldım. "Derin! Kes sesini!"

Pekala. Kız haklıydı. Hiç yardımcı olmuyordum. Özellikle saçma sapan kalıpları açıklayarak. Hiç mi hiç yardımcı olmuyordum şu anda!

Ona doğru 'Tamam, sustum' adlı mimiğimi yaptıktan sonra magazin programında yayınlanmaya başlayan kısa kesitli videolara doğru dönüp koltukların etrafında hapishane kaçkını gibi volta atan Jülide'yi rahat bıraktım. Dün geceden beri televizyonda defalarca kez yayınlanan bu video, tekrardan kaba bir yorumcu -eleştirmen- aracılığıyla magazin programında yayınlanmaya başladığında bilmem kaçıncı kere izlediğim videoyu aynı ilgiyle ve şokla izlemeye devam ettim.

Küçük Bir MeseleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin