Küçük Bir Mesele

40- Gurur

❄️

Küçüklükten beri içimde bir yerlerde büyük oynamayı seven, risk almaktan bir an olsun kaçınmayan ve aldığı riskin sonucunu hayatıyla ödese dahi o riski güle oynaya alan oyuncu bir kişilik vardı.

Bu tehlikeli kişiliği dokuz yaşımdan beri ananemin vasıtasıyla bir şekilde bastırmayı başarabilsemde bugün hiç beklemediğim bir şey olmuştu. Çünkü bugün ben o tehlikeli kişiliği yıllar önce zihnime attığım kuyudan kendi isteğimle çıkarmıştım.

Neden mi?

Nedensiz.

Sadece çıkarmak istemiştim.

Ve çıkarmıştım.

Her zaman doğru olanı yapmayı çalışan ben; bundan fayda görmeyince ilk defa büyük bir yanlışa tutunmuş, o yanlışın bir doğru yapmasına izin vermek istemiştim.

Belki de yanlış yaparak doğruya ulaşacaktım. Kim bilebilirdi?

Her neyse... Tam şu anda tabiri caizse bir katilin namlusunda merhamet aramak gibi bir şey yapıyordum. İşim o kadar zordu ama imkansız değildi. Ben her şekilde başarabilirdim.

Şu ana kadar istediğim her şeyi almıştım. Doğru planı uygularsam bunu da alacağımı düşünüyorum.

Yani... Alırdım ya.

Ne de olsa bir insanın kafasına girip onu manipüle ederek istediğimi yaptırmak benim için çocuk oyuncağıydı. Ben sırf küçük yaşlarda fark ettiğim manipüle yeteneğimi geliştirmek için babamdan gizli gizli dört yıl boyunca psikoloji dersi almıştım. Emm. Biraz sıkıntılı bir yetenek olsa da bayağı işime yarıyordu ayrıca eklemek istiyorum; Bu yeteneği kötü şekilde kullanmıyordum. Hiçbir zaman kötü bir şekilde kullanmamıştım.

Zaten kötüye kullansaydım şu anda olduğum yerde olmazdım. Sanırım?

Ve evet, böyle bir yeteneğim gerçekten vardı. Dehşet tehlikeli bir yetenek olsa da kullanmaya bilene bir nimetti. Doğru anlarda, doğru kişilerde gerektiği kadar kullanıldığında açamayacağım kapı yoktu. Tabii az önce dediğim gibi doğru kişilerde kullanıldığında...

Misalki ben hiç arkadaşlarımda ya da ailemde bu yeteneğimi kullanmamıştım. Kullansaydım her şey çok daha farklı olabilirdi. Belki şu anda ailemin en gözdesi ben olurdum ama kullanmamıştım işte. Bu bile aslında bu yeteneğimi doğru kullandığımı gösterirdi.

Öte yandan bu aralar sadece manipüle yeteneğini iş dünyasında kullanıyordum. Etrafımdaki insanlar bu kadar kısıtlı zamanda nasıl başarılı olmuştum sanıyorlardı ki? Tabii ki de bu yeteneğim ve zekam sayesinde. İstediğim şirket hisselerini almak için müdürlerin kafasına girerek manipüle ettiğim ve onları zekadan vurduğum için istediğimi almak her seferinde oldukça basitleşiyordu.

Hal böyle olunca da insan bir düşünüyordu.

'Peki iş dünyasında yaptığım bu manipüle yeteneğini neden şimdi tehditçilere kullanmayayım ki?' diye.

Bunca zaman kullanmadığım kabahatti zaten!

Ayrıca düşününce yeteneğimi kullanmaktan başka çarem kalmamıştı çünkü her şey kafamın içinde allak bullak olmuştu. Muzaffer amcadan öğrendiğim bir kaç bilgi, Rasim amcanın bilgileriyle karışmış, o bilgilerin hepsi harmanlanarak yaşadığım bu tehdit olaylarının üstünde patlamıştı resmen.

Zihnim birkaç saat içinde karman çorman olmuştu; benim gerçekten elle tutulur, mantıklı cevaplara ihtiyacım vardı artık.

Yoksa kafayı yiyecektim!