41-Sıradışı

271 23 20
                                    


Multiamedia; Derin Azrak

🌊

'Çekemiyorsan beni çatla geber geber
Çekemiyorsan beni çatla geber geber
Seni be fena yaratık fesatlığın yeter
Yedin etlerini hasetliğin yeter.'

Tarık Mengüç'ün favori şarkılarından biri olan 'İki yüzlüleri' sabahın köründe telefondan açıp salonun ortasında yarım yamalak roman havası oynamamı hoş karşılamamış olan Jüjü holün ortasında durarak bana tip tip bakmaya başladı.

Kimin umrundaydı? İstediği kadar tip tip bakabilirdi. Ben zirvedeyim! Zirvede! Ait olduğum yerdeydim! Sonunda!

"Kimin vişne çürüğü renginde BMW'si var?" Eşofmanımın cebine telefonumu koyarak parmaklarımı neşeyle şaklattım ardından etrafımda dönerek tekli koltukta oturan Tuğberk'in yanağından makas aldım. "Benim var benim!"

'İyilikse iyiyim de şeker gibiyim
Fenalığa fenalıkta zehir gibiyim
İyilikse iyilik de şeker gibiyim
Fenalığa fenalıkta zehir gibiyim'

Yere eğilmeden sadece belimi kıvrak bir şekilde bükerek başımı Tuğberk'in dizlerine yasladığımda "Oha," dedi bana üstten üstten bakarken. Ela gözleri şoktan dolayı kocaman olmuştu. "Lan belini kıracaksın! Derin düz dur! Derin! Aağğ! Ruh hastası! Ayaktayken yüz seksen derece eğildi resmen!"

Panikle belimden tutup beni iterek dikleşmemi sağladığında gülmüş ve hiçbir şey olmamış gibi kıvırmaya devam etmiştim. Çünkü neden kıvırmayayım? Hak ettiğim değeri nihayetinde görmeye başlamıştım! Allah sonunda beni de görmüştü.

"Endişelenme. Kırmaz o belini falan. Karının kaç alanda dans eğitimi var. Sence dans ederken sakatlanır mı?"

"Bahsettiğimiz kişi Derin. Güvenmiyorum ama haklısın sanırım." diye onayladı Jülide'yi bana dikkatlice birazda korkuyla bakan Tuğberk. "Belini kırmaya çalışacaksan nolur benden uzaklaş. Nolur."

Roman havasıyla karışık oynadığım sokak dansından korkması beni güldürürken "Kimin koyu mor Lamborghinisi var?" diye sordum ve masanın etrafından dolanarak Jülide'nin dibine girdim ardından kalçamla kalçasına vurup kıvırmaya devam ettim. "Benim var benim!"

'İkiyüzlüler ikiyüzlüler
Arkamdan konuşmayın ikiyüzlüler
İkiyüzlüler ikiyüzlüler
Arkamdan konuşmayın ikiyüzlüler!'

Birkaç adım gerileyerek Jülide'nin bana vurmasına müsade etmeden seri bir hareketle ters takla attığımda Tuğberk'in çığlık attığını duymuş; ona dönmemiştim.

Ayrıca ne diye çığlık atıyorsa! Bilmem kaç yıl
hip-hop free style dans kurslarında sürünmüştüm. Ters takla atıp kıvırtmaya devam etmek benim işimdi. Dans ederken sakatlanmazdım yani. Tamam biraz düz yolda yürürken, bacağıma takılıp kendimi sakatlayacak kapasitede bir insandım ama dans ederken böyle bir şey olamazdı. Bir onu yaparken sakatlanmazdım. Eminim.

"Telefonun düştü." diye homurdanan Jülide yere düşürdüğün telefonumu alıp müziği kapattığında umursamadan dans etmeye devam ettim. L koltuğun köşesinden tutunarak vücudumu titrettiğimde "Şu hareketlere bak!" dedi kınayıcı teyze bakışlarından atan Tuğberk. "Bir Derin, iki dansöz Didem! Kıyamet gününde verin müziği hiçbir şey olmuyormuş gibi karşılıklı oynamazlarsa en adi şerefsizim."

"Kimin çelik kasa olduğu için tek çizik dahi almayacak, üstelik bir çatışmanın ortasında kalsa bile tek kurşunu içeriye geçirmeyecek, sağlam, güçlü, hızlı ve asil görünümlü Land Rover'ı var? Tabii ki benim! Benim! Benim!" Olduğum yerde durarak kabarık saçıma ellerimi daldırıp karıştırarak onları daha da kabarıklaştırdım. "Benim arabalarım var! Arabalarım! Üç tane arabam var! Üç tane! Üç!"

Küçük Bir MeseleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin