Evet evet evet! biz geldik.... 20.45 - 22.00
Aklıma birden bire düştüler içimde kalırsa, içimizde kalırlardı... size son bir kez daha göstermek istedim onları.. bu mutluluğu.
*
Karanlık.
Uğultu dolu, bir oda dolusu ses.
Derininden aldığım bir nefes.
Bir ses.
Tenime dokunacak kadar yakınımdan gelen ve tenimi yakıp kavuracak bir ses. Bir nefes.
Bir eli omzuma dokundu. Gözlerimi açtım. Dolu bir oda, boş bir kalabalık.
Tenimdeki yangınlar.
Gözlerine şiirler, sesine şarkılar yazacağım bir adam.
Bir adam. Size tek bir nefes kadar yakın, sizi kalbinde yeşertecek kadar özel bir adam.
O, bir çiçek gibi büyütürken beni; gözyaşlarımla suluyordum toprağımı her gece.
Küçük bir çocukmuşum gibi tutuyordu ellerimi, saçlarımı okşuyordu şefkate muhtaçmışım gibi. Bana bazen bebeğim diyordu, seviyordu beni. Bebeğim diyordu... büyütüyordu beni, bir adam.
Kendi de çocuktu oysa hâlâ. Kendi de büyümeliydi. Onu içimde büyütmeliydim ama içime sığmayacak kadar sevemezdim. Ya taşsa içimden? Bir düşünce ne kadar incitebilirdi seni? Bir saniye içerisinde o kadar incinmiştim.
Uğultuyu gözardı ederek, omzumdaki ele yöneldi küçük elim. Bakışlarım donuklaştı ve Yarkın'ın elini tutarak arkamı döndüm. Bunu yapmam herkesin sesini saniyeler içerisinde kesmişti ama ona odaklanmıyordum.
Gözlerine baktım uzunca, anlamadığını gözlerine taşıyordu. Anca karnıma kadar indirebildiğim elini sıkıca sardım. Ellerimizi bir saniye içerisinde inceleyerek ona döndüm yeniden.
Gülüşü bana armağan olan adam, gülüşü yüzünde donmuş bana bakıyordu. Yüzümdeki hüzne üzülmüş duruyordu üstelik. Bu canımı sıkmıştı, sormam gerekiyordu. Bana bakıyordu.. onun bana bakması bana en büyük mutluluktu..
"Bir tablo olsaydın saatlerce o duvarın önünde dururdum.."
Beni az da olsa anlamanın şerefi miydi sevgilim, yüzünü güldüren? Yoksa cümlelerim mi bu yüzündeki? Gamzene çiçekler açtıracak kadar mutluluk kokan?
"Bir gün güzel gözlerinin beni saatlerce izleyeceğini bilseydi ressamım, o tabloyu gözlerinin içine bakıyormuşum gibi çizerdi."
"Mutluluk gibisin.."
Yeniden güldü cümlelerime. Gülüşü o kadar güzeldi ki.. çok fazla kelime bulamıyordu insan.
"İyi ki bir tablo değilim, buradayım. Tüm kalbim sana atarken, buradayım." Ellerimizi ayırarak sağ elini başımın üzerine koydu ve şefkatle okşadı sürekli yaptığı gibi.
"İyi ki varsın," dedim güzelliğini kapatan ellerine az da olsa sinirlenerek ama onun naifliğini izkerken. "İyi ki sevmişsin beni," dedim bir kere daha. Hep yaptığım gibi yavaşça inceledim onu.
"İyi ki sevdim seni ama öncesinde iyi ki sevdin beni."
Bu sefer ben gülümsediğimde ona bir kaç dakikanın daha sessizliğe hükmetmesini istemeden arkamı döndüm. Yanıma geçen Yarkın'ı izlerken yüzündeki aptal gülümseme benimde yüzümde aynısından oluşturdu. Kafasını iki kere sağa sola salladı, bana yeniliyormuş gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obijmi |Texting
Non-Fiction0539 *** **** : Obijmi diyor şarkıda. 0539 *** **** : Anlamı şu; 0539 *** **** : Sarıl bana.