52.

257 22 10
                                    

Yıldırım : Peren,

Yıldırım : Daha iyi misin?

Yıldırım : Yarkın dün olanları anlattı.

Peren : Sende öğrendin demek..

Yıldırım : Evet de ben onun kadar sinirli değilim.

Peren : Yarkın bana sinirli mi?

Yıldırım : Pek öyle görünmüyor daha çok kendine gibi.

Peren : İyi mi?

Yıldırım : Evet, iyi. Bugün bir şeyler yapalım mı? Nil'i de çağırabiliriz eğer sen yalnız olmak istemiyorsan.

İçten içe Nil'in gelmesini istediğini bildiğim için kabul ettim.

Peren : Olur.

Peren : Bekle bir dakika.

Peren : Yarkın?

Peren : O da gelecek mi?

Yıldırım : İkimizin çıkacağını söyleyeceğim sadece. Yalan sayılmaz ha? :)

Burukça gülümsedim gelmemi istemediği halde gitmezdim. Beni isteyip istemediğini yüz yüze görüp ona göre hareket etmeyi düşünerek bir şey demeden bende gülücük attım ve biraz sonra adresi yazıp saati de bildirmeyi unutmamıştı.

*

Orta halli bir kafeye girdiğimizde kafe çok tatlı duruyordu onu fark ettim. Girdiğim gibi dikkatimi çeken ilk şey önümdeki kalabalıktı. 'Sürpriz!' nidaları ben daha girmeden mekanı kaplamıştı ve bir kız ile bir çocuk şok içinde elinde pasta tutan kadının ardındaki kalabalığa bakıyordu. Kız şok olmamıştı gerçi. Kızın arkasındaki duvar fotoğraflarıyla doluydu o an için onları kıskandım herkes sevgilisiyle böyle olamıyordu. Herkesin sevdiği ona o çocuğun gözlerindeki parıltıyla bakmıyordu her zaman. Seven insanı gözünden tanırdınız çünkü sevdiğine gözündeki parıltıyla bakardı. Onların arkasından geçerek el sallayan Nil'in yanına ilerledim. Seçtiği masa ortalardaydı, oysa ben cam kenarı severdim.  Yine de sesimi çıkarmayarak oturduğumda annesi çocuğu azalıyor gibi görünüyordu kız ise utanç içindeydi sanki. O an kız ile çocuğun annesinin ilk tanıştıkları an olduğunu fark ettim.

Gözlerimi zorlukla onlardan alıp Nil ile basit şeylerden sohbet etmeye koyulduk. Nil ona yazan kişiden bahsedip durdu sohbet boyunca ben ise dinlemezmiş gibi yapsam da her detayını biliyordum anlattıklarının. Nil, dinlemediğimi düşünerek susup içeceğine dönmüş olsa da ben Yıldırım'dan bahsettiğini biliyordum onun aksine ve dinliyordum da. Bende onun gibi naneli limonata sipariş ettiğimde garson ile beraber Yarkın ve Yıldırım da gelmişti. Tam saatinde gelmişlerdi bizim aksimize.

Ben onun olduğu masaya gidemeyeceğimden dolayı Nil'e biraz erken gitmemiz gerektiğini söyledim. Onlar sıcaktan dolayı sitem ede ede geldiklerinde Nil gerilmiş, Yarkın da ona eşlik etmişti. Mekandaki gürültü onu rahatsız etmiş olmalıydı zira beni daha görmemişti henüz.

Dün bana sarılmıştı.

Kimse değil o, dün bana sarılmıştı.

Gülmeye çalışmadım ve yapacaklarını izlemeye koyuldum.

Önce kafasını yerden kaldırdı sırtındaki yük başını öne mi eğdiriyordu? O yük ben miydim?

Sonra benimle göz göze geldi. Adımları yavaşça durdu ve yanımdaki Nil'i görünce de yine gerildi onun gibi. Aralarındaki şeyi tam anlamıyla çözemesem de onlar büyümemişti henüz küs de değillerdi. İkisi dr oturdu ve Yarkın'ın dün arkadaş olacağımız konusundaki söyledikleri aklımda gelince rahatça gülümsedim. Aynı masayı paylaşıp aynı esprilere gülebilecektik demekki.

Obijmi |Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin