19

444 50 5
                                    

Okulun umursamadığım koridorlarından geçerken kulağımdaki kulaklıkları çıkarmazken yine tekrar eden o şarkıyı dinliyordum. Kulaklığımın tekinin kulağımdan düşmesiyle tekrar elime aldım ama konuşulanları duyunca takmayı boşverdim.

"Adalı da gelecekmiş diyorlar doğru mu?"

"Bilmiyorum dedikodudan ibaret olabilir." Çocuk canı sıkkın bir şekilde konuşurken, bundan hoşlanmıyor gibiydi.

Önümdeki bir çift muhtemelen parti hakkında konuşuyordu. Yarkın'ın başka bir yere gitmesi dillere düşmezdi.

"Peki sen.. sen gelecek misin?"

"Sen gelirsen bende geliyorum sorulmasına gerek var mı?" Çocuğun cevabıyla kız utanarak başını çevirdi. Göz devirip merdivenlere yöneldim. Aşağı kata inmeyi seçerek bahçeye çıktım ve bir banka oturup müziğimi dinlemeye devam ettim.

Müzik ardı ardına çalarken sıkılmıyordum bunun sebebi kafamda dönenlerde olabilirdi. Yarkın o parti hakkında konuşuyordu bu bile fazlasıyla tuhaftı. O böyle yerlere gitmezdi ama onunla gidecek biri olmamasından bahsediyordu. Kafamı iki yana sallayıp kafamdakileri yok etmeye çalıştım kulaklığımın teki tekrar kulağımdan düşerken kaşlarımı çattım ve hala kulaklığa bakarken bankıma oturan biri kulaklığıma uzandığında refleksle elini tuttum ve müziği kapattım.

"Afedersin senin bizim okulda olduğunu bilmiyordum, ne dinliyorsun?"

"Şarkı." Ellerini tutmanın verdiği heyecanı göz ardı etmeye çalıştım ama heyecanlanmıştım işte!

"Adı ne?" Ellerimi sakin olmaya dikkat ederek indirdim, omuzlarım istemsizce düştü ve derin bir nefes alarak gözlerimi devirip cevapladım.

"Şarkı."

"İlginçmiş adını duymadım hiç." Ona 'ciddi misin?' Der gibi baktım. Gözlerini devirdi ve devam etti. "Neden bu kadar asabisin? Amacım yanlış bir davranışta bulunmak değil. Sakinleş tipim değilsin seninle çıkmam."

Söyledikleri alaylı da olsa kalbimi incitirken kafamı diğer tarafa dönüp burukça güldüm. Ona dönüp sinirli bir kahkaha atıyormuş gibi göründüğümde o da güldü ve kulaklıkları işaret etti ardından kucağımda öylece duran telefonum. O an bir mesaj gelince elime alıp ekranını açtım o ise sorusunu sordu.

"Okulda yasak var bildiğim kadarıyla böyle gezmene izin var mı?"

"Turay hoca müdür ile konuştu. Haberi var yani taşımama."

"Özel bir durum mu?"

"Sayılır."

"Koroda mısın? Turay hoca kimse için müdürle konuşmaz kıymetlisin demek. Sesin güzel buna şahit oldum gerçi." Söyledikleri ile utanırken hafifçe tebessüm ettim.

"Teşekkür ederim. Eskiden sende korodaymışsın adın çok meşhur, neden ayrıldın?" Gözleri telefonumun açık ekranına kaydığında kaşlarını çatıp bende ekrana baktım o ise çoktan diğer tarafa bakmıştı. Kalbini bir kere daha sevdim o an. O şekilde cevap verirken ekrandan gözlerimi ayırıp onu inceliyordum.

"Öyle gerekti müzik benim işim değilmiş." Yalan söylemişti çalmaya olan sevgisini biliyordum, tıpkı ayrılma sebebini bildiğim gibi. Kafamı sallayıp telefona odaklandım.

Gelen bir tarife mesajıydı okumadan ekranı yeniden kapattığımda zil çalmıştı. Yerimden kalkıp ona bir şey demeyip girişe yöneldim. O kalkmak yerine yerinde oturmaya devam ederken  kaşlarımı çatsam da arkama bakmadan sınıfıma yöneldim.

Obijmi |Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin