4 KAHRAMAN

68. Bölüm

Yiğit oturmuş diğerlerini bekliyordur. Çok erken geldiğinden karargahta sadece yüksek rütbeli subaylar ve koğuşta kalanlar vardır. Yusuf 20 dk sonra gelir.

Yusuf: Erken gelmişsin.

Yiğit: Evet komutanım.

Yusuf: İyi misin?

Yiğit: Galiba hayır, siz?

Yusuf: Ben de. Ama bir his var içimde, bilmiyorum.

Erkan: Hayırdır ne konuşuyorsunuz?

Yiğit: Havadan sudan komutanım.

Erkan: Öyle olsun bakalım. İyi misiniz?

Yiğit+Yusuf: İyiyiz komutanım.

Erkan: Yok şuan abiniz olarak soruyorum iyi misiniz?

Yusuf+Yiğit: Hayır komutanım.

Kaan: KOMUTANA YALAN SÖYLENİR Mİ LAN!

Yiğit+Yusuf: Özür dileriz komutanım!

Demir: Yiğit Erkan komutan karar verecek artık bu yüzden eğitim cezası artar mı azalır mı.

Erkan: Artırmayacağım. Aynı kalacak.

Yiğit: Neden komutanım?

Erkan: Sen beni mi sorguluyorsun?

Yiğit: Özür dilerim komutanım.

Erkan: Bu yüzden 50 şınav daha ekliyorum.

Birkaç dakika sonra herkes oradadır. Pek konuşmazlar, çünkü herkes Yiğit'in durumunu biliyordur. Yiğit'in aklı annesinde kalır.

Yiğitten...

Sena ağlamaz değil mi? Geri gelmeyeceğini öğrenince belki ağlar. Okulu vardı bugün. Peki annem? Abimin odasında hala ağlıyor mudur? Yoksa uyumuş mudur?

Yusuf: Dikkat!

Utku: Rahat. 5 dk içinde hepiniz harekat merkezinde olun.

Hepsi: Emredersiniz komutanım!

Hasan: İtler rahat durmadı herhalde

Erkan: Herhalde

Hepsi harekat merkezine gider

Utku: Rahat. Şu şahsı daha önceden gören var mı?

Yusuf: Komutanım, bu geçen sene Talip ile bizi kaçıran değil mi?

Talip: Uzun süre bulamadığımız.

Utku: Yakın zamanda Irak'taki bir Türkmen köyüne saldırı yapacakmış, köy nüfusu 100-120 kişi arasında. Helikopter sizi köyün 4 km uzağına bırakmak zorunda. Köye kadar yaya devam edeceksiniz. Ve Rüzgar timi de sizinle gelecek.

Erkan: Sınır dışı yani.

Utku: Evet yüzbaşım öyle. Gidin ve hazırlanın.

Hepsi: Emredersiniz komutanım!

Onlar hazırlanmaya giderler. Barış ve Oğuz ameliyattadır.

Oğuz: Hocam kanama var.

Adem: Hassiktir ya. Hem akciğeri hem de orayı halledemem. Barış kanamayı durdurun siz.

Barış: Hoc-

Adem: Dediğimi yap!

Barış ve Oğuz kanamayı durdurmaya çalışıyordur. Ece ve Hayal Komiser şüpheli bir bölgede katili arıyorlardır. Halime teyze uyumamış, Yiğit'in yaptığını yapıyordur. Kerem'in odasınde yerde sırtını duvara yaslayıp bayrağa bakıyordur. Sena okuldadır. Dalgındır, çünkü herşeyi anlamıştır. Daha 2 hafta önce küçük bir kız iken, olgun biri olmuştur. Derslerini çok iyi dinliyordur ama aklından çıkmıyordur Çanakkale'ye gittikleri gün.