4 KAHRAMAN

181. Bölüm

2 tim son olarak engel parkurunu geçip eğitimi bitirmişti. Bozkurt hemen hazırlanıp hastaneye geldiler.

Demir: Nasıl oldun aslanım?

Kürşat: Daha iyi. Bayrak?

Yiğit: Bende bende, yarın yıkayıp getiririm.

Kürşat gülümsedi ve kafa salladı. Patime oğlunun elini bırakmıyordu. Diğerleri konuşurken Yusuf o detaya takılmıştı. Yiğit onu farkedip kolunu omzuna attı. Yusuf ona dönünce gülümsedi.

Patime: Gece kızım nerede?

Kaan: O bizim timde değil.

Kürşat: ئۇ بىزنىڭ گۇرۇپپىمىزدا ئەمەس
(O bizim grubumuzda değil)

Patime: Anladım.

Kürşat: Yiğit sen bayrağı bana ver hallederim ben.

Yiğit: Abi şey var üstünde.

Patime'yi işaret etti gözleriyle. Kan lekesini görmesini istemiyordu.

Kürşat: Problem yok, kaç insanın gittiğini gördü o ne ki?

Yiğit bayrağı çıkardı. Masmaviydi ama koyu kırmızı kan izi de çok fazla belli oluyordu.

Patime: Acıdı mı?

Kürşat: Hayır hayır, sadece 1 bıçak.

Yiğit: Olm benim kolumu sıyırınca annem çıldırıyor sen bıçağı yiyince annen sakin kalıyor.

Kürşat: Yiğit ben bile 13-14 yaşındayken gözümün önünde her hafta birini öldürüyorlardı. Ama öyle şeylerle yapıyorlardı ki görsen psikolojin bozulur. Daha iki ay önce çıktı kadın toplama kampından.

Yusuf: Olm bu ayrımcılığın daha da ötesi toplu kıyım aq. Neydi bu çin çan çonun adı?

Mustafa: Xi Jinping.

Yusuf: He işte o piç Adolf Hitler'den daha beter.

Kürşat: Off konuşmasak bunları?

Erkan time sinirlice baktı. Doktor içeri girince

Asena: Beyler dışarı çıkın, hasta odası burası altın günü yapmıyoruz.

Dışarı çıktılar.

Erkan: Bozkurt bir daha Kürşat istemeden Doğu Türkistan muhabbeti açan olursa eğitimde canını çıkarırım haberiniz olsun.

Hasan: Merak ediyorsanız da gidin internetten bakın.

Hasan'ın telefonu çalar.

Hasan: Pardon.

Biraz ileri gidip açar.

Hasan: Efendim abicim?

Fatih: Abi diğerleri iyi mi?

Hasan: Kürşat yaralı sadece o da gizli görev, neden?

Fatih: Murat abi şehit olmuş!

Hasan: 😔Biliyorum abicim de, o Şırnak'a gideli 6 sene oldu.

Fatih: Abi rüyamda gördüm baktım haberlerde...

Hasan: Fatih sakin olsana biraz. Ne gördün?

Fatih: Murat abi işte geldi önüme "Kocaman olmuşsun lan." Falan dedi. Dalgalanan bayrağa bakarak konuşuyordu ben hatırlayamıyorum. Sonra o durdu ben devam ettim. "Fatih." Dedi sadece, arkamı döndüm, yok. Hava koyulaştı kıpkırmızı oldu. Sonra uyandım.

Hasan: Geliyorum Fatih ekmek var mı evde?😔

Fatih: Var.

Yusuf ve Yiğit Yusuf'un evine geçtiler. Yiğit annesine söylemek istemiyordu.

Yiğit: Hadi lan bu da eğitim olsun... Yusuf şaka yapmayın abi eğitim değil mi?!

Yusuf mufaktaydı.

Yusuf: LAN DEĞİL İŞTE DEĞİL! YARIN CENAZESİ GELİNCE Mİ İNANACAKSIN?

Yiğit: Ya belki eğitimdir...😖

Yusuf su getirdi ve yanına oturdu.

Yusuf: Yiğit yapma lan, tamam belki şehit oldu diye mutludur, onun yerine mutlu olurum ama senin ağlamana dayanamam.

Yiğit: Yusuf şaka olduğunu söyle ne olur.🥺

Yusuf telefonu açıp Google'a yazdı adını.

Yusuf: Ben şaka olduğunu söylesem de haberler öyle demiyor. Üzülmenin zamanı değil Yiğit, intikam alma zamanı. Eğer kabullenemiyorsan hâlâ, Burhan Binbaşı kabullendirir.

Yiğit: Yoruldum.

Yusuf: Gel.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Murat bir daha gelmemek üzere gidecekti. Tekneye bindi, Yiğit'in onu yanına çağırmasıyla inip yanına geldi.

"Bekleme beni, bu gidişin bir dönüşü olmayacak, sağ olarak geri dönmeyeceğim. İntikam vakti geldiğinde binlerce arkadaşımın canını kurtarmak için gidiyorum."

Sımsıkı sarıldılar. Murat tekneye bindi, Yiğit'e döndü ve gülümsedi. 1 kurşun, 2, 3 ve 4... 26... Murat tekrar gülümsedi. Deniz kan rengi aldı, gökyüzündeki ay ve yıldızın denize yansımasıyla yağmurun başlaması bir oldu. Murat tekneden tekrar indi ve kulağına "Vatan sağolsun." Diye fısıldadı...

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Yiğit aniden uyandı ve geri giderken kafasını masanın köşesine çarptı.

Yusuf: Yiğit iyi misin?

Yiğit: Bi 6 yıl daha geçmeyecek...

546 kelime.

Reglim amk bok gibi karnım ağrıyor anca yazdım bunu da.

Zaten duygusala bağlıyorum ağlayarak yazdım.