158. Bölüm

29 3 10
                                        

Timler karargaha geldiğinde Kaan'ı ambulansa alırlar. Burhan karşılamıştır.

Burhan: Yeni yılınız kutlu olsun.

2Tim: Sağol!

Burhan: Yusuf dışında herkes serbest. Teğmenim 10 dakika içinde odama gel.

Yusuf: Emredersiniz komutanım.

Burhan içeri girer. Rüzgar da öyle.

Yiğit: Bir suçun var mıydı?

Yusuf: İti sorgularken bayılttım ama ayılmıştı.

Burhan'ın odasına gelirler. Gece ve Bozkurt Timi'nin diğer üyeleri de hastaneye gider.

Burhan: Otur teğmenim. Yusuf senin yaralı olduğunu biliyorum, biraz da yaranı deşecek bir haberim var.

Yusuf: Dinliyorum komutanım.

Burhan: Sorgusuna girdiğin it baban olduğunu iddia ediyor.

Yusuf: 😳. Y-yok komutanım olamaz. Hem o da Zara piçi gibidir belki.

Burhan: Onu testten sonra öğreniriz.

Yusuf: Doğru söylüyorsa da öldüreceğiz değil mi? Terörist sonuçta.

Burhan: Sorgulayacağımız çok şey var. Annen kim mesela? Ya da neden bıraktı? Daha önemlisi ikizinin o bombayı oraya koyduğunu biliyoruz, onların başını öldü saymıştık ama, bu it o olabilir.

Yusuf: Komutanım doğru söylese de söylemese de o benim baş düşmanım. Serdar abiyi onun yüzünden kaybettik ve onu şehit eden kişiye merhamet edecek değilim. Benim tek ailem burada, "Baba" diyebileceğim tek kişi de Erkan komutanım.

Burhan: Biliyorum. Ama test yaptırmamız lazım, çünkü gerçekten öyleyse diğer itlerle uğraşmak istemiyorum. Yarın.

Yusuf: Emredersiniz komutanım.

Burhan: Çıkabilirsin.

Yusuf tam çıkacakken...

Burhan: Söylediklerine inanmalı mıyım?

Yusuf: Komutanım Serdar komutanımı şehit eden adama "Baba" diyecek kadar şerefsiz bir askeriniz yok.

Burhan gülümsedi.

Burhan: Kürşat gitmediyse eğitim sahasına gelsin.

Burhandan

Velet seni😅 Türkistanlıyı karşılamaya gidelim bakalım.

Eğitim sahasına gider. Ağaçların arasına girer. Kürşat 2 dk sonra oradadır. Burhan'ı göremez. Türkü söylemeye başlar, Burhan'a garip gelmiştir, dili farklı gibi ama değil, Uygurca... Neyse, başlayalım bakalım eğitime. Silahını kafasına dayar.

Burhan: Yeni yılın ilk gününden ölmek ne hissettirir sana?

Kürşat: Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü Ve resûlü. *nefes alır Vurabilirsin.

Burhan: Sen, ölümden korkmaz mısın?

Kürşat: Neden korkayım ki? Allah'ın yanında olmak daha da huzur vermez mi? Ancak şerefsizler korkar ölmekten.

Ani bir hareketle silahı Burhan'ın elinden alır. Aaa...

Burhan: İyiymiş.😅

Kürşat: Özür dilerim komutanım gerçekten it sandım.

Burhan: Amacım oydu. Kürşat duygularınla vedalaştıysan silme vakti.

Kürşat: Vatan aşkı bir duygu ama.

4 KAHRAMAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin