4 KAHRAMAN

159. Bölüm

Kürşat 5000 şınav çekmiş, şınav pozisyonunda dinleniyordur. Utku Albay yanına gelir.

Utku: Burada ne yapıyorsun astsubayım?

Kürşat: Dinleniyorum.

Utku: Daha etkili dinlenme yöntemleri de var😅

Kürşat: Burhan Binbaşı'nın kesin emri var 15.000 şınav çekip hastaneye gideceğim.

Utku: Kaan için mi?

Kürşat: Hayır artık çalışmayı reddeden kalbim için komutanım.

Utku: Onun eğitimleri sert olur, alışırsın.

Kürşat: Başka çarem mi var?

Utku: Kaç oldu?

Kürşat: 5000.

Utku: Az olmuş. Devam et.

Kürşat: Emredersiniz komutanım.

Kürşat içinden sayarak 5000 kere daha çeker ama bitmek üzeredir. 3 baskından sonra adam akıllı dinlenemeden 15.000 şınav çok gelmiştir. Burhan gelir.

Burhan: 10.056, 10.057... devam hadi! Türkistanlı yorulmak yok!

15.000 olana kadar başında durur.

Burhan: Kolay yoldan İrem'in yanına git diye yaptım ama dayanıklıymışsın.

Kürşat duygusuzca dümdüz ileri bakıyordur.

Burhan: Hedefe ulaşıldı galiba.

Kürşat: Komutanım üzülemiyorum.

Burhan: İlk gün öyle. Sonra sevinç falan gelir üzüntü az kalır.

Kürşat: Sadece anı anlatarak oluyor muydu yani?

Burhan: Sence sadece anı mı anlattırdım sana?

Kürşat: E-evet?

Burhan: Beni tanıyamamışsın...

Gitti. Uzaklaşınca "Serbestsin!" Diye bağırdı. Kürşat hastaneye gidecekti. Otobüse bindi. Çok yorgundu, gece saat 3'tü. Bir kızın yanına oturdu. Kız streslenmişti.

Kürşat: Pardon.

Kürşat ayağa kalkıp en arkaya gitti. Kız hiçbir şey diyemedi. Hastaneye geldi.

Yusuf: Hayırdır Burhan Binbaşı ağzına mı sıçtı?

Kürşat: Duyguları yok etti desem?

Yiğit: Onu bize de yaptı kardeşlik de bir duygu.

Kürşat: Neden içeri girmiyoruz?

Yusuf: Çok kişi içeri giremez. Demir abi ve Gece komutan içeride.

İçeride...

Kaan henüz uyanmamıştır. Gece Kaan'ın elini tutuyor, gözlerini açıp ona gülümsemesi için yüzüne bakıyordur. Demir ayaktadır.

Demir: Uyandı.

Gece: Ne? Ama hiç tepki yok.

Demir: Kaan canın acıyor mu?

Kaan: Hı?

Demir: Ayılır bir saate falan.

2 dk beklerler. Kaan gözünü açmıştır ama etraf hâlâ rüyasındaki gibidir.

Kaan: Demir abi, herşey... rüya mıydı? Ekin ölmedi mi? Doğa ile ayrılmamış mıydık?

Gece birden elini bırakır.