4 KAHRAMAN

64. Bölüm

Ece uyanır, telefonunu almak için masaya döndüğünde notu görür ve okur. Doğum günü olduğu aklına gelir. Hem Erkan'ı merak ediyor, hem de doğum gününü öğrendiği günü hatırlayıp üzülüyordur. Erkan, Yusuf, Yiğit ve Demir bir tarafta, Hasan, Talip ve Kaan ise diğer tarafta çatışıyorlardır. Şimdilik kimseye birşey olmamıştır. Oğuz hastaneye gitmiştir.

Barış: Kardeşim.

Oğuz: Geldimm de bu sesler ne?

Barış: Sorma ya. Hasta yakınları kavga ediyorlardı doktorlarla, zor ayırdık hala bağırıyorlar.

Oğuz: Kavga neden çıktı?

Barış: Hasta ölmüş diye

Oğuz: Kırık kolumla uçacağım onlara ben ya.😤 Ee kimmiş o doktor?

Barış: Kardeşim hatırlıyorsan sadece 5 ay oldu buraya geleli, ne bileyim doktor işte ya.

Oğuz: Tamam. Nöbet nasıl geçti?

Barış: Zincirleme kaza geldi.

Oğuz: En kötü olay.

Barış: He yaa.

Oğuz: Neyse, erken geldim, gelmeden önce de tost yaptım aşağıda yiyelim mi?

Barış: Olur zaten açlıktan geberdim.🥴😵

Deniz: Selam Barış.😀

Barış: Selam.

Oğuz: Ne oluyor lan?

Barış: Yok birşey ya Deniz Hemşire işte.

Oğuz: Barıış

Barış: Yok be! Arkadaş sadece!

Oğuz: Peki😏

Oğuz ve Barış konuşa konuşa yemekhaneye inerler. Ece'nin aklı Erkanlarda kalmıştır. Doğum günü olması umrunda değildir. Erkanlar ise çatışmadan sonra diğer itlerin başını bulmaya gitmişlerdir.

Yiğit: Şu iti bir bulsam var ya

Erkan: Bir intikam yetmedi tüm itlerden mi alacaksın? Bırak biz de öldürelum amann öldürelim.

Demir: (kıkırdar)

Erkan: Ne kadar belli ediyorum ama Samsunlu olduğumu.

Talip: Komutanım bulduğumuz an vuruyor muyuz?

Erkan: Talip bir daha Utku Albay'ı dinlemezsen silahın dipçiğiyle bayıltırım seni. Evet öldürüyorsun. Diğer itten yeterince bilgi aldık.

Yiğit: Komutanım ş-

Hasan: Şştt, sus bir dakika. 🤫

Oç: Türklerden birini bile alamadınız mı? Hiç yaralı?

Oç2: Yok patron, Türklere birşey olmadı.

Oç: Kahretsin!

Erkan: Yiğit, itlerin başını sen indiriyorsun, Demir en sağdaki, Talip en soldaki, Kaan sağdan 2.yi ben de soldan 2.yi. Yusuf sen şuraya çık etrafı kolaçan et.

Hepsi: (sessizce) Emredersiniz komutanım.

Erkan: 3 dediğimde, 3!

Şakk tam isabet

Yiğit: Nasıl yere yapıştı be

Talip: Komutanım! 3 araç geliyor.

Erkan: Bu yolun tek çıkışı burası. Hazır olun, buraya it sürüsü gelecek. Ortalama kaç kişi var her araçta?

Yusuf: Hepsinde 10 civarı. Toplam 30 komutanım.

Erkan: İyi, fazla yokmuş. Hazır olun indireceğiz hepsini.

Hepsi: Emredersiniz komutanım!

20 dk sonra...

Yusuf: Bittiler galiba. Bizim görev bitti mi?

Erkan: Evet, zaten sadece itlerin başını öldürecektik. Dönebiliriz, ama birkaç kilometre yürümeliyiz, buraya gelemezler.

Hasan: Ne bekliyoruz o zaman?

Barış and Oğuz...

Barış: Bugün ne?

Oğuz: Cuma

Barış: Yani gün olarak

Oğuz: 5 Ha- Ece'nin doğum günü!

Barış: Evet. Hediye alacağız çıkışta.

Oğuz: Ben düşünmedim ki?

Barış: O kıza ne alsan mutlu olur?

Oğuz: Türk bayrağı o da soru mu?

Barış: Yani?

Oğuz: Benim beynim kıt kardeşim ne soruyorsun?

Barış: Aynen o yüzden tıpı kazandın ya. Neyse, lan bileklik fln işte. Bebişe falan.

Oğuz: İyi fikir.

Barış: Daha cinsiyeti belli değil ne alacağız?

Oğuz: Hmm

Barış: Oğuz acildesin sen bugün. Ben yukarı çıkıyorum.

Oğuz: Tamam görüşürüz.

Ece bir katili bulmak için başkomiserle birlikte görevdedir. Barış İsmihan Hoca ile beraber kalp vakasına bakıyordur. Oğuz ise kaykay yaparken yüzüstü yere çakılan çocuğa bakıyordur. Erkanlar ise görevlerini bitirmiş, helikopterin inebileceği bir yere doğru yürüyorlardır.

4 saat sonra...

Fırat: Komutanım, Seher diye bir kadın sizi çağırıyor.

Yusuf: (o kim ya) Tamam başçavuşum geliyorum.

Yiğit: (Allah Allah Yusuf'un anne babası yok ki?)

Demir: Yiğit o kadın kim?

Yiğit: Bilmiyorum komutanım, Yusuf da bilmiyordu sanırım.

Seher: Oğlum

Yusuf: Pardon, kimsiniz?

Seher: Annenim ben senin yavrum.

Yusuf: Benim anne babam yok.😶

Seher: Bak ben özür dilerim seni bırakmak zorunda kaldığım i-

Yusuf: Pardon da ne özrü ya? Ben kaç yaşındayım? 28-29 değil mi? Ne yaptın? 28 yıl sonra merak mı ettin?😡

Seher: EVET MERAK ETTİM!

Yusuf: Bana bağırma hakkını kim veriyor sana? Karşında bir asker duruyor ve sen benim hiçbirşeyim değilsin! 😡

Seher: Oğlum yapma lütfen...

Yusuf: Ben attırmadan sen gider misin? 😤

Seher: A-

Yusuf: Cevabını aldın gider misin?

Seher üzgün ve pişman şekilde oradan ayrılır. Yusuf'un umrunda değildir, çünkü bordo berelilerin eğitimlerinde duygusallığa yer yoktur. Tim herşeyi izlemiş ama anlamamıştır. Yusuf geri gelir.

Hasan: Ne oldu? O kadın kimdi?🤨

Yusuf: Komutanım şuan bunu konuşmasak.

Hasan: Peki.

Selam canlarım 649 kelimeye sınır koymuyorum. Yb çok sık gelmeyecek hafta içi, okulum var ne yapayım? Bu arada birtek KaraKasirga4631 yorum yapıyor, kızlar ne oluyor sizee? Neyse bu bölümü de ona ithaf ediyorum. Görüşürüz👋🏻👋🏻👋🏻