69. Bölüm

32 7 6
                                    

2 saat sonra...

Yusuf hala ameliyattadır. Diğerleri bekliyorlardır.

Yiğit: Komutanım abim gibi olmayacak değil mi?

Kaan: Yiğit kendine gel. Bu duygusallıkla nas-

Erkan: Kaan, sus.

Kaan dün Erkan'ın attığı mesajı hatırlar. Susar.

Erkan: Olmayacak Yiğit.

O sırada bir hemşire dışarı çıkar...

Erkan: Ne oldu kötü bir şey mi var?

Hemşire: Onu bilemem kana ihtiyacımız var, 0 RH (+) kanı olan var mı?

Hasan: Ben verebilirim.

Hemşire: Benimle gelin.

Yiğit'in telefonu çalar

Yiğit: Komutanım izninizle.

Erkan: Git git.

Talip: Telefon sesini değiştirmiş

Erkan: Gülümse annem yapmış bugün...

Kaan: Normalde neydi ki?

Erkan: Ölürüm Türkiyem

Yiğit: Efendim anne?

Halime: İyi misiniz yavrum?

Yiğit: İyiyiz iyiyiz.

Halime: Sizinkiler yanında mı?

Yiğit: Ben dışarıdayım şimdi.

Halime: Şey soracaktım oğlum, Yusuf'un neden telefonu çekmiyor?

Yiğit: Şarjı yok, hatta benim de kapandı kapanacak.

Halime: Tamam yavrum ben sonra arayayım görüşürüz

Yiğit: Görüşürüz.

Erkan: Annen mi?

Yiğit: Evet, Yusuf'un telefonu çekmiyormuş da...

Demir: Sen ne dedin?

Yiğit: Şarjı yok dedim.

Demir: Lan söylesen ne olacak?

Yiğit: Komutanım zaten abime yeterince üzüldü, bir de Yusuf'a üzülmesin.

Demir: Tamam tamam.

Sessiz şekilde beklemeye devam ederler. Hasan gelir. O da sessizce oturur. O sırada hastaneye o kadın gelir.

Seher: OĞLUM NEREDE?

Diye bağırırken Erkan Seher'in yanına gider. Otururlar. Yiğit ona nefretle bakıyordur. Seher hem pişmanlıktan, hem de Yusuf'un durumundan ağlamaya başlar.

Yiğit: Ne ağlıyorsun be! Sanki 28 yıl baktın da! Yüzsüz ka-

Hasan: Yiğit bağırma!

Seher malı gururuna yediremez ve hastaneden çıkıp gider. Yiğit sakinleştikten sonra doktor çıkar.

Doktor: Pek iç açıcı şeyler söyleyemeyeceğim maalesef. Buraya geldiğinde çok fazla kan kaybetmişti, yaşaması mucize bile diyebilirim. Şu an bir şey söyleyemem, yoğun bakıma alacağız. Uyansa bile, sağ bacağını kullanamama riski var.

Erkan: Sağolun doktor bey.

Yiğit oturmuş kalmıştır.

Hasan: Yiğiit iyi misin?

Yiğit kafasını kaldırıp baktığında karşısında 2 sn olsa da abisini görür.

Yiğit: Abi!

Hasan: Ne abisi lan kendine gel.

Yiğit: Pardon komutanım bir an onu gördüm sandım da.

Hasan: Tamam sıkıntı değil.

Yiğit: Bu arada komutanım, çok sağolun.

Hasan: Kan önemli değildi.

Erkan: Talip sesin çıkmıyor?

Talip: Komutanım, ben hala şaşkınım Yusuf komutan ne zaman vuruldu, ben Türkmenlere ne zaman gittim, helikopter ne zaman geldi hepsini unuttum.

Yiğit çaresiz, yoğun bakımın dışından Yusuf'u izliyordur. 4 sene önce... Düşünmemeye çalışıp gözünü kapatır. Yanında Demir ve Erkan oturuyordur. Onlar daha sakindir. Erkan herkesin ona komutanım demesine de aldırmıyordur. Boşver yani şu an görevdeyiz bence, diyip unutmuştur. Yiğit'in yüzüne bakar.

Erkan: (sessizce) Yiğit, bak biliyorum aranızdaki abi-kardeş ilişkisini, sadece sen değilsin ki üzülen. Talip'in yüzüne bak. Ağladı ağlayacak.(Ama bak fısıldamıyor sessizce söylüyor)

Yiğit: Komutanım ben biliyorum, şu sahneyi 4 yıl önce de yaşadım aynısını. Neymiş "Korkma birşey olmayacak."mış. Olmadı aynen. Çanakkaleye sadece gezmek için gittim değil mi? 18 yıl önce de yaşadım. "Korkma o güçlüdür."ler falan artık bana işlemez. Yusuf da giderse ben mahvolurum zaten. Keşke geçen bıraksaydım kendimi. Ben orada Yusuf için, annem için, kardeşim için dayandım. Yusuf'un kimsesi yok. Anne desen değil zaten, baba ortada yok. Tek yakını biziz, bizi de bırakacak.

Demir: Yusuf'a da birşey olmayacak, sen de asker olduğunu unutma uçarım sana buradan.

Erkan: Demir aferin çok güzel söyledin ben de uçarım çünkü.

Yiğit: Ben fazla mı duygusal oldum?

Erkan: Evet.

Yiğit: Yusuf gitti diyelim, annem yaşlı başlı kadın. Sena üniversiteye gider. Ben?

Erkan bayrağı gösterir.

Erkan: Annesiz yaşarsın, babasız yaşarsın. Ama VATANsız asla yaşayamazsın. İyi misin şimdi?

Yiğit: İyiyim komutanım

Erkan: Şimdi gidiyorsun elini yüzünü yıkıyorsun insan gibi geliyorsun buraya!

Yiğit: Emredersiniz komutanım.

Talip: Komutanım demin 2 sn Türk bayrağına baktı diye mi gitti o şimdi?

Hasan: Deli bu deli😂

Yiğit normalde nasılsa öyle olmuştur. Eğitimlerinde duygusallığa yer YOKTUR.

Yiğit: Ee komutanım bir gelişme var mı karargahtan haber falan?

Erkan: Yok it konuşmamış daha. Ama Utku Albay anasını ağlatır sen merak etme.

Yiğit: Ben annemi arasam komutanım, söz vermişti ağlamayacaktı.

Erkan: Tamam git.



620 kelime oldu. Saçma oldu ya pek sevmedim yeni bölümü. Sizce nasıl?

4 KAHRAMAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin