Burhan: Astsubay Kıdemli Çavuş Kürşat Doğan. Doğu Türkistanlı. 7 yaşında ilkokulda dersten alıp kışın o soğuğunda kısa kolluyla koşturdular Türkleri. Her ¹"بىز تۈرك!" Diye bağırdığında dayak yedi Kürşat. Korkmadı hiçbir zaman, dayak yese de, tarlada çalıştırılsa da her fırsatta ²"مەن تۈرك. بىز تۈرك!" Dedi, çünkü o Türktü, onlar Türktü.
Onu Çinlileştirmemeleri gerekiyordu. Çince öğrenmek zorundaydı, zorla öğrettiler zaten, Uygurca konuşması yasaktı. 10 yaşında annesi yine hamile kalmıştı, Kürşat babasıyla hastaneye gitti, annesi ağlıyordu. O da bilmiyordu ki kardeşini daha doğmadan öldürdüklerini.
O zamanlar televizyonlarda Türk dizileri vardı, üstüne dublaj yapıyorlardı ve bazı kelimelerin Uygurcaya çok benzediğini farketti Kürşat. Ne de olsa kurtlar birbirlerini anlarlar.
Üniversite için Türkiye'ye geldi, 1 yıl Türkçe kursuna gitti, zaten biliyordu ama tam öğrenmek istemişti. Msü bitti ve göreve başladı, sınava girdi. Annesinden ve babasından haber alamıyor...1: "Ben Türküm!"
2: "Ben Türküm. Biz Türküz!"Talip eğitim bitince 2 timin karşısına geçer.
Talip: Sağolun komutanım🥺🥲
Mete: Oğlum ağlama ya...
Hepsi ona sarılırken aklından şu söz geçip durur.
"Artık askerim değilsin."
Hasan: Battal Gazi de Malatyalıydı değil mi?
Talip: 😖
Hasan: Ben onu gül diye yaptım ya.
Talip: Komutanım ben gidemiyorum, ayrılamayacağım😭
Onu ağlarken ilk defa görüyorlardır ve hepsinin içi kötü olmuştur.
Yiğit: Ya bak oğlum tamam buna bu kadar üzülmemen gerekiyor.
Talip: Başka ne yapayım? Ailem yok demedim mi ben? Siz de yoksunuz ben ne bok yiyeyim?
Yusuf: Tim hala şehit olmadı, hala abin sayılırız. Sanki ben 28 yıldır ailemle mutlu mesut yaşıyorum, hayır benim de tek ailem sizsiniz.
Talip: Dikkat edin kendinize🥺
Hepsi: Görüşürüz...
Talip koltuk değnekleriyle zorlanarak bahçeden de çıkmıştır. Yine otobüse biner, cam kenarına oturur. Hala ağlıyordur...
"Beyefendi"
Bunu 2 kez daha tekrarlar, Talip'in omzuna dokunduğunda oraya döner.
"Bir sıkıntınız varsa anlatabilirsiniz, yabancıya anlatmak iyi gelir, zamanı geldiğinde yüzünüze vurmaz."
Talip: Silah arkadaşlarımı son kez üniformayla gördüm de, biraz kötü oldu sıkıntı yok.
İçi yanıyordur. Boğazı düğümlenir, kafasında nükleer patlamalar olur, karnı ağrır. Her türlü şeyi hisseder.
Eve gelmiştir. Yatağa atlar ve bu sefer gerçekten ağlamaya başlar. Uzun zamandır içini dökmediği için gözyaşları olmadan ağlıyordur.
Talip: Delirmek istemiyorum.
Elini yastığa sertçe vurur ve yastığı sıkar, duvara fırlatır. En kötü histir bu, uyumak istiyor ama içi içini yiyor. Telefonu çalar.
Talip: Kim bu y-
Annesi arıyordur.
Talip: Ne var?
Demet: Oğlum hastaneden çıkmışsın.
Talip: Hmhm.
Demet: Neredesin?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 KAHRAMAN
AcciónTavsiye etmiyorum, ilk 6 bölüm utançtan silinmiştir Cringe seviyesine göre 50-100 arası başlanabilir