4 KAHRAMAN

67. Bölüm

Erkan: Ee muhteşem ikili sesiniz neden çıkmıyor?

Yiğit: Hiç komutanım.

Erkan: Komutanım dediğin için ceza daha ağır.

Halime: Ne cezası bu oğlum?

Erkan: Yaralanma cezası.

Talip: Gelenek Halime teyze, en ağırını bana yaptırdılar.

Halime: Allah Allah, neden?

Yusuf: Hain oğlu hain vuruldu, bir de haber vermedi.

Hasan: Ben olmasaydım ne olacaktı Talip?

Talip: Cennetteydim.😍

Gülşah: Eylül ve Sena nerede?

Ece: Bizim boş kalan odadalar, boyama kitabı falan verdim oyalanıyorlar.

Demir: Geçen toplandığımızda operasyonları falan anlatıyorduk, şimdi ne oldu?

Talip: Anlatacak birşey kalmadı.

Yiğit: Ne demek kalmadı?

Hasan: Ne anlatalım senin şu cesurluk taslamanı mı, Talip'in hainliğini mi?

Talip: Bir dakika da ben neden hain oluyorum?

Erkan: Haber vermediğin için, Yiğit'le beraber sana bir eğitim lazım sanki.

Yusuf'un az da olsa yüzü gülmüştü. Yiğit hiç farkettirmiyordu üzgün olduğunu. Onların halini gören tek kişi Demir'di. Yiğit'in taklit yaptığını bile biliyordu. Demir biliyordu çünkü neler olduğunu.

Olaylar şöyle olmuştur: Yusuf otururken birinin onu beklediği haberini alır. Karargahın orada annesi olduğunu söyleyen bir kadın vardı. Yusuf ona sinirlenmiş, ve oradan gitmesini söylemiştir. Yiğit ise abisinin şehit olduğu gün yaklaştığı için fazla dalgındır.

Erkan: Yusuf, sabah sormadık. O kadın kimdi?

Yusuf: ...

Erkan: Yusuuf sana diyorum.

Yusuf: Güya annemmiş boşver.

Yiğit Yusuf'a şaşkın şaşkın 2 sn baktıktan sonra konuşur

Yiğit: O***pu karı😤

Hasan: Yiğiit!

Halime: Nasıl yani? Sen ne dedin?

Yusuf: Yani bende, 28 yıl ne yaptığını sordum, sonra gitmesini söyledim.

Demir: Peki, neden ilk bana anlatmıştın?

Yiğit: Abi bize niye söylemiyorsun ya?

Demir: Yusuf söyledi. Yusuf soruma cevap ver.

Yusuf: Şey ya.

Hasan: Yusuf uzatma işte hadi

Yusuf: Ya sadece tim olsa tamam da

Hasan: Söyle!

Yusuf: Demir abide bir şey var sanki  30 yıldır yokluğunu hissetiğim bir duygu gibi.

Hasan: Yusuf bir asker için fazla mı utangaçsın sen? 2 saattir şunu söyleyeceksin.

Demir: Ben anladım galiba

Erkan: Vay zeki ya. Biz de anladık herhalde.

Yusuf: Biz sana niye görev dışında komutanım diyemiyoruz. Benim ağzım alıştı komutanım diye diye.

Erkan: Çünkü şu an komutanınız değilim, abinizim diyelim.

Onlar konuşurken Yiğit'in aklına bir fikir gelir.

Yiğit: Erkan

Erkan: Ne oldu

Yiğit: O kadın, terörist olabilir mi?

Erkan: Olabilir diyeceğim de, sınırdan nasıl girdi, karargaha kadar gelmeye nasıl cesaret etti?

Yusuf: Komutanım, kanıt isteyelim, gerçi % kaç uyumlu çıkarsa çıksın kabul etmeyeceğim ama.

Yağmur: Oğlum siz ne soğukkanlı çıktınız. Yusuf annen diyoruz, terörist olabilir diyoruz.

Yusuf: Yağmur teyze bizim eğitimlerimizi falan Erkan'dan az çok bilirsin. Yanımızda ailemizi kesseler umursamamalıyız.

Yağmur: Sizin işiniz de çok zor oğlum, Allah tüm askerlerimizi korusun.

Tim: SAĞOL!

Tim alışık olduğu için SAĞOL! diye bağırmıştır. Buna kahkahayla güldükten sonra tekrar sohbete dalarlar. Ertesi gün Yiğit çalan alarmın sesiyle uyanır.

Yiğit: Lan kapan a*k alarmı annemler uyanacak!

Alarmı kapattıktan sonra duvarında asılı olan kocaman Türk Bayrağına bakar, aklına bugün abisinin şehit olduğu gün olduğu aklına gelir... Yiğit birden duraksar. Gider ver yan odanın kapısını açar, hiç bir eşyaya dokunmadan yere oturur. Karşısındaki bayrağa dalar gider... Abisinin odasına girmek ona garip hissettirmiştir. O sadece bayrağa bakar. Şehitlerin kanı olan bayrağa...

Halime tıkırtıların sesi ile uyanır, seslerin Kerem'in odasından geldiğini anlayınca girip bakmaya karar verir. Girdiğinde Yiğit'i yerde oturmuş, yanağından 1 damla yaş süzülürken görür.

Halime: Oğlum.

Yiğit onu görür görmez gözlerini siler

Yiğit: Efendim?😥

Halime: Bak abin görse çok üzülür kalk.🥺

Yiğit: Anne, görüyor zaten...😞

Halime: Oğlum kalk.😢

Yiğit: Anne ağlama lütfen.😣

Yiğit annesine uzun süre sarılır. Ayrıldıktan sonra hiç konuşmadan odalarına giderler. Yiğit üstünü giyip erkenden gider

BÖLÜM SONU

NASIL OLMUŞŞ?

A) Komik😂

B) Düz bölüm😐

C) Duygusal🥺

D) Sinirli!🤬