184. Bölüm

21 2 23
                                    

Yusuf Yiğit'i eve getirdi.

Yiğit: Dikkat et kendine.

Yusuf: Görüşürüz.

Yiğit: Görüşürüz...

Asansöre bindi. Aynaya bakacak cesareti yoktu sanki. İnip kapıyı açtı.

Halime: Sen misin oğlum?

Yiğit: Benim.

Halime: Sesin neden öyle?

Yiğit: 4 operasyona gittik, yorgunum.

Kerem'in odasına gitti.

Yiğit: Murat geldi mi yanına?

"Annesinin yanında. Tekrar görüp gelecek."

Yiğit: Sizi özledim ben ya...

"Her gün yanındayım lan nasıl özledin?"

Yiğit: Yüzünü görmeyi özledim mesela, sesini özledim... İnsan abisini nasıl özler?

"Fotoğrafıma bak... Sana attığım son ses kayıtlarını dinle... Ben seni özlemedim mi sanıyorsun?"

Yiğit: Yanına gelmek istiyorum ama Yusuf...

"O çocuğu yalnız bırakma, Murat gibi olmasın."

Yiğit: Abi ne olur sus, suçumu yüzüme vurma...

"Beni sen konuşturuyorsun, anla artık şizofrensin! Doktora git bir şey yap! Ben senim, abin değilim!"

Yiğit: Biliyorum ama yerini dolduramıyorum! Abimin yerine kimseyi getiremiyorum! Ve şizofren falan değilim! Sadece çok özledim!

"Sus."

Karanlıkta, hiçbir ses yok. Ankara ilk defa sustu. Yiğit Kerem'in yatağına baktı. Bayrak örtülmüştü. Karşısındaki asılı bayrağa döndü, gözleri kapandı...

Saat 11.45

Yiğitten

Tabutun soğukluğu tüm vücuduma yayılıyor. Nefes almıyorum, adımlarıma odaklandım. Ağlamıyorum, Murat tam yanımda ve üzülsün istemiyorum.

İndirdik. Nefesim titriyor. Yusuf'un bana baktığını hissediyorum. Rüyam tekrar aklıma geldi.

Komutan yazılı metni okuyup bitirdiğinde kalbimin durduğunu hissettim sadece. Üşüyorum ama hava soğuk değil. Gözlerimin kapanmasını engellemeye çalışıyorum. Üzerimde tören üniforması, annemin bana bakışı... Ağlamak isterdim ama zaman ve mekan bunu engelliyor.

Annesi ölmeseydi tam burada tabutuna sarılıp ağlardı. Keşke tören üniforması değil de siyah giyinmiş olsaydım. Sert değil de yıkılmış görünebilseydim. Ağlamam garipsenmeseydi...

Her bayram göreceğim onu... Unutursam kanım kurusun lan! İntikamını almazsam kalbim patlasın!

Yusuftan

Sakinim. Ağlamıyorum. Nefesim gayet düzgün ve hiçbir anıyı aklıma getirmek istemiyorum.

"Burada çok güzel gülmüşüm şehit olursam internete bunu koyun."

İçim titriyor ama ben buraların duygusuz çocuğuyum değil mi? Yakışmaz bana değil mi?

Yiğit'in yüzüne 1 saniyelik baktım. Göz altları mosmordu, uyumamış mıydı yoksa ağlayarak mı uyumuştu?

Kesinlikle 2. Seçenek.

Sahi, ben nasıl görünüyorum?

Büyük ihtimal görenler kardeşi olduğumu anlamazlar.

Duygusuzum.

Çünkü ağlarsam devamı gelecek.

320 kelimecik.

Geçiş bölümü.

Gece yb atarsa kilit açılır.

4 KAHRAMAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin