196. Bölüm

17 2 30
                                    

Tim hazırlanmış albayı bekliyordur.

Utku: 2 terörist grup düşmandı... Dost olmuşlar ve bize saldırma planları varmış. İzin verir misiniz?

Bozkurt: Vermeyiz!

Utku: İki grubun da başını canlı alıyorsunuz. Emir komuta Erkan'da. Demir sizinle gelmiyor. Allah yardımcınız olsun!

Bozkurt: Sağol!

Demir albayın odasına çıktı.

Utku: Demir sana daha önemli ve zor bir görev vereceğim. Seninle beraber Yunus Emre, Batu Üsteğmen ve Salih Teğmen de geliyor.

Demir: Dinliyorum komutanım.

Utku: İtlerin otelini basıyorsunuz, görevlisiniz.

Demir: Yüzümdeki yara iziyle mi?

Utku: Güvenliksiniz. Telsizden haberleşebilin diye.

Demir: Emredersiniz komutanım.

Utku: Tahmini 8 bomba var. Yunus Emre halledecek. 3 tane canlı bomba var. Dikkatli olun.

Hadi buraları geçelim.

Yunus: Güvenlik olmak yakışmış.

Demir: Sus yakalanacağız.

Yunus boş bir odaya girdi. Odada bir şey yoktu, banyosuna girince dolaptaki bombayı gördü. Sonra kapı sesi geldi. Yunus aşırı hızlı ve sessiz şekilde duşun içine girdi.

"Hay amına koyim tam da zamanıydı!"

Banyonun kapısı da açıldı. Adam şarkı mırıldanarak elini yıkadı ve çıktı. Yunus Emre hemen çıkıp bombaya bakmaya devam etti. Tam emin olmadan kesmek istemiyordu ama...

Kesti, bomba patlamadı.

Saat 08.00

Tim görevden dönmüştü. Diğerlerinin 1 canlı bombası 1 de saatlisi kalmıştı. Yunus emre küçücük karanlık depoda bombayı çözmeye çalışıyordu. İtlerin başı öldürülmüştü. Canlı bomba da halledilince

"Yunus neredesin?"

"Komutanım 2 dkm kaldı depodayım."

Demir gelene kadar 40 saniyesi kalmıştı.

Demir: Çöz şunu haydi!

Yunus: Çok karışık komutanım!

30... 3,2,1...

Bombadan son anda uzaklaştı ama kaçamamıştı. Dışarıdan çığlıklar yükselirken...

Demir: Yunus uyan oğlum hadi!

"Beyler bomba patladı Yunus ağır yaralı."

"Geliyoruz."

"Salih komutana haber ver."

"Emredersiniz komutanım."

Demir yaşaması için çabalarken Batu uyardı onu

Batu: Depodan çıkar bu havada nefes alsa ne olur?

Demir kafa sallayıp dışarı çıkardı. Yorulmuştu ama devam etmek zorundaydı. O çocuk şehit olursa affetmezdi kendini.

Çok uğraştı... Çok hafif nefes almaya başlayınca o nefes nefese kalmıştı. Ambulans geldi. Görevliler gelirken tekrar durdu...

Demir: Benim suçum.

Batu: Değil üsteğmenim, ne kadar uğraştığını gördük.

Salih: Komutanım omzunuz kanıyor.

Demir: Hassiktir ya dikişi de patlattık.

Yunus hastaneye yetiştirilene kadar 2 kere kalbi durmuştur. Ailesine haber verilecektir ama sadece teyzesi vardır. Yoğun bakıma alındığı haberini verince yıkılmıştır.

Burhan eğitim için 2 timi çağırmak için önce Rüzgar Timi'nin yanına geldi.

Burhan: 10 dakika içinde eğitim sahasında olun.

Akif: Komutanım bir şey sorabilir miyim?

Burhan: Dinliyorum astsubayım.

Akif: Yunus Astsubay nerede?

Burhan: Görevde, başka sorun var mı?

Akif: Yok komutanım.

Demir çoktan gelmişti oysa ki...

Eğitim de diğer bölüme kalsın. Kısa oldu değil mi?

394 kelime. Aşırı kısa oldu...

4 KAHRAMAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin