EVİMDEKİ ŞEKER HIRSIZI (TAMAMLANDI)

19.BÖLÜM

Dağın aşağısına kadar indiğimde dolaşmaya başladım. Bir süre de dağdan aşağıya inen insanları izledim. Biraz daha vakit öldürünce de teleferiğe geri döndüm. Otelin kafesine gittim Merve ile Uras orada oturmuş sıcak bir şeyler içiyorlardı. Masaya oturup garsondan çay istedim.

Uras:Sen niye o adama numaranı verdin?

Umay:Hangi adama?

Uras:Kayak hocasına

Umay:Haa Berke'ye. Akşam yemek yiyeceğiz beraber haberleşmek için verdim numaramı.

Uras:Yemek mi yiyeceksiniz?

Umay:Evet davet etti geri çevirmek olmaz.

Uras'ın dişlerini sıktığını fark ettim. Kuduruyordu ama hiçbir şey de diyemedi. Kıskanma işi başladıysa yakın bir zamanda aşk da başlayacaktır. Biraz daha oturduktan sonra masadan kalktı. Dışarıya çıktı. Merve çikolatasını içerken bize de tuhaf tuhaf bakıyordu.

Merve:Abla sanırım seni kıskandı.

Umay:Sen bosvwe bunları kuzucuk eğlenmene ve ağzından bir şey kaçırmanaya bak.

Merve:Merak etme ablacım.

İkimiz de yiyip içtikten sonra Merve Uras'ın yanına gitti.
.
.
.
Akşama doğru eve gelmiştik bavuluma baktım güzel ve üşütmeyecek bir elbise aramaya başladım. Zaten evlerin ve otelin içi sıcaktı ama dışarısı soğuktu. Bu yüzden içime siyah elbise ve siyah çorap giyip uzun ve bacaklarımı saran çizmelerimi giydim. Kırmızı şişme montumu da yanıma alıp telefonumun çalmasını beklemeye başladım.

Uras:Hazırlanmışsın bakıyorum da. Kim bırakacak seni tekrar otele.

Umay:Berke alacak beni merak etme.

Uras:Peki ama bir şey olursa yada o it sana karşı bir şey yaparsa beni hemen ara.

Umay:İt deme daha tanımıyorsun bile merak etme hiçbir şey yapmaz.

Kafasını sallayıp oturdu. Eline baktım yumruğunu sıkıyordu. İçinden kıs kıs güldüm. İyi günlerin senin bunlar bu işin sonunda depresyona giren ben değil sen olacaksın.

Telefon çaldığında kapının önündeki araba farlarını gördüm. Telefonu cevaplayıp dışarıya çıktım. Arabada beni bekliyordu arabaya yaklaştığım anda inip kapımı açtı. Teşekkür edip arabaya bindim. Uras pencereden bize bakıyordu. Yine delici bakışlarını atıyordu. Ama önüme döndüm zaten araba da hareket etmeye başladı.

Berke:Nasılsın?

Umay:İyiyim sen?

Berke:Bende iyiyim otelde boşuna zaman kaybetmek istemedim zaten sabah'tan akşama kadar orada çalışıyorum. Benim de buna benzer bir evim var sizin kaldığınız yerdeki gibi oraya güzel bir masa hazırladım sorun olmaz dimi?

Umay:Ha yok ne sorunu. Zaten amaç yemek değil muhabbet o da her yerde olur. Kaldırımda bile.

Gülümsedi ve önüne döndü. Eve geldiğimizde bizim kaldığımız yerden çok farklı bir yerdi. Burası üç katlı on tarafı ful cam olan güzel teraslı bir yerdi. Burası mükemmel.

Berke:Begendin mi evi

Umay:Bayıldım çok güzel.

Berke beni içeriye davet etti. Terasa kadar çıktık. Cidden çok güzel bir masa hazırlamıştı. Bir kuş sütü eksikti.

Berke:Fırında tavuk var ben onu alıp geleyim sen geç masaya.

Kafamı sallayıp masaya geçtim hemen yanımdan ayrıldı.

Sunum tabağımı hazırlayıp önüme koydu bardağa da kırmızı şarap doldurdu.

Umay:Ben alkol kullanmıyorum.

Berke:Bir kereden bir şey olmaz. Bana eşlik et.

Umay:Peki beğenmezsem içmem ama.

Berke:Tamam öyle olsun.

...

Yedik içtik sohbet ettik. Başım deli gibi dönüyordu. O kadar çok içtik ki ayağa kalkacak halim bile kalmadı. Saate baktım saat tam gecenin 4'ü olmuştu neredeyse sabah olacaktı.

Umay:Artık beni bırak istersen saat çok geç oldu merak ederler.

Berke:Peki o zaman güzel bir akşamdı teşekkür ederim. Kış sezonu bitince gelicem istanbul'a buluşuruz orda da olur mu?

Umay:Tabiki de neden olmasın burada da görüşürüz daha iki hafta buradayım.

Berke:O zaman süper hadi ben çıkıyorum sende montunu giyip gel.
.
.
.
O dışarıya çıktığı anda lavaboya koştum. İçimde ne varsa kustum. Başım daha da beter dönmeye başladı. Hemen çıktım sarsıla sarsıla arabaya kadar gidebildim.

Eve geldiğimizde teşekkür edip arabadan indim. Eve girdiğim anda Uras ile göz göze geldim. Sarhoşum umarım bir şey sormaz.

Uras:Şimdi mi geliyorsun.

Kafamı salladım.

Uras:Leş gibi içmissin bir de git uyu hadi.

Benim de canıma minnetti zaten hemen bulduğum ilk yataga girip uyudum...