57. Bölüm

129 17 0
                                    

Sabah yataktan kalkar kalmaz annemi ve Merve'yi uyandırdım. Bu gün Peri'nin okulu olmadığı için onu da kaldırdım. Hızlıca kahvaltımızı edip evden çıktık.

Restoranta gelir gelmez ne kadar malzeme varsa hepsini çıkarttık ve yemekler ile çorbaları yapmaya başladık.

Merve ve annem doğrama işini yaparken Peri de bana malzemeleri getiriyordu. Bende ocak başında yemekleri yapmaya başladım. Öğlene kadar her şeyi yetiştirmem gerekiyordu. Ömer garsonları ayarladığını söyledi. Açılış için süsleme yapacaklardı. Ömer de başlarında bekliyordu. Onları kapıyı hazırlarken Ömer gelip bana menüleri verdi. Menüler benim tamamen aklımdan çıkmıştı. Menüleri Peri'ye verip masaların hepsine birer tane koymasını istedim.

Öğlen saat 1 olduğunda her şeyim hazırdı. Dışarıya çıkıp son hazırlıkları da kontrol ettim. Neredeyse süsleme de bitmişti. Kapının dışı çok güzel olmuştu. İçeride ise her yerde balonlar vardı.

Peri rengarenk balonların arasında koşup duruyordu. Annem ise toz yapacaksın her yeri diye Peri'nin peşinde koşuyordu. İkisine güldüm. Davetliler neredeyse gelir.

Her şey hazır olduğunda ise davetliler yavaş yavaş kapıda birikmeye başladı. O kadar çok insan vardı ki iyiki yemekleri büyük kazanlar ve devasa tepsiler ile yaptım. Yoksa hayatta bizmezdi.

Misafirleri gören Merve yanıma gelip "Abla senin her gün bu kadar müşterin olursa kısa zamanda zengin oluruz" dedi. Tabiki gözümde paranın değeri yoktu ama zengin olmak da güzel bir şeydi. Her istediğine anında sahip olabilme lüksü gerçekten muhteşem bir şeydi. O kadar uğraştım olsun o kadar.

Sonunda saat bir buçuk olduğunda kapıya çıktım. Kısa bir konuşma yapıp kurdeleyi kesmem gerekiyordu. Merve elime konuşma metnini verdi ama ben onu geri yolladım. Böyle bir şeye ihtiyacım yoktu. "Hepiniz hoşgeldiniz" diye söze başladım. Ardından kısa bir konuşma yaptım ve sonuna da "Benim bu günlere gelmemi sağlayan ve her zaman bana destek olan çalıştığım yerin patronu Ömer beye sonsuz teşekkür borçluyum" dedim. Anında bir alkış sesi koptu.

Ömer biraz mahçup olmuş gibiydi. Herkese kafası ile selam verdi. Konuşma yapmak istemiyordu ama ben onunla birlikte bu kurdeleyi kesmek istiyorum. "Kurdeleyi kesmek üzere Ömer beyi buraya davet ediyorum" dedim. Ömer kafasını hayır anlamında salladı. Herkes "Ömer, Ömer" diye bağırınca Ömer zorla da olsa yanıma geldi. Kulağıma fısıltı ile "Sen bittin" dedi. Bu cümleyi söylerken bile gülümsüyordu. İkimiz kurdelenin birer ucundan tuttuk ve Merve'nin verdiği makaslar ile kurdeleyi kestik. Biz içeriye girer girmez konuklar da içeriye girdi. Herkes kendine bir masa arıyordu. Garsonlar masalara dağılıp neler istediklerini sormaya başladı.

İçeriye siparişler yığılmaya başladı. Merve ben ve Ömer sunumları hazırladık. Herkesin siparişlerini masalara teslim ettik. Ama bitmiyordu çoğu insan  kalkıyor yerlerine yeni insanlar geliyordu.

Bir süre sonra akşam olması için dua etmeye başladım. Annem köşede oturmuş Peri ile oynuyordu. Allah'tan annem vardı yoksa bir de peri ile ilgilenmek zorunda kalacaktım.

Restoran neredeyse boşaldığında biraz dinlenmek için vakit bulduk. İçeride birkaç masa vardı ve onların da önlerinde yemek vardı zaten. Hepimiz oturduk ve annemin demlediği çayı içmeye başladık. Çok fazla yorgunduk ve açtık ama birkaç bir şey atıştırmak dışında bir şey yiyemedik.

Merve: Burası hep böyle kalabalık mı olacak?

Ömer: Aslında olmaz ama ablan o kadar yetenekli ki buranın hep böyle olacağına eminim.

Merve: Merak etme abla ben sana okul olmadığı zamanlarda yardım ederim.

Umay: Siz de olmasanız ne yapardım bilmiyorum.

EVİMDEKİ ŞEKER HIRSIZI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin