Akşam olduğunda Berke evine gitti. Bu gün beni yanlız bırakmak istemediği için bütün bir günü benimle geçirdi. Akşam babamlar gelince de gitti.
Akşam yemeğini yediğimizde babamın suratı yine mahkeme duvarı gibiydi. Artık bakışları beni fazlasıyla rahatsız etmeye başladı. Canım annem benim yerime sordu;
Anne: Aşkım ne bu surat çıkar bakalım dilinin altındaki baklayı.
Baba:Bir şey yok.
Umay:Bir şey var baba geldiğinden beri bana tuhaf tuhaf bakıyorsun. Masada söylemek istemezsen salona geçelim. Sadece bana söyle ama ne olduğunu söyle artık.
Baba:Umay sen o çocuğu doğurmak için çok küçüksün. Halen bir şansımız var. O adamın çocuğunu doğurmanı istemiyorum. Pardon adamın dedim.
Umay:Baba yeter artık bunu öğrendiğinden beri aynı şeyi söylüyorsun. O çocuk artık yedi aylık oldu. İki ay sonra dünyaya gelecek. Ayrıca bu bebek Uras'ın olduğu kadar benim de çocuğum artık bunu anla.
Baba:O zaman evlen Urasla çocuk babasız büyümesin hemde laf olmasın.
Anne:Ya sen ne diyorsun bey. Ne evlenmesi? Hemde öyle bir insanla. Kızıma tecavüz eden bu adamla nasıl evlendireyim ben kızımı. Saçmalamayı kes artık.
Merve annemi uyarırcasına öksürdü. Tecavüz kelimesini kullanmıştı. Ve bunun bende nasıl etki yaptığını biliyorlardı. Annem hemen toparladı ama babam araya girdi.
Baba: Kendisine tecavüz eden bir adamla kar tatiline gitti hatta dağın başında bir evde onunla 15 gün yanlız kaldı. Sevgili oldu. Evlenemez mi yani? Ben büyük bir iş adamıyım böyle bir şey ile adımızın çıkmasına razı olamam.
Anne:Sen büyük bir iş adamısın ama düşüncelerin hala küçük.
Umay:Size afiyet olsun.
Merve:Abla nereye?
Cevap vermedim. Üstüme montumu alıp çıktım. Nereye gittiğimi bilmiyorum. Sonra Berke geldi aklıma. Onu aradım.
Berke:Bir şey mi unutmuşum.
Umay:Hayır ya babam beni biraz darladı çocuğu aldır diyip duruyor beni gelip alır mısın?
Berke: Çocuk tam yedi aylık nasıl aldırmayı düşünüyor anlamıyorum. Bu bir cinayet olur hemde bebek cinayeti. Her neyse sen bekle hemen geliyorum.
Telefonu kapattım ve olduğum yerde beklemeye başladım. Beklerken de bir yandan babamın beni zorla Uras ile evelndirdiğini düşündüm. Berbat bir travma olurdu bende böyle bir şey. Hatta bu yüzden çocuğumdan bile uzak durabilirdim. Belki de onu sevmezdim. Üvey babamın baskıları bitti şimdi de babamın baskıları ile uğraşıyorum. Benim hayatımda dert hiç bitmeyecek mi? Ben artık sığınacak bir liman istiyorum o kadar yoruldum ki ayakata durmaya takatim yok.
Berke geldiğinde hiç bir şey demeden arabaya atladım.
Berke:Nereye gidiyoruz prenses?
Umay:Huzur bulabileceğim bir yere. Mutlu olabileceğim bir yere. Var mı öyle bir yer?
Berke: Böyle bir yer sadece güven duyduğun insanın kollarıdır onun dışında böyle bir yer yok.
Umay:O zaman evinde misafir eder misin beni? Çünkü benim şu anda gidebilecek hiç bir yerim yok.
Berke:O nasıl kelime tabiki de ederim.
Umay: Bebeğim olmasaydı şu an sana içmeye gidelim diyebilirdim.
Berke:Ne yazık ki şu an içebileceğiniz tek içki meyve suyu hanımefendi.
Umay:Hadi gidelim de meyve suyu içelim.
Berke gülümseyip arabayı sürdü. Önce bir markete uğrayıp meyve suyu aldı. Yiyecek bir şeyler de alıp geri döndü.
Eve geldiğimizde bardaklara sunum yaptı sonra da yanıma oturdu.
Beklekedigim bir hareket yaptı. Elini karnıma koydu.
Berke:Hissettin mi?
Umay:Neyi?
Berke:Hareket etti.
Umay:Eder tabiki kocaman oldu artık o.
Berke: Hiç hastaneye gitmedin. Yarın bir gidelim de kontrol ettirelim olmaz mı?
Umay:Olur.
Berke'nin baba olduğunu düşündüm. Gerçekten harika bir baba olurdu. Çocuğuna çok güzel bakardı. Eşine çok güzel bakardı. O asla Uras gibi bir insan değil. Uras kötü kalpli bir canavar ama Berke'nin kalbi iyilik ile dolup taşıyor.
Meyve suyundan bir yudum alıp bana döndü. Gözlerimin içine bakmaya başlayınca bende ona döndüm. Ellerimi avuçlarının içine aldı.
Berke: Biliyorum şu an başında binbir türlü şey var. Herşey senin için daha da zor olacak. Ama istersen senin için geleceğini güzelleştirebilirim.
Umay:O nasıl olacak?
Berke:Umay aslında bunun doğru olduğunu düşünmüyordum. Ama kararım değişti. Ben sana ilk gördüğüm andan beri aşığım. Seni çok seviyorum ve biliyor musun çocukları da çok severim. Eğer kabul edersen...
Devamını getiremedi. Getirmesine de gerek yoktu zaten. Küçük çocuk bile anlar ne demek istediğini. Sığınacak mutlu olabileceğim bir yer bulmuştum sonunda. İlerisi olursa çocuğuma iyi bakacak gözümün arkada kalmayacağı bir insan bulmuştum. Belki ona aşık değildim ama zamanla olurdu. Zaten buna mecburum. O olmazsa babam zaten beni önünde sonunda Uras ile evlendirir. Ama hayatımda Berke olursa bunu yapamaz.
Kafamı salladım. Birkaç saniye bana sarıldıktan sonra beni kolunun altına aldı. Göğsüne yattım. Ateşin karşısında ikimiz de ateşi izleyerek uykuya daldık. Tek sorun benim kafamdaki düşüncenin şu an bana sarılanın Berke değil Uras olması...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVİMDEKİ ŞEKER HIRSIZI (TAMAMLANDI)
Teen FictionHayata bir yetimhanede adım atan Umay kardeşi ile birlikte bir aile tarafından evlatlık alınır. Ama başlarına hiç olmayacak şeyler gelmeye başlar. Umay'ın karşısına çıkan zengin ve şımarık bir adam yüzünden Umay'ın hayatı daha fazla zehir olmaya baş...