1 Ay Sonra Düğün Günü:
Sonunda üstüme beyaz gelinliği giyebildim. Nikah günü gelmişti. Berke'nin anne babası çocuğu duyduğunda ilk başta şok geçirseler de sonunda ailem ile tanışıp nikah gününe karar vermişlerdi. Böyle bir şeyi çok uzun zaman sonra söylediği için Berke'ye çok kızmışlardı. Benim yüzümden ailesinden azar yedi. Birde çocuğun babasının Berke olmadığını öğrenseler katliam çıkardı.
Merve ve annem sonunda beni hazırlamayı başardılar. Çok masraf yapmamak için evde hazırlandım. Zaten düğün istememiştim ama ailemizin zoru ile küçük çaplı bir şey yapacaktık.
Kapı tıklamaya başladı. Merve hemen kapıya koştu ama açmadı. Para istiyordu. Berke tam olarak 200 lirayı çıkarıp tak diye verdi. O kadara gerek yoktu ama söz konusu Merve olunca Söke söke alırdı.
İçeriye girdiği anda gözleri benimle buluştu. Takım elbise çok yakışmıştı. Normalde de şirkete gelirken takım elbise giyiyor ama bu gün başka olmuştu. Çok fazlasıyla nefes kesiciydi. Keşke bu olayların hiç birisi olmasaydı ve biz onunla başka şekilde karşılaşsaydık. Belki şu an onunla mantık değil aşk evliliği yapıyor olurdum.
Yanıma kadar gelip koluma girdi. Kulağıma eğilip"Çok güzel olmuşsun" dedi. "Sizde çok yakışıklısınız beyfendi" dedim. Mahcup bir şekilde gülümseyip bana arabaya kadar eşlik etti. İkimiz arka koltuğa oturduk. Ön koltukta babam vardı. Arkamızdaki arabada da Berke'nin ailesi ve benim annem, kardeşim vardı.
Düğün salonuna kadar gittik. Biz odaya geçtik. Odaya geçtiğimiz merdivenlerden salona baktım. Her yerde insanlar vardı. İyiki ufak bir şey istedik birde büyük istesek iki salon dolusu insan getirecekler.
Herşey hazırdı. Nikah memuru da gelmişti. Sunucunun bizi çağırmasını bekliyorduk. Berke tırnaklarını yiyordu.
Umay:Gergin misin?
Berke:Biraz var evet sonuçta insan hayatında kaç kere evleniyor ki.
Umay:Biliyor musun bende çok gerginim. Ama düğünden evlilikten dolayı değil. İçinde kötü bir his var.
Berke:Beni kabul ettiğine pişman değisindir umarım.
Umay: Aksine hayatımdaki pişman olmadığım tek şey seni kabul etmek.
Güldü ve elimi tuttu. Sunucu bizi çağırıyordu. Yerimizden kalktık ve merdivenlerden indik. Slow müzik eşliğinde kırmızı halının üstünde yürümeye başladık.
Herkes alkış tutuyordu. Kalbim o kadar hızlı atıyor ki bayılabilirim.
Neyseki bayılmadan piste çıkmayı başardık. Sonra dans müziği başladı. Güzel güzel dans ettik. Nikah memuru orada dikilmis dansın bitmesini bekliyordu. Haklı olarak kim bilir bizden sonra kaç kişi daha var sırada.
Sonunda dans bitti ve yerimize oturduk. Yanaklarım yanıyordu ve kızardığına eminim. Başındaki saçma tülü açtım başımda dikilen annem hemen geri kapattı. Neymiş efendim nikahdan sonra Berke alacakmış. Ne kadar saçma bir şey. Zaten çocuk beni yedi yirmi dört görüyor. Ne gerek var sürpriz yumurta gibi açılış yapmaya.
Umay:Anne peri nerde?
Anne:Gelin odasına koydum. Uyuyor merak etme kapı kilitli ve bebek telsizi bende.
Kafamı salladım. Nikah memuru da aramızdaki yerini aldı. Konuşmaya başladı. Saçma sapan bir sürü cümle söyledikten sonra bana kabul edip etmediğimi sordu. Tam evet diyecektim ki birden bire sesim kısıldı. Gelin odasının kapısındaki salonu gören balkonda Uras elinde Peri ile beni izliyordu.
Sonra da arkasını döndü ve yürümeye başladı. Hızla sandalyemi geriye itip ayağa kalktım. Kafamdaki tülü yere attım. Sesim sonunda geri geldi.
Umay:Uras Peri'yi aldı.
Berke de hemen benimle birlikte ayaklandı. Koşarak merdivenlerden çıktık. Salondan iki üç el silah sesi geldi. Geri dönüp baktığımızda bütün salon neredeyse 100 kişi tarafindan rehin alınmıştı.
Yine de salonu bırakıp kızımın peşinden koştum. Uras dışarıda beni bekliyordu.
Umay:Uras kızımı ver.
Uras:O benim de kızım Umay benim kızım. Berke'nin değil benim kızım.
Ve birden bire kafama yediğim darbe ile kendimi yerde buldum. Benimle aynı anda Berke de yere düşmüştü. Son gördüğüm şey Berke'nin kafasından akan kandı. Sonrası yok.
.
.
.
Urastan:Savaş: Abi ne yapalım.
Uras:Umay'ı alın Berke'yi de salona geri atın. Şehir dışındaki Dağ evine gidiyoruz. Orada Umay ile güzel anılarım var...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVİMDEKİ ŞEKER HIRSIZI (TAMAMLANDI)
Teen FictionHayata bir yetimhanede adım atan Umay kardeşi ile birlikte bir aile tarafından evlatlık alınır. Ama başlarına hiç olmayacak şeyler gelmeye başlar. Umay'ın karşısına çıkan zengin ve şımarık bir adam yüzünden Umay'ın hayatı daha fazla zehir olmaya baş...