1 Sene Sonra:
Restorant açmamın ardından tam olarak bir sene geçmişti ve şu anda yurt dışında 4 Türkiye'de ise 5 ayrı şehirde restorantım var. Kendime ait iki adet evim var. Mervenin ve benim ayrı ayrı arabalarımız var. Herşey sonunda yoluna girdi. Hatta o kadar yoluna girdi ki ben halen inanamıyorum.
Biz bu kadar zengin olurken babamın battığı haberini aldık. Şirketi bastırmış ve başka bir şirkette memur olarak işe gitmiş. Koskoca Mehmet bey sonunda bey lakabını kaybetmiş. Herkesin yaptığı şeyin cezasını çekmesi güzel bir şey. Tabiki de kimsenin üzülmesini zor durumda kalmasını istemem ama onlar başlarına gelenleri sonuna kadar hak ediyor.
Uras ise halen arkadaşım ve öyle kalacak. Sadece Peri görüşmek istediği zaman konuşuyoruz ve o İzmir'e geldiği zaman yan yana geliyoruz o kadar. Zaten o daha fazlasını hak etmiyor.
Yatağımdan kalktım ve pijamalarım ile aşağıya indim. Artık tamamıyla patron olduğum için ise sadece istediğim zaman gidiyordum. Onda da konrtol edip çıkıyordum. Yani her günüm neredeyse tatil olmuştu. Tariflerimi restoranlarda çalışan şeflere verdim ve beni çok iyi idare ettiklerine de eminim. Zaten o kadar restorana tek tek gidersem yol parası beni batırır.
Evdeki herkes uyuyordu. Peri'nin de bu gün okulu yoktu. Kahvaltıyı hazırlamaya karar verdim. Mutfağa geçtim ve birkaç kahvaltılık çıkarıp masaya koydum. Dilimlenecek şeyleri dilimledim ve patates kızartması yaptım. Masaya fazladan bir tane daha tabak koydum çünkü Ömer'i kahvaltıya çağıracağım.
Herşey hazır olduğunda önce bizimkileri hazırlanmaları için kaldırdım. Peri biraz inat etse de sonunda o da kalktı. Ömer'i aradım ve kahvaltıya davet ettim. Geleceğini söyleyince telefonu kapattım.
Herkes hazırlanmış ve masanın başında oturmaya başlamış. Kapı zili çaldığında koşarak kapıya gittim. Ömer gelmişti ve ben de çok acıkmıştım. Üstümü başımı düzeltip kapıyı açtım. Elinde bir demet çiçek ile gelmişti. Çiçekleri bana zannederken o bana selam verip içeriye geçti. Çiçekleri anneme verip herkes ile selamlaştı. Merve "Kaleyi içten fethetmeye çalışıyorsun galiba Ömer abi" dedi. İmalı bir şekilde konuştu. Bunu küçük çocuklar bile anlardı. Bana yaklaşmak anlamında söylüyordu. Ama artık Ömer'in gerçekten bana ilgi duyduğunu zannetmiyorum ve ondan umudu kestim. Çok fazlasıyla uzun zaman olmuştu ama daha ağzından tek bir kelime çıkmamıştı. Sanırım beni gerçekten arkadaşı olarak görüyor. Benim de öyle görmem gerekiyor ama bunu yapamıyorum. Her zaman yanımda her zaman destekçim ve 6 senedir beni hiç bırakmadı. Ona o kadar alıştım ki yada ona o kadar aşık oldum ki onunla arkadaş olmak artık bana eziyet gibi gelmeye başladı. Ömer hariç herkes benim ona olan ilgimin farkında ama o değil. Farkında olmasını da istemem çünkü arkadaşlığımız bozulabilir ve gidebilir. Ben hayatımdan bir kişinin daha gitmesini istemiyorum. Tek bir insan bile kaybetmek istemiyorum.
O kadar yoruldum ki hiç kimseyi kaybetmemek için kanatlarımın kırılma pahasına herkesi kanatlarımın içine aldım. Kanatlarım kırılsa da sorun değil. Kollarım var beni dimdik ayakta tutan ayaklarım var. Ben ölmediğim sürece kimseye bir şey olmasına izin vermeyeceğim.
Kahvaltı masasına oturdum ve güzel sohbet ile birlikte kahvaltımızı ettik. Masada çay keyfi yapmaya başladık.
Ömer: Eee Umay bir sene oldu. Artık bir kutlama yapmalıyız.
Umay: Bence de ama kendi aramızda olsun. Ben istemiyorum o kadar çok insan ile kutlama yapmayı.
Ömer: Sorun yok küçük bir yere gideriz ve biraz dağıtırız şey yani kafa dağıtırız. Hepimize iyi gelir.v
Anne: Birad kafa dağıtacağınıza göre ben Peri ile evde kalırım. Siz çıkın ve eğlenin.
Ömer: Bir tanesin sen abla ya
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVİMDEKİ ŞEKER HIRSIZI (TAMAMLANDI)
Novela JuvenilHayata bir yetimhanede adım atan Umay kardeşi ile birlikte bir aile tarafından evlatlık alınır. Ama başlarına hiç olmayacak şeyler gelmeye başlar. Umay'ın karşısına çıkan zengin ve şımarık bir adam yüzünden Umay'ın hayatı daha fazla zehir olmaya baş...