9.BÖLÜM

506 25 0
                                    

Babamlar konuşmaya devam ederken ben açlığımı daha çok hissettim.

Umay:Baba öğlen molası oldu isterseniz bir ara verin çünkü ben açlıktan ölüyorum.

Baba:Kızım benim biraz daha işim var. Sen Uras ile aşağıdaki restoranta geç bende yarım saate gelirim.

Uras hemen ayaklandı ama ben babamı istiyordum. Uras ile aynı yerde kalmak istemesem de plana sadık kalacaktım. Nasıl olsa onu kendime aşık etmek için birçok kez onunla yanlız kalacaktım.

Hemen peşine takıldım. Asansör geldiğinde kibarca bana asansörü gösterdi. Bindikten sonra sessizce teşekkür ettim. Bide kibar kibar davranıyor bilmiyorum sanki ben senin ne halt olduğunu.

Restoranta geldiğimizde önce benim sandalyemi çekti. Ben oturunca da kendisi karşıma oturdu. Garson menüleri getirdiğinde menüyü incelemeye başladım. Buradaki hiçbir şey bana göre değildi. Arka tarafa baktığımda hamburger'i gördüm. Tadını aşırı merak ettiğim bir şeydi. Bu yüzden hamburger menülerinden birisini sipariş ettim. O da haşlanmış hindi istedi.

Karşımda put gibi oturuyordu sohbet açmam lazım yoksa hiç bir şey konuşmadan gider şirkete işin başına geri döneriz.

Umay:Siz babamla ne iş yapıyorsunuz?

Uras:Biz bir şirket açacağız. Babamla kavga ettik bende hisseleri alıp babana devrettim. Şimdi onun yardımı ile bir şirket kuracağım. Ortak bir şirket olacak. Babanla da bu gün onu konuşuyorduk. İki sene babanla idare edeceğiz iki senenin sonunda da şirkete sen ortak olacakmışsın. Baban iki şirketi idare edemem dedi.

Umay:Ne cidden mi?

Uras:Evet cidden. 18 yaşına girdiğinde şirketin ortağı sen olacakmışsın. Baban yurt dışında okuduğun için uzun yıllardır orada olduğunu söyledi. Hem yabancı dil de çok önemli.

Şimdi yandım. Babam yurt dışında olduğumu niye söyledi ki buna. Şimdi işim gücüm yok birde İngilizce öğrenmek ile uğraşacaktım. Dediği şeyleri kafamla onaylanıp yemeğe geçtim. Babam daha gelmedi. Hemen babamı aradım.

Umay:Baba nerdesin?

Baba:Kızım benim ufak bir işim çıktı şimdi oraya gidiyorum. Size afiyet olsun geçersiniz şirkete.

Umay:Tamam babacığım kolay gelsin.

Telefonu kapatıp masaya koydum. Annem dün bana bir hat ile yeni bir telefon almıştı. Kardeşime de aldı ama akşam verecekmiş. İnternet falan gibi bir şeyler de söyledi ama ben hiç anlamıyorum. Sadece telefondan arama yapmayı biliyorum. Birde televizyondan kanal değiştirmeyi o kadar. Onun dışında teknolojiden bir haber yaşıyordum. Evde bir çamaşır makinesi bile yoktu. Her şeyi kendim yıkıyordum.

Yine gözlerimin dolduğunu fark ettim. Uras'a çaktırmamak için gizlice gözlerimi sildim. Kalıcı makyaj işime yaradı. Boyayı bulaştırmadan silmeyi başardım. Uras bir eli ile yemek yerken bir eli ile de telefonla oynuyordu.

Umay:Ne yapıyorsun?

Uras:Hiç öyle instagram'a girdim. İnstagramın var mı?

İntagram ne onu bile bilmiyorum. Nasıl bir şey acaba? Şimdi yok desem niye yok der. İnstagram'ı daha yeni duyduğum için bu sorusuna cevap da veremem. En iyisi kullanmıyorum ama kullanmaya başlayacağım diyim.

Umay:Kullanmıyorum ama kullanmaya başlayacağım.

Uras:Bence de kullan. Her istediğin kişiyi anında bulabiliyorsun, ister video izle istersen fotograflara bak. Bütün tanıdıklarınla aynı yerde gibisin. İstediğin gibi fotoğraf da paylaşırsın. Güzel uygulama hatta çoğu uygulamadan daha güzel.

İmstagramın bir site olduğunu öğrendim şimdi. Hatırladığım üzere kardeşim de okuldan duyduğu kadar instagram'ı biliyordu. Hatta "Bir gün telefonum olursa instagram açıcam" demişti. Şimdi hatırladım, hatırladığım için de rahatladım. Sen git yurt dışında oku ama instagram'ı bilme derdi yoksa Uras.

Umay:Hiç kullanmadığım için pek bilmiyorum. Genelde ders çalışırdım.

Uras:Şimdi ne yapacaksın?

Umay:Dışarıdan okuyorum bu yüzden de artık instagram açabilirim.

Uras:Hadi yükle o zaman ben de yardım ederim açarız.

Nasıl yükleneceğini de bilmiyorum ki ben.

Umay:Bu telefonu yeni aldım. Pek alışık değilim sen yükleyebilir misin?

Uras hemen telefonuma uzandı. Sonra sandalyesinde kalkıp yanıma geldi. Girdiği her yeri aklıma kazıdım. Çünkü insragram dışına bir sürü şey gördüm. İlerleyen zamanlarda belki onlardan da yüklerim. İnstagram'ı yükeyip giriş yaptı. Oturup açmak için ismimi yazdı. Yeni ismimi "Zeynep Karaca" yı yazdı. Sonra da galeriye girdi boş olduğunu gördü.

Uras:Hiç fotoğrafın da yok. Dur şimdi bir fotoğraf çekelim. Hem güzelsin hemde güzel bir mekandayız.

Karşıma geçip kamerayı açtı. Yüzme zorla bir tebessüm takıp poz verdim.

Uras:Güzel gülsene sanki karşında nefret ettiğin birisi varmış gibi gülüyorsun.

Umay:Ne yapayım ki. Gülünecek bir şey yok.

Uras:O zaman gülme, yüzünü biraz sert yap. Böylece daha mantıklı olur.

Gülümsemeyi kesip kameraya baktım. Uras fotografi çeker çekmez bana gösterdi. Güzel çıkmıştım.

Umay:Bak gülmeyince daha güzelim en iyisi bundan sonra her fotoğrafımda somurtayım.

İçten bir sekilde gülüp "Bence de" dedi. Son gülüşün olsun Uras. Ben bunu kendime nasıl aşık edecektim ki. Daha nasıl yaklaşacağımı bile bilmiyorum. Hayatımda bir kere bile sevgilim olmadı. Bırak sevgiliyi erkek cinsiyetlnde bir arkadaşım bile olmadı.

Ne yapacağım ben ya offf.

İnstagram hesabını açıp telefonu bana verdi. Babamı annemi ve kendisini takip etmişti. O da kendi telefonunu alıp beni takip etmeye başladı.

Uras:Whatsapp da açtım. Telefon numaramı da keydettim. İstediğin zaman yazabilirsin.

Umay:Teşekkür ederim.

Samimiyetsiz bir şekilde güldüm. Eğer ben buna biraz daha soğuk davranırsam gidip başkasını bulur benim tüm planım da iptal olur. Bir şeyler yapmam lazım ama ne?

EVİMDEKİ ŞEKER HIRSIZI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin