21.BÖLÜM

271 21 0
                                    

Yol boyunca Uras elimi hiç bırakmadı.  Ama huzursuz olmuyorum tam aksine kandimi güvende bile hissettim. Ne hissedersem hissedeyim içimdeki nefret büyük bir nefret ve asla bu nefretten ödün vermeyeceğim.

Eve geldiğimizde annem çoktan masayı hazırlamış hatta donatmıştı. Bir kuş sütü eksik deyimi bu konuda geçerliydi. Gerçekten masada kuş sütü bile eksik değildi.

Umay:Kraliçem ne gerek vardı bu kadar hazırlığa sanki askerden geldik.
Anne:Olurmu öyle şey prensesim hadi acıkmışsınızdır oturun.

Hemen kahvaltı masasına oturduk. Gerçekten de acıkmıştık. Uras ile kaybolduğumuz dakikadan beri sadece su ve birer tane simit yiyebilmiştik.

Kahvaltı bittiğinde Uras biraz dinlenmek için evine gitti bizde odalarımıza geçtik.  5 dakika ya geçti ya geçmedi Uras aradı. Evine gittiğini bile zannetmiyorum.

Umay: Efendim
Uras: Bir sepet bul ve pencereye çık.

Tamam dedikten sonra sepeti bulup pencereye çıktım. Elinde bir poşet vardı. Sepeti sarkıtmamı istedi ve elindeki poşeti sepete koydu. Sonra da öpücük atıp arkasını döndü ve gitti.

Poşeti açtığımda içinde yine çikolata vardı. Hayır yani gerçekten anlamıyorum. Neden erkekler kendilerini kızlara çikolata almak zorunda gibi hissediyor ki?

Çikolataları yine aynı şekilde gidip Merve'ye verdim. Hiç itiraz etmeden aldı. Çünkü daha küçük ve halen çikolata canavarı.  Bende daha küçüğüm, bende çocuğum, daha 18 yaşıma bile girmedim ama benim ruhum yaşlı, ruhum yorgun. Kendimi hep 30-40 yaşlarında büyük bir insan gibi hissettim ama öyle değilim. Bende gencim. Herkes gibi gezmek tozmak eğlenmek benim de hakkım.

Artık yaşlı insanlar gibi davranmayacağım. Eğlenceli şen şakrak bir insan olacağım. Gezip tozacağım. Nasıl olsa kimse benden hesap sormaz. Neredeydin kiminleydin demezler. 

Telefona bakarken gözüme tarih ilişti yarın benim doğum günüm. Acaba annemler bunu hatırlıyor mu? Sonunda 17 oldum 18 olmama sadece bir sene kaldı. Bir sene sonra her işe ben gidebileceğim.

Biraz uyuduktan sonra uyandım. Saat 9 olmuştu. Acayip derecede canım sıkılmaya başladı. Uras arayıp sormadığına göre halen uyuyordu. Kalkıp hazırlanmaya başladım. Bu gece istediğim gibi gezip dolaşıp hayatımda ilk defa kendi isteğimle içki içecektim. Kafamda bu planları yaparken bir yandan da giyindim. Son olarak çantama ne olur ne olmaz diye bir çakı ve biber gazı koydum. Sadece bir gezmek için bile kadınların bunu yapması insanlığa hakaret. Yapmak zorunda olmak da insanlığa hakaret.

Gizlice evden çıkıp babamın garajdaki arabalardan birisini aldım. Az çok araba kullanmayı öğrendim ve denemek istiyorum. Belki seneye kadar öğrenirim ve ehliyet alırım. Bu biraz suç olabilir ama önemli değil sonuçta hayatımda ilk defa yaşamın tadını çıkarmak istiyorum.

Önce marketlere girdim sonra da tekel bayiye. Adam ilk başta satmak istemese de paranın iki katını vereceğimi duyunca hemen içkileri ve sigarayı bana verdi.  Böylece insanların satılık olduğunu da öğrenmiş oldum.

Gidip sahile arabayı çektim. Arabadan indim ama alkoller arabadaydı. Biraz sahilde dolaştıktan sonra arabaya geri döndüm. İçeceklerden birinin kapağını açtım. Leş gibi kokuyor. Bunu şuan neden yaptığımı bile bilmiyorum. Neden içiyorum onu da bilmiyorum ama içtikçe başım dönüyor ve bu bana iyi hissettiriyor.

Bir süre sonra başımın dönmesine mide bulantısı da eklendi. Arabanın içinde içtiğim sigaraların dumanı halen dönüyordu. Resmen içerisi sis oldu ama camı açmadım.

Birden midem kalkınca kapıyı açıp kapama kustum . Arabaya geri dönüp sürmeye çalıştım ama yol resmen dönüyordu.

Bu saatte kimseyi arayamam. Annem yada babam içtiğimi duyarsa çok üzülür. Merve zaten gelip beni alamaz. Telefondaki numaralara bakarken Uras'ı gördüm. WhatsApp dan konum attım ve sadece gel yazabildim.

Aradı ama açamadım zaten konuşacak halim yoktu.
Yarım saat sonra geldi. Arabayı tanıdı sanırım direkt kapısını açtı.

Uras:Ya Zeynep ne yaptın sen ya. Hadi kay yana ben kendi arabamı sabah alırım.

Aşağıya inip yan koltuğa geçtim. Uras sürmeye başlayınca bende müzik açtım. Ama çok geçmeden sesini kıstı.

Uras:Yapma mahalleye giriyoruz.

Yine sesini sona kadar açtım. Ben müzik dinlemek istiyorum. Ama yine kıstı. Ona sinirli sinirli bakmaya başladım. Ne olur sanki azıcık çalsa.

Evin önünde durdu.

Uras:Bir daha asla böyle bir şey yapma. Yaparsan bile yanında ben olayım ya sana bir şey olsaydı.

Umay:Merak etme bana daha ne olabilir?

Uras: Nasıl yani?

Umay:Senin yaptıkların yeter de artar bile Uras bana daha ne olabilir?

Uras:Ne yaptım ben sana?

Hadi lan ağzıma tüküreyim ben. Ne dedim ben ya? Lanet olsun çeneme.  Toparlamam lazım.

Umay: Aşık ettin ya beni kendine daha ne yapabilirsin be adam.

İyi toparladım. Beni öptü ve arabadan indi. Beni kucağına alıp anahtarı benden aldı. Sessiz sessiz içeriye girip beni odama kadar çıkardı. Yatağıma yatırdı. Sonra da bir öpücük daha kondurup gitti.

Gözlerimi kapattım ve sanırım uyudum. Bayılmış da olabilirim. Sonunda kendimi buldum. Ben buyum işte Gerçek Umay bu.

EVİMDEKİ ŞEKER HIRSIZI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin